DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Çeviribilim 116<br />
tilmeyen bir çeviri kullanıyor. Oysa çevirmenin yaşam öyküsü ve öteki yazıları bu özel alanda,<br />
yazın alanında uzmanlık bilgisine sahip olduğunu gösteriyor. Burada yazını bilen, çeviri yazını da<br />
bilen ama bu bilgisini yaptığı çeviri ediminde işlevsel kılamayan çünkü belki de dizgesel çeviri eğitiminden<br />
geçmemiş bir çevirmen davranışı görülüyor. Alınan çevirmen kararlarındaki tutarsızlık çevirmenin<br />
deneyimsizliğinden olduğu gibi yayınevinin özensizliğinden de kaynaklanmış olabilir.<br />
Bu çevirmen kararını Andrew Chesterman’in çeviride etik konusuna yaklaşırken yararlandığı 4<br />
örnekçeye başvurarak değerlendirelim.<br />
Birincisi klasik yaklaşımdır: Tasarım düşüncesine dayanır. Etik bir çeviri kaynak metni tasarımlar,<br />
yansıtır ve ona benzer, onun yerini tutar. Burada temel odak noktası “doğruyu söylemek”tir.<br />
Genç’in çözümü kaynak metni sözcüğü sözcüğüne yansıtmak yoluyla “doğruyu söyler” bir anlamda.<br />
Ancak, erek dizge açısından bakıldığında birikimi ve geleneği yok sayarak “doğrucu” davranmamaktadır.<br />
İkinci yaklaşım, sunulan hizmeti odağa alır. Çevirmen, işverenin (bu durumda yayınevi) isteği<br />
doğrultusunda yapar çevirisini. Ancak sunulan hizmette kaynak metin açısından olmasa da dizge<br />
açısından eksiklik oluşur. En azından, Fişekçi araya girip bilgi istemeden, bir önsöz, sonsöz, dipnot,<br />
vb. bir yolla okurla iletişim kurularak, bilgi verilerek daha saydam yaklaşım sergilenebilirdi.<br />
Üçüncüsü iletişim örnekçesidir. Burada etik, iletişen iki yan arasındaki iletişimin doğru kurulmasını<br />
temel alır. Bizim örneğimizde çevirmen okuruna kaynak metne değil de dizgeye ilişkin eksik ya da<br />
savruk bilgi vererek iletişimin aksamasına, metnin verimli kullanımının engellenmesine yol açmakta.<br />
Bunu Fişekçi’ye verdiği yanıtla, çevirinin bir bölümü için bir ölçüde onarsa da daha sonraki<br />
kararlarının tutarsızlığı açıklığa kavuşmuyor.<br />
Dördüncü etik örnekçesi ise normlara dayanır. Normlar çevirmenlerin ve onların içinde çalıştığı<br />
bağlamın ürettiği kurallardır. Çeviri eğitiminin de bu normların oluşumunda hatırı sayılır bir etkisi<br />
olduğu yadsınamaz. (Bkz. Bengi-Öner 2001: 39-61 “Söylem ve Çeviri: İşte bu iş”)<br />
Çeviri kararlarının çeviri eğitimine yansımaları<br />
Yazın çevirisi derslerinde çevirmen adaylarına çevirinin bir süreç olduğu, üstelik karmaşık bir süreç<br />
olduğu anlatılır. Çeviri bir yanıyla bireysel bir süreç olduğu denli, başka bir açıdan bakıldığında katmanlaşan<br />
ve bir takımın bölüştüğü bir sorumluluktur, işbölümüdür. Uzman çevirmen kendi<br />
ürününün bir denetim işleminden geçmesini de sağlamakla yükümlüdür. Yayınevi de bunu sunmakla<br />
yükümlüdür. Yayınevi normları değişken olsa da çeviri eğitiminin normları denetim sürecini<br />
kaçınılmaz sayar.<br />
Çeviri eğitimine kulak verecek olursak, bu özgül durumda çevirmen kararı süreci şöyle işler: Diyelim<br />
bir metin içinde bir başka metin alıntılanıyor. Çevirmen ne yapar? A) Çevirmen araştırma yapar,<br />
sorular sorar: Bu metin bu dile daha önce çevrilmiş mi? Kaç kez çevrilmiş. Çevirilerin durumu<br />
nedir? Çeviriler benim işime yarıyor mu? Bu metinde işlevsel olacak mı? gibi sorular sorarak yanıtlarını<br />
bulur. Bu süreci Kaya Genç’ın Fişekçi ile paylaştığı ilk çevirmen kararında izleyebiliyoruz.<br />
Ancak normlara uygun bu ilk uzman çevirmen kararından sonraki aşamada, böylesi bir kararın