DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Dosya 56<br />
daha hafif sayılabilecek kararları yerine getirmesiyle sonuçlandırılabilir. Çeviri süreci bağlamında<br />
dile getirilen olgunun ne derece sansür konusuna girdiği tartışılabilir. Ancak sansürü, geniş anlamda,<br />
çeviriyi ve çevirmenin kararlarını kısıtlayan normlar/yaptırımlar biçiminde yorumlayacak<br />
olursak, bunu sansür olarak değerlendirebiliriz. Burada belirleyici olan, ‘uzman’ olan çevirmene<br />
ne kadar yaptırım uygulandığı ve çeviri sürecine ne kadar müdahale edildiğidir. Çeviride karşılaşılan<br />
dilsel ve kültürel sorunlardan ve bunların çözümü hakkında bilgisi ya da eğitimi olmamasına karşın<br />
çevirmene kaynak metni nasıl çevirmesi, daha doğrusu, çevirmemesi gerektiğini önceden<br />
söyleyen, çeviride belli bir yaklaşımın/anlayışın gözetilmesini çevirmenden isteyen bir işverenin<br />
çevirmenin çeviri kararlarını sınırlandırması, (14) böylece çevirmenin kaynak metni işverenin kararları<br />
doğrultusunda belli bir bakış açısıyla yorumlaması ya da kaynak metni buna bağlı olarak<br />
değiştirerek çevirmesi, sansürün bir göstergesidir. Çeviri sürecinde, beklentilerle ilişkili olarak<br />
uygulanan sansür, çevirmenin işvereniyle çelişmemesi adına daha çok oto sansür uygulamasına<br />
neden olmaktadır. Bunun sonucunda çevirmen, kaynak metinde sakıncalı olabilecek tümce, bölüm<br />
ve ifadeleri çıkarma, farklı yorumlama ya da metne ekleme gibi bazı değişiklikler yapma yoluna<br />
gidebilir. Sansürün derecesine ve uygulanan yaptırımlara göre, çevirmenin baskı altında hissedip<br />
kendini tehlikeye atmak ya da mücadele etmek yerine çeviriden yılması/soğuması da söz konusu<br />
olabilir.<br />
Sansürün bir başka biçimi de, yayımlanmış olan çevirilere yönelik uygulamalardır. Başka uygulamalardan<br />
farklı olarak, burada çevirinin artık çevirmenden çıkmış olması belirleyicidir. Daha açık<br />
bir anlatımla, belli bir süre önce çeviri görevini tamamlayan ya da artık hayatta olmayan bir çevirmenin<br />
yapıtı sansüre uğrayabilir. Bu sansür, çevirinin bir yayınevinde daha önce basılmışken genellikle<br />
aynı ya da bir başka yayınevi tarafından farklı bir anlayışla güncelleştirilerek yeniden çevrilmesi<br />
biçiminde görülebilir. Artık çeviri süreci bitmiş olduğundan uygulanacak olan sansür çevirmenden<br />
çok çeviri metni üzerine odaklanmaktadır.<br />
Bitmiş bir çevirinin sansüre uğramasının birkaç nedeni daha vardır. Küreselleşmeyle ilintili olarak<br />
dış dünyaya gerek ticari, gerekse kültürel anlamda açık olan gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde,<br />
totaliter rejimlerdeki egemen güçlerin insanlara ve kurumlara baskı uygulayarak<br />
çevirileri/yapıtları doğrudan sansürlemesi az rastlanan bir olgudur. Demokratikleşme sürecinde<br />
düşünceleri yasaklamak ifade özgürlüğü açısından artık çok daha zordur. Buna karşın, bazı görüş<br />
ve düşüncelerin diğerlerine baskın olması ya da toplumda daha yaygın olması için üstü kapalı<br />
biçimde yazar/çevirmen ya da yapıtları/çevirileri manipüle edilebilir. Örneğin bir yayınevi, kendi<br />
anlayışı doğrultusunda yapılmış ve yayımlanmış olan bir çeviride bazı eksiklikler ya da fazlalıklar<br />
görerek bunların yeni bir çeviri anlayışıyla güncellenme ve yeniden çevrilmesini isteyebilir. Bu eksiklikleri<br />
ileri sürerek çeviride uygulanmış olan bir sansürü ortadan kaldırmak ya da çeviride daha<br />
önce var olmayan bir sansürü uygulamak amacıyla da bunu yapabilir. Bu genel ayırıma göre birinde<br />
olumlu, diğerinde olumsuz olmak üzere iki farklı çeviri yaklaşımı savunulmaktadır. Birincisinde çevirmenin<br />
kaynak metnin özüne ve biçimine ‘bağlı’ kalması istenirken, ikincisinde işverene ve onun<br />
isteklerine ‘bağlı’ bir yaklaşım benimsenmektedir. Konumuz sansürün çeviri uygulanmasıyla ilintili<br />
olduğundan, işverene ‘bağlı’ çeviri anlayışında sansürün nasıl uygulanabileceği üzerinde duracağız.