harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
| "Korkarım Vittoria, baban birine bahsetmiş. Bazı güvenlik kayıtlarını<br />
İncelemem gerekiyor. Birazdan ararım." Hat kapandı.<br />
Vittoria telefonu yeniden cebine yerleştirirken benzi atmıştı.<br />
Langdon, "İyi misin" diye sordu.<br />
Vittoria evet anlamında başını sallarken, titreyen parmaklan yalanını ele veriyordu.<br />
363<br />
Dan Brown<br />
Sireni kapatıp saatine bakan Olivetti, "Kilise, Barberini Meydanı'nd « dedi. "Dokuz<br />
dakikamız var."<br />
Langdon üçüncü işaretin yerini anladığında, kilisenin pozisyonu on da bazı çağrışımlar<br />
yapmıştı. Barberini Meydanı. İsmin tanıdık bir yan, vardı... tarif edemediği bir şey. Langdon<br />
artık ne olduğunu anlıyordu Meydan, tartışmalı bir metro istasyonu bölgesindeydi. Yirmi -jl<br />
önce metro terminalinin yapımı, Barberini Meydanı'nın altını kazmanın, mey. danın<br />
ortasındaki tonlarca ağırlıktaki dikilitaşın çökmesine neden olacağından korkan sanat<br />
tarihçilerini telaşa düşürmüştü. Şehir planlamacıları dikilitaşın yerini değiştirmiş ve onun<br />
yerine Triton adındaki küçük çeşme yi koymuşlardı.<br />
Langdon, Beminı zamanında Barberini Meydanı'nda bir obelisk dur duğunu fark etti.<br />
Langdon'ın üçüncü işaretin bulunduğu yer hakkındak: tüm şüpheleri kayboldu.<br />
Olivetti meydanın bir1 blok ötesinden bir ara sokağa saptı, sokağın yarısına kadar arabayı<br />
sürdü ve ani bir frenle durdu. Ceketini çıkarıp kol larını sıvadı ve silahını doldurdu.<br />
"Tanınma riskinizi göze alamayız," dedi. "Televizyonda göründünüz Meydanın karşı tarafına<br />
geçip ön girişi gözetlerken, görünürden uzak durmanızı istiyorum. Ben arkadan gireceğim."<br />
Tanıdık bir silah çıkararak, Langdon'a uzattı. "Belki lazım olur."<br />
Langdon kaşlarını çattı. Bugün ikinci kez kendisine silah uzatılıyordu. Tabancayı ceketinin iç<br />
cebine attı. Bunu yaparken, Diagramma sayfasını hâlâ üstünde taşıdığını fark etti. Onu yerine<br />
bırakmayı unuttuğuna inanamıyordu. Bu paha biçilmez parçanın Roma sokaklannda bir turist<br />
haritası gibi dolaştığı düşüncesiyle kramplar geçiren Vatikan kütüphane müdürünü gözünün<br />
önüne getirdi. Ardından, kırık cam parçalarıyla arşivlerde ardında bıraktığı, etrafa saçılmış<br />
belgelerin yarattığı karmaşayı düşündü. Kütüphane müdürünün başka sorunları da vardı. Eğer<br />
arşivm geceden sağ çıkarsa...<br />
Olivetti arabadan inerek, arkasındaki sokağı işaret etti. "Meydan b tarafta. Gözünüzü açık<br />
tutun ve görünmemeye çalışın." Kemerindeki t lefona hafifçe dokundu. "Bayan Vetra<br />
otomatik aramayı bir deneyelim-<br />
364 <br />
Melekler ve Şeytanlar<br />
Vittoria telefonunu çıkararak, Olivetti'yle birlikte Pantheon'da kay-ttikleri otomatik arama<br />
düğmesine bastı. Olivetti'nin kemerine takılı lefonu sessiz arama modunda titreşti.<br />
Komutan başını salladı. "Güzel. Bir şey görürseniz bana haber ve-,-„» Silahının horozunu<br />
kaldırdı. "Ben içerde bekleyeceğim. Kâfir herif-',e0ben hesap soracağım."<br />
O sirada, çok yakında bir başka cep telefonu çalıyordu.<br />
Haşhaşin cevap verdi. "Konuşun."<br />
Ses, "Benim," dedi. "Janus."<br />
Haşhaşin gülüsedi. "Merhaba üstat."<br />
"Konumun anlaşılmış olabilir. Biri seni durdurmaya geliyor."<br />
"Çok geç kaldılar. Ben buradaki ayarlamaları yaptım bile."<br />
"Güzel. Oradan sağ kurtul. Daha yapılacak işler var."<br />
"Yoluma çıkanlar ölecek."<br />
"Yoluna çıkanlar bilgili kişiler."<br />
"Amerikalı akademisyenden mi bahsediyorsun"<br />
"Onun farkında mısın"