harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
402<br />
Melekler ve Şeytanlar<br />
100<br />
Robert Langdon gözlerini açıp kendini barok tarzı freskli bir kubbenin altında bulduğunda<br />
nerede olduğunun ya da ne zamandır şuursuz yattığının farkında değildi. Başının üstünde<br />
dumanlar uçuşuyordu. Ağzının üstünde bir şey vardı. Bir oksijen maskesi. Onu çıkardı. Odada<br />
feci bir koku vardı... yanan et kokusu gibi..<br />
Langdon başının zonklamasıyla birden irkildi. Doğrulmaya çalıştı. Beyazlar içinde bir adam<br />
yanında çömelmişti.<br />
Langdon'ı yeniden sırtüstü yatıran adam, "Riposati!"^ dedi. "Sono il pammedico."<br />
Başı yukarıdaki dumanlar gibi dönen Langdon fazla dayanamadı. Ne halt oldu Aklına panik<br />
hissettiğine dair düşünceler geliyordu.<br />
Tıbbi görevli, "Sörcio salvatore," dedi. "Fare... kurtardı."<br />
Langdon kendini daha da kötü hissediyordu. Fare mi kurtardı<br />
Adam, Langdon'm.kolundaki Mickey Mouse saati işaret etti. Langdon hatırlamaya başladı.<br />
Alarmı kurduğunu hatırlıyordu. Boş gözlerle sa-a[e bakarken, aynı zamanda saati fark etti.<br />
22.28 olmuştu.<br />
Aniden dikilerek oturdu.<br />
Ardından her şeyi hatırladı.<br />
Dinlen.<br />
403<br />
Dan Brown<br />
Langdon, itfaiye şefi ve onun birkaç adamıyla ana sunağın yaninn duruyordu. Ona bir sürü<br />
soru soruyorlardı. Langdon dinlemiyordu. Om aklında kendi soruları vardı. Tüm vücudu<br />
ağrıyordu ama hemen hareket geçmesi gerektiğini biliyordu.<br />
Kilisenin karşı tarafından bir pompiero ona doğru yaklaştı. "Tekra kontrol ettim efendim.<br />
Sadece Kardinal Guidera ile İsviçreli Muhafo. lar'm komutanının cesedini bulduk. Burada bir<br />
kadına dair hiçbir iz yok"<br />
Rahatlamış yoksa dehşete mi kapılmış olduğuna emin olamayan Langdon, "Grazie," dedi.<br />
Vittoria'yı yerde, bilincini kaybetmiş bir şekilde yatarken gördüğünü biliyordu. Aklına gelen<br />
tek açıklama pek de rahatlatıcı değildi. Katil telefonda fazla anlaşılmaz konuşmamıştı. Cesur<br />
bir kadın, jştahım kabardı. Belki bu gece sona ermeden ben seni bulurum. Ve bulduğumda...<br />
Langdon etrafına bakındı. "İsviçreli Muhafızlar nerede"<br />
"Hâlâ haber alınamadı. Vatikan'ın hatları kilitlendi."<br />
Langdon kendini yalnız ve yenik hissetti. Olivetti ölmüştü. Kardinal ölmüştü. Vittoria kayıptı.<br />
Hayatının yarım saati uçup gitmişti.<br />
Langdon bikinin dışarıda toplanmaya başladığını duyabiliyordu. Üçüncü kardinalin korkunç<br />
ölümü şimdiye dek yayınlanmadıysa, çok ya kında canlı yayında duyurulacağına emindi.<br />
Camerlengo'nun, olabileceklerin en kötüsünü dikkate alarak, tedbir almış olmasını diliyordu.<br />
Lanet Vatikan 'ı boşaltın! Yeterince oyun oynandı! Kaybettik!<br />
Langdon birden, onu gayrete sevk eden tüm etkenlerin -Vatika Şehri'ni kurtarmaya yardım<br />
etmek, dört kardinali kurtarmak, yıllarca ir. celediği kardeşlikle yüz yüze gelmek- aklından<br />
uçup gittiğini fark etti. Ss vaş kaybedilmişti. İçinde yeni bir dürtü yanıp tutuşuyordu. Basitti.<br />
Yalın İlkel.<br />
Vittoria'yı bul.<br />
İçinde aniden bir boşluk hissetti. Langdon güç durumların, on yılla" rın yapamayacağını yapıp<br />
iki insanı birleştirebileceğini daha önce sıkça duymuştu. Şimdi buna inanıyordu. Vittoria'nın<br />
yokluğunda, yıllardır duymadığı bir şey hissediyordu. Yalnızlık. Acı ona güç verdi.