25.01.2017 Views

ibn-i Haldun - Mukaddime 2

ibn-i Haldun - Mukaddime

ibn-i Haldun - Mukaddime

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

-'- MUKADDiME <br />

661<br />

de, müteşabih ayetlerdeki gibi ifadeler yer almıştır. Selefin onlar hakkındaki görüşü de,<br />

müteşabih ayetlerdeki gibidir. Çünkü o hadislerin kaynağı da bu ayetlerdir.<br />

Müteşabih ayetlerin çeşitlerini bu şekilde ortaya koyduktan sonra, şimdi insanların<br />

o ayetler hakkındaki ihtilaflarını ele alalım. Kıyamet, kıyamet alametleri, ilerde gerçekleşeceği<br />

bildirilen şeylerin zamanı, zebanilerin sayısı ve bunlara benzer ayetlerin -Allah<br />

en iyisini bilir- müteşabih ayetlerle ilgisi yoktur. Çünkü bunlarla ilgili ayetlerde (anlaşılmayacak)<br />

genel ve kapalı ifadeler yoktur. Bunlar ileride gerçekleşecek hadiselerin zamanlarıyla<br />

ilgili olup, Allah Kur'an'da peygamberinin diliyle açıkça haber verdiği gibi<br />

bunların zamanını sadece kendisi bilir: "De ki: Onun (kıyametin ne zaman kopacağının)<br />

ilini ancak Allah katındadır:• (A'raf Sıiresi, 187). Dolayısıyla bunların müteşabih ayetler<br />

arasında sayılması şaşılacak bir şeydir.<br />

Surelerin başındaki mukatta harflerine gelince, bunlar alfabe harfleri olup, (başka<br />

hiçbir anlam yüklenmeden, birer alfabe harfleri olarak) sadece kendilerinin kastedilmiş<br />

olması da uzak bir ihtimal değildir. Zamahşeri şöyle diyor: "Bu harflerin (başka anlam<br />

yüklenmemiş birer alfabe harfleri olarak) kullanılmasında, Kur'an'ın mucize oluşunun<br />

ne kadar ileri boyutlarda oluşuna işaret vardır. Çünkü Kur'an, aynı şekilde insanlar tarafından<br />

da kullanılan, bu harflerden oluşmuştur. Ancak (maddeleri aynı olan Kur'an ile<br />

insanların sözleri arasındaki) farklılık bunların işaret ettiği manalardadır:'<br />

Eğer gerçek olma ihtimalini içinde barındıran bu yorumdan yüz çevrilecek olursa,<br />

yapılacak başka yorumların sahih bir rivayet dayanması gerekir. Örneğin (Taha<br />

Süresinin başındaki) "Ta,ha" harflerinin "Tahir ve Hadi"ye nida etmekten kısaltma olduğunu<br />

(yani "Ey Tahir (temiz) ve Hadi (kılavuz, yol gösterici) olan peygamber"in kısaltılmışı<br />

olduğunu) söyleyenlerin bu iddialarının, sahih bir rivayet dayanması gerekir. Ancak<br />

bu hususlarda sahih rivayet yoktur. Dolayısıyla bu harfler bu açıdan müteşabihtir.<br />

Vahiy, melekler, ruh ve cin ile ilgili ayetlerin durumuna gelince, bu varlıkların hakikatleri<br />

bilinmediği için, onlarla ilgili ayetler bu açıdan müteşabihtir. Bazı insanlar, hakikatleri<br />

bilinmediği için kıyamet halleri, cennet, cehennem, Deccal, fitneler ve kıyamet<br />

alametleri ile ilgili nassları da bu sınıfa katmıştır. Bu görüş gerçeğe uzak olmamakla birlilcte,<br />

çoğunluk onlarla aynı görüşte değildir. Özellikle de kelamcılar. Çünkü kelamcıle.r,<br />

kitaplarında görüleceği gibi, sadece Allah'ın, Kur'an' da ve peygamberinin diliyle, kendisini<br />

vasfettiği -eksiklik ve acizlik izlenimi veren- sıfatlarının müteşabih olduğunu kabul<br />

ederler.<br />

işte insanlar, bu konudaki tutumlarından yukarıda bahsetmiş olduğumuz selef<br />

alimlerinden sonra, bu hususlarda anlaşmazlığa düşmüşler, tartışmışlar ve akaidde bidatların<br />

kapısını açmışlardır. Şimdi bu meseledeki görüşleri açıklayalım ve doğru olanları<br />

yanlış olanlara tercih edelim. Başarıya ulaşmam ancak Allah'ın yardımıyladır.<br />

Bil ki bütün eksikliklerden uzak olan Allah Kur'an'da kendisini, alim (bilen}, kadir<br />

(güçlü), aziz (galip), basir (gören), semi (işiten), celil (celalet, ululuk ve heybet sahibi),<br />

kerim {lütuf ve ihsanı bol olan), hayy (diri), mun'im (nimet veren), mürid (irade<br />

eden) ve mütekellim (konuşan) gibi sıfatlarla vasıflandırmıştır. Yine kendisine iki el, iki<br />

göz, yüz, ayak ve dil gibi sıfatlar nispet etmiştir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!