DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Eugene A. Nida<br />
İngilizceden Çeviren: Şaziye Çıkrıkcı<br />
Ege Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun<br />
Çeviri Sürecinde Bağlamların Rolü<br />
Genç ÇN 146<br />
Gözle görülür biçimde ve dilbilimsel olarak sözcükler, konuşma dilindeki ifadeleri, dilbilimsel işlevleri<br />
ve cümle içindeki dizilişleriyle bağlam içine yerleştirilir. Dilin dışında, görünmez bir şekilde göndergesel<br />
olarak, sözcükler, hayali ya da gerçek durumlar, kültürel bir zemin, bir konu ve okuyucuyla paylaşılmış<br />
bir deneyim bağlamı içinde bulunurlar.<br />
(Peter Newmark, 1991:87)<br />
Peter Newmark’ın çeviribilime kazandırdıklarının takdir edilmesine katkıda bulunmak bir zevktir.<br />
Hiç kimse, asla saçmalıklara ödün vermeyen Newmark kadar açık sözlü ve genellikle haklı olmamıştır.<br />
Hiçbir zaman onaylamadığımız bir şey var ki o da bazı kişilerin konferanslarda bizi önceki<br />
yöntemleri yeniden düzenlemekle suçlamasıdır. Ben, şahsen Newmark’a, kitaplarından,<br />
makalelerinden ve konferanslardaki paylaşımlarımızdan çok şey öğrendiğim için, teşekkür<br />
borçluyum. Fakat bu makalede, daha önce tartışmış olduğumuz bir konudan yani çeviri etkinliğinde<br />
bağlamların çok boyutlu rolünden bahsetmeye devam etmek isterim.<br />
Hiçbir çevirmen, çeviri etkinliğinde bağlamların rolünü dikkate almayı göz ardı edemez çünkü belli<br />
sözcüklerin seçiminde ya da bütün bir söylemin oluşturulmasında verilecek kararlar için bu<br />
bağlamlar önemlidir. Bağlamların en belirgin yararı, basit bir cümlenin dolaysız sözdizimsel<br />
bağlamındaki sözcüklerin seçiminde görülür ya da, dizisel bağlamların bir uzantısı olarak, aynı<br />
anlamsal alan ya da bilgi alanına ait, belirsiz bağıntılar arasında bulunan sözcüklerin seçiminde<br />
görülür. Örneğin, İspanyolca’dan İngilizce’ye çeviri yaparken, İspanya’da egemen iktidar partisinin<br />
başkanından söz edilirken, kullanılacak olan sözcüğü belirlemek güçtür. Teknik olarak, bu lider<br />
gerçekten partinin başkanıdır fakat genellikle, akıllara sadece Cumhurbaşkanı anlamına gelen<br />
‘President’ sözcüğünü getirir çünkü yönetme yetkisinde olan partiye başkanlık eder. Öte yandan,<br />
‘President’ sözcüğüyle ifade edilen kişinin rolü, parlamenter sisteme sahip çoğu ülkede başbakan<br />
anlamına gelen ‘prime minister’ sözcüğünün rolüne eşittir.<br />
İspanyolca metnin İngilizce çevirisinde ‘President’ (Başkan) ya da ‘Prime Minister’ (Başbakan) kullanılması<br />
şansa bırakılan bir çözümün çok daha ötesine dayanan unsurlara bağlıdır. Eğer çevirmen<br />
‘President’ sözcüğünü kullanırsa, İngilizce metnin okuyucuları, hükümet liderinin, yanlış biçimde,<br />
Amerika’nın Başkanına benzer güçlere sahip olduğunu varsayacaktır. Eğer, iktidar parti liderinin<br />
gerçek görevine yakın olan ‘Başbakan’ kullanılacak olursa, bu unvan, İspanya’daki kullanıma<br />
tamamıyla ters düşecektir. Başka bir unvan kullanımı göz önüne alınmayarak, metnin içinde veya<br />
dipnotlarda ek bilgi vermek gereklidir.