harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
. tarafa yerleştirdi, aşağı uzandı ve kardinale sarılı zincirleri tuttu. Son-cekti- Kardinal sudan<br />
çıktığında, gözlerinin yukarı kaymış ve dışarı çık-,s olduğunu gördü. Bu, iyi bir işaret değildi.<br />
Nefes ya da nabız yoktu.<br />
Vücudu asla yukarı kaldırıp çeşmenin kenarına götüremeyeceğini bi-ı»n Langdon, Kardinal<br />
Baggia'yı suda sürükleyip mermerin orta tümseğimin altındaki oyuğa götürdü. Burada su<br />
sığlaşıyordu ve eğri bir çıkıntı vardt. Langdon çıplak bedeni çıkıntının mümkün olduğu kadar<br />
üzerine<br />
çekti. Fazla uzağa değil.<br />
Sonra işe başladı. Kardinalin zincirle kaplı göğsüne bastırarak, ciğerlerindeki suyu boşalttı.<br />
Sonra, suni teneffüse başladı. Dikkatle sayarak. Bilinçli bir şekilde. Çok sert ve çok hızlı<br />
üfleme güdüsünü bastırarak. Langdon üç dakika adamı hayata döndürmeye çalıştı. Beş dakika<br />
sonra, her şeyin bittiğini anlamıştı.<br />
Ilpreferito. Papa olacak adam. Ölü bir halde önünde yatıyordu.<br />
Yarısı suyun içindeki çıkıntının gölgesinde, hareketsizce yatan Kardinal Baggia şimdi bile her<br />
nasılsa sessiz saygınlık havasını koruyordu. Su, neredeyse pişmanlıkla hafifçe göğsüne<br />
çarpıyordu... sanki adamın esas katili olduğu için af diliyordu... sanki kendi ismini oymuş<br />
yanık yarayı temizlemeye çalışıyordu.<br />
Langdon nazikçe elini adamın yüzünde gezdirdi ve yukarı dönmüş gözlerini kapattı. Bunu<br />
yaparken, içinde biriken gözyaşı selinin ürpertisini hissetti. Bu, onu ürküttü. Ardından,<br />
Langdon yıllar sonra ilk kez ağladı.<br />
425<br />
Dan Brown<br />
105<br />
Langdon ölü kardinalden ağır ağır uzaklaşarak, yeniden derin suya doğru ilerlerken, yorucu<br />
duygu sisi yavaşça kalktı. Çeşmede bitkin ve yalnız bir halde duran Langdon neredeyse<br />
yığılıp kalacağını sanıyordu. Ama bunun yerine, içinde yeni bir isteğin uyandığını hissetti.<br />
İnkâr edilmez. Çılgın. Kaslarının beklenmedik bir cesaretle sertleştiğini hissetti. Aklı, sanki<br />
kalbindeki acıya aldırmıyormuş gibi, geçmişi bir kenara itti ve önündeki tek tehlikeli göreve<br />
odaklandı.<br />
Illuminati sığınağım bul. Vittoria 'ya yardım et.<br />
Bernini'nin çeşmesinin dağ gibi merkezine dönerek ümidini topladı ve son Illuminati işaretini<br />
araştırmaya odaklandı. Bu boğumlu figürlerin arasında bir yerde, sığınağı işaret eden bir işaret<br />
olduğunu biliyordu. Bununla birlikte, Langdon çeşmeyi incelerken, ümidi hızla azaldı. Seg-<br />
«o'nun kelimeleri, alay eder gibi etrafında uğulduyordu. Melek rehberliğinde yüce av.<br />
Langdon önünde duran oyulmuş şekillere baktı. Pagan çeşmesi! Hiçbir yerde lanet<br />
meleklerden yok!<br />
Langdon merkezin faydasız araştırmasını tamamladığında, içgüdü--olarak gözlerini kaldırıp<br />
yüksek taş sütuna baktı. Dev gibi bir haç şeklin^ Roma'ya dağılmış dört işaret, diye düşündü.<br />
Dikilitaşın üzerindeki hiyeroglifleri incelerken, Mısır simgebilimin^ bir ipucu gizli mi diye<br />
merak etti. Hemen, aklından bu düşünceyi uzakla' tirdi. Hiyeroglifler, Bernini'den yüzyıllar<br />
öncesine aittiler ve Rosetta Ta1 bulunana dek okunamamışlardı bile. Langdon yine de, belki<br />
de Bern'111<br />
426<br />
Melekler ve Şeytanlar<br />
jave bir sembol oymuştur, diye düşündü. Hiyeroglifler arasında fark edilmeyecek bir sembol.<br />
Langdon ufacık bir umut hissederek, bir kez daha çeşmenin etrafında dolaştı ve dikilitaşın<br />
dört cephesini de inceledi. Bunu yapmak iki dakika sürdü ve son yüzün sonuna geldiğinde,<br />
ümitleri yıkıldı. Hiyerogliflerde, ilave hiçbir şey göze çarpmıyordu. Kesinlikle, melek yoktu.<br />
Langdon saatine baktı. Yirmi üçtü. Zaman uçuyor mu yoksa emekliyor mu, emin olamıyordu.<br />
Langdon çeşmede güçlükle ilerlerken, Vittoria ve Haşhaşin'in görüntüleri gözünün önüne