harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
"477<br />
Dan Brown<br />
117<br />
O sırada St. Pietro Meydanı'nda yaşanan kargaşa ve hengâmenin, Vatikan Tepesi'nin şahit<br />
olduğu her türlü olayı geride bıraktığına Lang-don'm hiç şüphesi yoktu. Hiçbir savaş, hiçbir<br />
çarmıha germe, hiçbir haç, hiçbir mistik hayal... mabedin 2000 yıllık tarihindeki hiçbir şey bu<br />
anın heyecanına erişemezdi.<br />
Bu trajedi sırasında Langdon merdivenlerin başında Vittoria ile dururken, kendini sanki<br />
dünyadan kopmuş gibi hissetti. Olaylar adeta farklı bir zaman -boyutuna taşınmıştı, tüm<br />
çılgınlık yavaşlayarak gözlerinin önünden geçiyordu...<br />
Damgalanan Camerlengo... dünyanın görmesi için çılgınlar gibi bağırıp çağırıyor...<br />
Illuminati Elması... Şeytani yaratıcılığını sergiliyor...<br />
Geri sayımdaki saat, Vatikan tarihinin son yirmi dakikasını gösteriyor.-<br />
Bununla birlikte, trajedi henüz başlamıştı.<br />
Camerlengo adeta bir sarsıntı sonrası vecit halindeymiş gibi birden, ruhunu Şeytan ele<br />
geçirmişçesine kuvvetli görünüyordu. Mırıldanmaya başladı, görünmeyen ruhlarla konuşuyor,<br />
gökyüzüne bakıyor ve kolların1 Tanrı'ya kaldırıyordu.<br />
Camerlengo gökyüzüne doğru, "Konuş!" diye seslendi, "Evet, sem duyuyorum!"<br />
478 P;<br />
Melekler ve Şeytanlar<br />
Langdon o an anladı. Kalbi duracak gibi oldu.<br />
Vittoria da anlamıştı. Bembeyaz kesildi. "Şok geçiriyor," dedi. "Hayal nörüyor. Tanrı'yla<br />
konuştuğunu zannediyor!"<br />
Langdon, biri bunu durdurmalı, diye düşündü. Sefil ve utandırıcı bir sondu. Bu adamı<br />
hastaneye götürün!<br />
Merdivenlerin altındaki Chinita Macri en iyi görüntü aldığı noktada durmuş, kaydediyordu.<br />
Onun filme aldığı görüntüler anında, meydanın karşı tarafındaki medya ekranlarına<br />
yansıyordu... arabalı sinemalar gibi hepsi de aynı trajediyi gösteriyordu.<br />
Destansı bir sahne yaşanıyordu. Yırtık cüppesi içindeki Camerlengo göğsündeki yanık<br />
damgayla, bu vahiy anı uğruna cehennem zebanilerini yenmiş, bir çeşit şampiyonu<br />
andırıyordu. Gökyüzüne haykırdı.<br />
• "Ti sento, Dio! Tanrım, seni duyuyorum!" Chartrand yüzündeki dehşet ifadesiyle geriledi.<br />
Meydan bir anda mutlak sessizliğe büründü. Sanki tüm gezegenin sesi kesilmiştL..<br />
televizyonlarının başındaki herkes kaskatı kesilmiş, ne-fesler topluca tutuluyordu.<br />
Camerlengo merdivenlerde dünyanın önüne çıkarak, kollarını uzattı. Bu çıplak ve yaralı<br />
haliyle İsa'yı andırıyordu. Kollarını gökyüzüne kaldırıp yukarı baktı ve, "Grazie! Grazie,<br />
Dio!" dedi.<br />
Kalabalık sessizliğini bozmadı.<br />
Camerlengo bir kez daha, "Grazie, Dio.1" diye haykırdı. Yüzüne, fırtınalı gökyüzünde açan<br />
güneş gibi neşeli bir ifade gelmişti. "Grazie, Dio!"<br />
Teşekkürler Tanrım mı Langdon hayret içinde bakıyordu.<br />
Camerlengo şimdi mutloluk saçıyordu, esrarengiz değişimini tamamlamıştı. Gökyüzüne<br />
bakarken, hâlâ sertçe başım sallıyordu. "Kilisemi bu kayanın üstüne kuracağım!"<br />
Langdon bu sözleri biliyordu, ama Camerlengo'nun neden bunları naykırdığını<br />
anlayamıyordu.<br />
ü<br />
479