07.12.2012 Views

DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral

DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral

DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Mahir Ünsal Eriş<br />

Dilin aktarılabilirliğine kafa yormak<br />

Babil Hikâyeleri 80<br />

Dil büyülü bir soyutlama uğraşıdır. En başta kendimizi kendimize anlatmaya yarayan, sonra ise bizi<br />

başkalarına anlatıp başkalarını anlamamızı sağlayan, kimi zaman yalınlığı kimi zamansa karmaşıklığıyla<br />

hayranlık uyandıran bir kodlar bütünüdür. Bu özellikleriyle dil onu konuşan bireyin içinde<br />

bulunduğu toplumun hem tüm özelliklerini yansıtmaya muktedirdir.<br />

Bununla birlikte dil, elbette ki yalnızca o dili konuşan topluluğun kendi arasındaki iletişimini sağlamaya<br />

yaramaz. İnsan ifadesi sınırlı olduğu için dille anlatılabilen her şey taşınabilir özelliktedir.<br />

Bunun şüphesiz ilk biçimi kavram ve sözcüklerin dilden dile aktarılmasıdır. Genellikle “yabancı<br />

sözcükler”, “yabancı kökenli sözcükler” olarak bilinen bu taşınmış kavram ve ifadeler kimi zaman<br />

kaynak dil olan dilde bile varlığını yitirdiği halde erek dilde yaşamaya devam ederler. Ya da erek<br />

dilde, o dilden ya da diğer bir yabancı dilden başka bir kelime ya da kavramla bir araya gelerek<br />

kaynak dil açısından tanınmaz hale gelebilirler. Örneğin bugün çeşitli Türki kökenli dillerde balbal<br />

biçiminde yaşan dikili mezar taşlarının adının kökeni aslında Moğolcadır. Sözcüğün Moğolcadaki<br />

hali “baba”dır (баба) Ataların anısına onların mezarları başına dikilerek sanki hiç ölmemiş, dimdik<br />

ayaktaymışlar gibi durmaları prensibi üzerinden doğan bu kült zamanla düşman mezarlarına da<br />

uygulanarak genelleşmiştir. Ancak ata anlamında baba (баба) sözcüğü bu dikilitaşların adı olarak<br />

kalmıştır. Bugünkü Moğolcada bu taşlara Hün Çuluu (Хүн Чулуу) deniyor, ancak çevre toplulukların<br />

dilinde halen baba ve balbal biçimleri yaşamakta. Türkçeye farklı anlamları haiz olmak üzere<br />

her iki şekilde de giren sözcük İtalyanca bir sözcükle bir araya gelerek bugün İtalyanlar için de<br />

Moğollar için de tanınmaz hale gelmiş bir birleşik isim oluşturmuştur: iskele babası. İskele, İtalyancada,<br />

Türkçedeki anlamını da içeren ve daha bunun yanı sıra birçok anlama gelen “scala”<br />

sözcüğünün Türkçeleşmiş halidir. Latincede çıkmak, yükselmek, tırmanmak anlamlarına gelen<br />

scandere fiili kökenlidir. Türkçede, Arapça ve Farsçadan miras bir gelenekle “başına bir elif konarak”<br />

tıpkı spirito’nun ispirto, stavros’un istavroz, scarpini’nin iskarpin olması gibi, okuması kolay hale<br />

getirilmiştir. Bu ad artık İtalyanların, Moğolların görüp tanıyıp hak iddia edemeyecekleri kadar<br />

Türkçedir.<br />

Bu taşınmış sözcüklerin bugün kaynak dilleri konuşanlara bile yabancı gelecek kadar kendi bağımsız<br />

şekillerini bulmasının arkasında elbette iki önemli sebep var. Birincisi şu; zaman tüm topluluklar<br />

için aynı hızla akmaz ve kimi topluluklar yer değiştirerek çok farklı etkilerle karşı karşıya kalırlar.<br />

Yer değiştirirken katedilen mesafe arttıkça kaynak dilin eski haliyle yenisi arasındaki mesafe de<br />

artıyor. Türklerin Asya içlerinde yaşarken dillerine giren sözcüklerin hepsi o dönemin Çince,<br />

Moğolca, Hunca etkilerini taşıyorlar ki bu dillerin kimisi halihazırda yok, kimisi ise o sözcükleri<br />

kendileri bile kullanmıyorlar. İkinci önemli sebep ise yabancı dillerden kelime ve kavram ithali<br />

yapan dillerin dilbilgisel yapısının değişkenlik göstermesi. Türklerin Akdeniz gibi büyük ve kıyısında<br />

çok büyük çeşitlilikler barındıran bir denizle tanışmaları onlara çok sayıda “ilk kez görülmüş” şeyi<br />

o bölgenin topluluklarının o şeyleri adlandırdığı şekilleriyle kabul edebilmeleri imkânı tanıdı. Ancak

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!