30.01.2015 Views

harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana

harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana

harun3007@gmail.com Kitabin OrîjInal Adi YayinHaklari ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

aldıkları güçle tempo tutuyorlar-I di. Hepsi de aslında her zaman özlem duyduğu şeyi tecrübe<br />

ediyordu... | ahiret inancı... yaratıcının gücünün var olması.<br />

İ<br />

| Camerlengo Ventresca hayatı boyunca bu an için dua etmişti, ama i hâlâ Tann'mn bunu<br />

ispat edecek bir yol bulduğuna inanmıyordu. Onlara haykırmak istedi. Tann'nızyaşayan bir<br />

Tann! Etrafınızdaki mucizelere bakın!<br />

Bir süre orada durdu. Yorgundu ama hayatı boyunca hissettiklerinden çok daha fazlasını<br />

hissediyordu. Sonunda bir etkiyle harekete geçerek, başını eğdi ve kenardan geri çekildi.<br />

Şimdi tek başına kalmıştı. Çatıda diz çöküp dua etti.<br />

517<br />

Dan Brown<br />

İ i<br />

127<br />

Etrafındaki bulanık görüntüler ileri geri hareket ediyordu. Lang-don'ın gözleri yavaşça<br />

odaklanmaya başladı. Bacakları ağrıyor, vücudum kamyon çarpmış gibi hissediyordu. Yerde<br />

yan yatıyordu. Safra gibi bir şey kokuyordu. Hâlâ arkası kesilmeyen su şırıltısını<br />

duyabiliyordu. Artık ona huzur verici gelmiyordu. Başka sesler de vardı... yakınından gelen<br />

konuşmalar. Bulanık beyaz biçimler gördü. Hepsi beyaz mı giyiyordu Lang-don ya bir akıl<br />

hastanesinde ya da cennette olduğunu düşündü. Boğazı yandığından, cennette olamayacağına<br />

karar verdi.<br />

Bir adam İtalyanca, "Kusması bitti," dedi. "Onu çevirin." Sert ve profesyonel bir sesi vardı.<br />

Langdon ellerin yavaşça onu sırtüstü çevirdiğini hissetti. Başı döndü. Doğrulup oturmaya<br />

çalıştı ama eller nazikçe onu yatması için bastırdı. Vücudu itaat etti. Ardından Langdon,<br />

birisinin ceplerini karıştırarak, e$-yalarını çıkarttığım hissetti.<br />

Sonra bayıldı.<br />

Dr. Jacobus dindar bir adam değildi; tıp ilmi onu bundan uzun z3' man önce uzaklaştırmıştı.<br />

Ama yine de Vatikan Şehri'nde bu gece yaş3' nan olaylar, sürekii çalıştırdığı mantığını sınava<br />

tabi tutmuştu. Artık ^ yüzünden vücutlar mı düşüyor<br />

518<br />

Melekler ve Şeytanlar<br />

pr. Jacobus, Tiber Nehri'nden az önce çıkarttıkları ıslak adamın<br />

hzına dokundu. Doktor, bu adamı Tanrı'nın kendi elleriyle güvenliğe<br />

kardığı03 karar verdi. Suya çarpmanın etkisiyle hasta bilincini kaybetjsti<br />

ve eğer Jacobus ekibiyle gökyüzündeki manzarayı seyretmek için kıa<br />

çıkmış olmasaydı, bu düşen ölümlü büyük ihtimalle fark edilmeyerek<br />

boğulacaktı.<br />

Onu karaya çıkarttıktan sonra adamın cüzdanını karıştıran hemşire,<br />

fAmericano," demişti.<br />

Amerikalı mı Romalılar, Roma'da o kadar çok Amerikalı var ki, yalanda hamburger resmi<br />

İtalyan yemeği kabul edilecek diye şakalaşırlardı. Ama gökyüzünden düşen Amerikalılar<br />

Jacobus kalem fenerini adamın gözlerine tutarak gözbebeklerini kontrol etti. "Bayım Beni<br />

duyabiliyor musunuz Nerede olduğunuzu biliyor musunuz"<br />

Adam yeniden bilincini yitirmişti. Jacobus buna şaşırmadı. Suni teneffüs yapıldıktan sonra<br />

adam çok fazla su küsmüştü.<br />

Hemşire, adamın sürücü ehliyetini okuyarak, "Si chiama Robert Langdon,"n dedi.<br />

İskeleden toplanan grup donakalmıştı.<br />

Jacobus, "Impossibile!" dedi. Robert Langdon televizyondaki adamdı... Vatikan'a yardım<br />

eden Amerikalı profesör. Jacobus, Bay Langdon'ı yalnızca dakikalar önce St. Pietro<br />

Meydam'ndan helikoptere binip mil-ferce yukarı uçarken görmüştü. Jacobus ile diğerleri,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!