harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
irliği sarhoş ediciydi. Sanki "ünyanın her yanından bir ağla birleştirilmişlerdi. Dünya,<br />
televizyonlarının önünde, evlerinde ve arabalarında bir tek kişiymiş gibi dua ediyordu.<br />
İnsanlar, dev bir kalbin birbiri ardına birleşen hücreleri gibi, yüzlerce ülkede, düzinelerce<br />
dilde Tann'ya sesleniyorlardı. Fısıldadıkları "kelimeler yeniydi, ama onlara kendi sesleri kadar<br />
tanıdık geliyordu... ruha kazınmış... eski gerçekler.<br />
Ahenk adeta sonsuzluğa uzanıyordu.<br />
Sessizlik bozulurken, yeniden neşeli bir şarkı söylemeye başladılar. Vaktin geldiğini anladı.<br />
En Kutsal Teslis... zorbalığın, dine karşı saygısızlığın ve umarsızlığın karşılığında... sana en<br />
kıymetli Bedeni, Kanı ve Ruhu sunuyorum.<br />
Camerlengo fiziksel acının başladığını hissedebiliyordu. Cildinde veba gibi yayılıyor, haftalar<br />
önce Tanrı kendisine ilk geldiğinde yaptığı gibi 'yine tırmalama arzusu uyandırıyordu. İsa'nın<br />
katlandığı acıları unutma. '¦ Şimdi boğazındaki esansın tadını alabiliyordu. Morfin bile bu<br />
acıyı uyuş-: turamıyordu.<br />
Buradaki işim bitti. Dehşet onundu. Ümit onların.<br />
Camerlengo, Kilise Kürsüsü Nişi'nde Tanrı'nm isteğine uymuş ve bedenine kutsal yağı<br />
sürmüştü. Saçına. Yüzüne. Keten cüppesine. Şimdi lambaların kutsal yağıyla sırılsıklamdı.<br />
Annesi gibi tatlı kokuyordu ama yakıyordu. Onunkisi merhametli bir göğe yükseliş olacaktı.<br />
Mucizevi ve kısa süren. Ve ardında skandal bırakmayacaktı... sadece yeni bir manevi<br />
güç ve merak.<br />
Elini cüppesinin cebine soktu ve Kilise Kürsüsü'nün buhurdanlığından aldığı küçük, sarı<br />
çakmağı tuttu.<br />
559<br />
Dan Brown<br />
Kıyamet bölümünden bir ayet mırıldandı. Ve alevler cennete ulaştığında, Hazreti İsa'nın<br />
meleği alevler arasından yükseldi. Başparmağını yerleştirdi. St. Pietro Meydanı'nda şarkı<br />
söylüyorlardı.<br />
Dünya şahit olduğu manzarayı asla unutmayacaktı.<br />
Yukarıdaki balkonda, Camerlengo'nun vücudunun ortasından, cis-mani sınırlamalarından<br />
kurtulan bir ruh gibi parlak alevler yükseldi. Yukarı sıçrayan alevler bir anda tüm vücudunu<br />
kapladı. Çığlık atmadı. Kollarını başının üstüne kaldırarak cennete baktı. Büyük yangın tüm<br />
bedenini sararak bir ışık kolonu oluşturdu. Tüm dünyanın gözleri önünde y sanan olay sanki<br />
sonsuzluğa kadar sürmüştü. Işık giderek daha da parlak alevlerle yanıyordu. Sonra alevler<br />
yavaşça azaldı. Camerlengo gitmişti. Parmaklıkların arkasına mı düşmüştü yoksa buhar olup<br />
uçmuş muydu, bilmek imkânsızdı. Geriye kalan tek şey, Vatikan Şehri'nden gökyüzüne doğru<br />
dönerek yükselen duman bulutuydu.<br />
560<br />
Melekler ve Şeytanlar<br />
135<br />
Roma'ya gün geç doğdu.<br />
Zamansız bir yağmur fırtınası, San Pietro Meydanı'ndaki kalabalığı dağıtmıştı. Şemsiyelerin<br />
altında ve minibüslerde bir araya sıkışan medya orada kalmış, geceki olaylar hakkında<br />
yorumlar yapıyordu. Tüm dünyadaki kiliseler, insan akınına uğramıştı. Düşünme ve tartışma<br />
zamanıydı... tüm dinlerde. Bir sürü soru vardı, ama cevaplar sadece daha derin sorular<br />
getiriyordu. Şimdiye kadar, Vatikan sessiz kalmış, herhangi bir bildiri yayınlamamıştı.<br />
Kardinal Mortati, Vatikan Yeraltı Mezarlığı'nda, açık lahdin önünde tek başına diz çökmüştü.<br />
Uzanıp yaşlı adamın kararmış ağzını kapadı. Papa Cenapları, şimdi daha huzurlu<br />
görünüyordu. Sessiz ebedi uykusundaydı.<br />
Mortati'nin ayağının yanında, küllerle ağırlaşmış altın bir kupa duruyordu. Mortati külleri<br />
kendi elleriyle toplamış ve buraya getirmişti. Pa-pa'nm yanındaki lahdin içine kupayı koyarak,