harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Vittoria "İkinci sol apsis," diye tekrarladı. "Nerede"<br />
Langdon isteksizce dönüp, nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Kal<br />
tedral terminolojisi sahne yönleri gibi hesaplanırdı... görünenin tam aksi,<br />
Yüzünü ana sunağa verdi. Sahne merkezi. Sonra başparmağını omzun<br />
üstünden geriye tuttu.<br />
Arkalarını dönüp, gösterdiği yöne baktılar.<br />
Chigi Şapeli sağ taraflarındaki girintilerin üçüncüsüne yapılmış gibiydi. İyi haber, Langdon<br />
ile Vittoria'nın, kilisenin doğru tarafında bulunmalarıydı. Kötü haber ise, yanlış uçta duruyor<br />
olmalarıydı. Her biri Chigi Şapeli gibi şeffaf plastik örtülerle kapatılmış üç şapeli geçerek,<br />
kilise boyunca yürümeleri gerekecekti.<br />
Langdon, "Dur," dedi. "İlk ben gideyim."<br />
j<br />
"Unut gitsin." ,j<br />
"Pantheon konusunda çuvallayan bendim."<br />
j<br />
Vittoria döndü. "Ama silah bende."<br />
Langdon, onun gözlerine baktığında, gerçekten ne düşündüğünü görebiliyordu... Babasını<br />
kaybeden benim. Kitle imha silahının yapımına yar~ dımcı olan benim. O adamı<br />
dizkapaklanndan vurma hakkı benim... ,j;<br />
Orospu çocuğu.<br />
276<br />
Melekler ve Şeytanlar<br />
i<br />
I Langdon boşuna uğraştığım anlayarak, gitmesine izin verdi. Bazili- |<br />
nlIı doğu tarafında, onun yanında dikkatle yürüyordu. İlk örtülü girin-njn yanından<br />
geçerlerken, Langdon gerçekdışı bir televizyon oyunundaki yarışmacı gibi heyecanlanmıştı.<br />
Üç numaralı perdeyi ben açtıracağım,<br />
diye düşündü.<br />
Kilise sessizdi. Kalın taş duvarlar, dış dünyanın tüm belirtilerini saklıyordu. Şapellerin<br />
önünden aceleyle geçerlerken, hışırdayan plastiklerin arkasında insanımsı şekiller hayalet gibi<br />
kıpırdıyordu. Langdon kendi kendine, şekillendirilmiş mermer derken, haklı olmayı diliyordu.<br />
Saat 20.06 olmuştu. Katil tam zamanında davranarak Langdon ile Vittoria içeri girmeden<br />
önce gitmiş olabilir miydi Yoksa hâlâ orada mıydı Langdon hangi senaryoyu tercih<br />
ettiğinden emin değildi.<br />
Yavaşça kararmaya başlayan katedralin içinde korkutucu görünen ikinci apsisin önünden<br />
geçtiler. Vitray camların iyice koyulaştırdığı ışığın etkisiyle, akşam giderek çökmeye<br />
başlamıştı. Onlar devam ederlerken, yanlarındaki plastik perde cereyana tutulmuş gibi<br />
dalgalandı. Langdon birinin bir yerden bir kapı açtığını sandı.<br />
Üçüncü niş belirdiğinde Vittoria yavaşladı. Silahı önünde tutarak, başıyla apsisin yanındaki<br />
taş dikiti gösterdi. Granit blokun üstüne iki kelime kazınarak yazılmıştı:<br />
CAPELLA CHİGİ<br />
Langdon başını salladı. Hiç ses çıkarmadan, kendilerini geniş bir sütunun arkasına gizleyerek<br />
açıklığın köşesine ilerlediler. Vittoria silahını köşeden çıkartarak plastiğe doğrulttu. Sonra<br />
Langdon'a örtüyü kaldırma-sını işaret etti.<br />
Dua etmeye başlamak için iyi bir zaman, diye düşündü Langdon. İsteksizce Vittoria'nın<br />
omzunun üstünden uzandı. Plastiği mümkün oldu-¦ gunca büyük bir dikkatle kenara çekti.<br />
Yerinden bir santim oynadıktan } SOnra, gürültüyle hışırdadı. İkisi birden donakaldılar.<br />
Sessizlik. Vittoria | «emen sonra, yavaşça öne doğru eğilerek, dar aralıktan içeri göz gezdir-j<br />
a>- Langdon, onun omzunun üstünden bakıyordu. 4 Her ikisi de bir müddet nefes almadılar. I<br />
Sonunda silahını indiren Vittoria, "Boş," dedi. "Çok geç kaldık."<br />
277<br />
Dan Brovvn