DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
DOSYA: ÇEVİRİ VE SANSÜR Hazırlayan: Nurdan Cihanşümül Maral
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
73<br />
Soruşturma<br />
Pek azı dayandı, birgün ışığa çıktı.<br />
Son dönemde çeviri eserlere uygulanan sansür ve davalar göz önüne alındığında yayınevinizin<br />
eser seçimi konusundaki politikası değişecek mi?<br />
AYRINTI YAYINLARI-ABDULLAH YILMAZ: Genel bir sansür uygulaması yerine, daha çok muhafazakâr<br />
bir ahlak anlayışının tezahürü olan bir sansür uygulaması görülüyor. Bu da elbette kabul edilemez<br />
bir şey, çağdışı her şeyden önce. Belli bir ahlak anlayışının tüm topluma dayatılması ve gereğinde<br />
zor kullanarak bir yaşam tarzı oluşturma gayreti olarak da değerlendirilebilir bu uygulamalar.<br />
SEL YAYINCILIK-İRFAN SANCI: Öncelikle gerek çeviri gerek telif eserlere uygulanan sansür ve davalar<br />
“son dönem”le sınırlı değil. Bu cumhuriyetin kuruluşundan beri süregelen bir olay. Buna bağlı<br />
olarak eser seçimimizde bir değişiklik olacak mı; hayır.<br />
METİS YAYINLARI-TUNCAY BİRKAN: Hayır değişmeyecek. Yaptığı işe zerre saygısı olan bir yayıncı<br />
böyle dayatmalara kulak asmaz.<br />
İTHAKİ YAYINLARI-AHMET ÖZ: Sanmam, açıkçası bir mide bulantısından başka bir şey hissettirmiyor<br />
olan biten bana. Bir de yaşanan bunca haksızlığa ve adaletsizliğe karşı nefret.<br />
AYRINTI YAYINLARI ABDULLAH YILMAZ- Hayır.<br />
Açılan davalar ve uygulanan sansür söz konusu olduğunda çevirmenin bu noktadaki rolü nedir<br />
sizce? Eserin çevirmeninin yargılanması konusunda ne düşünüyorsunuz?<br />
SEL YAYINCILIK -RFAN SANCI: Kestirmeden söyleyeyim, çevirmeni yaptığı işten dolayı yargılamak<br />
kabul edilemez olduğu kadar gayri ahlakidir de. Bunu en az yazarlık kadar saygın bir mesleğe saldırı<br />
olarak görmek lazım.<br />
METİS YAYINLARI-TUNCAY BİRKAN: Bu konudaki görüşlerimi Çevirmenler Meslek Birliği ÇEVBİR’in<br />
başkanlığını yürüttüğüm sırada başlattığımız “Çevirmenler Yargılanmasın” kampanyası sırasında<br />
iki kapsamlı yazı yazarak uzun uzadıya anlatmıştım. (Yazdıklarım Çevbir’in sitesinde duruyor, merak<br />
eden bakabilir). Bekleneceği üzere, “ne yani yazar, yayıncı yargılansın da çevirmene dokunulmasın<br />
mı? Kimse yargılanmasın ama kitaplar yargılanacaksa çevirmen de şerefiyle yargılansın; bu çevirmenin<br />
özneliğini hiçe saymaktır, korkaklıktır” minvalinde eleştiriler ve itirazlar gelmişti. Ben de<br />
kimsenin düşüncelerini ifade ettiği için yargılanmaması gerektiği konusunda zaten hemfikir olmakla<br />
birlikte asıl çevirmenin özneliğini yazarınkiyle özdeşleştirmenin onu hiçe saymak demek<br />
olduğunu, çevirmenin işi gereği zaman zaman bütünüyle onaylamadığı metinleri de aynen, hiçbir<br />
sansür uygulamaksızın çevirmekle mükellef olduğunu hatırlatmış; tam da çevirmenin bahsettiğim<br />
hassasiyetlere sahip yargı mercilerinden korkarak yapabileceği bu tür sansür girişimlerini önlemek<br />
için bile bu kampanyanın gerekli olduğunu hatırlatmıştım örneklerle. Hâlâ bu fikirdeyim, özellikle<br />
çeviribilimcilerin başını çektiği karşıt fikirdekiler de aynı pozisyonlarını sürdürüyor, hatta zaman<br />
zaman o kampanyayı çevirmenin memleketimizdeki konumunu olumsuz etkileyen bir girişim<br />
olarak zikredenler de oluyor.