25.01.2017 Views

ibn-i Haldun - Mukaddime 2

ibn-i Haldun - Mukaddime

ibn-i Haldun - Mukaddime

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MUKADDİME <br />

479<br />

Bu hususta Buhari ise Ebu Vail'den şunu naklediyor. Ebu Vail şöyle dedi: "Bir keresinde<br />

Şeybe bin Osman'ın yanına oturdum. Bana dedi ki: Bir keresinde Ömer bin Hattab<br />

da yanıma oturmuş ve şöyle demişti: Kabe de bulunan altınların ve gümüşlerin hepsini,<br />

Müslümanlar arasında taksim etmeye karar verdim. Dedim ki: Bunu yapamazsın! Niçin?<br />

Diye sordu: Dedim ki: Çünkü senden önceki iki dostun (Hz. Peygamber ve Hz. Ebu<br />

Bekir) bunu yapmadı. Bunun üzerine şöyle dedi: Evet, onlar her şeyleriyle örnek alınacak<br />

kimselerdir." Bunu Ebı1 Davud ve tbn-i Mace de rivayet etmişlerdir.<br />

Kabe hazinesindeki mallar Eftas fitnesine kadar devam etti. Eftas, Hasan bin Hüseyin<br />

bin Ali bin Ali Zeyne'l-Abidin'dir. Eftas hicri 199 senesinde Mekke'yi ele geçirmiş ve<br />

Kabe'ye giderek oradaki malların tamamını almıştır. Malları alırken şöyle demiştir: "Kabe,<br />

kendisinden yararlanılmadan bu şekilde duran mallan ne yapacak? Biz yaptığımız savaşlarda<br />

kullanmak için o mallara daha müstehakız." Evet, böylece Kabe'deki malları alıp<br />

harcamıştır. O günden itibaren Kabe hazinesinde mal bulunmamaktadır.<br />

Beytü'l-Makdis'e yani Mescid-i Aksa'ya gelince, burası başlangıçta, Sahiller döneminde<br />

Zühre {Venüs) adına dikilen bir anıtın yeriydi. Sahillerin ona takdim ettikleri hediyelerin<br />

{kurbanların) arasında zeytinyağı da olurdu. Zeytinyağım orada bulunan bin kayanın<br />

üzerine dökerlerdi. Sonra bu anıt tamemen yok olmuştur. İsrail oğulları burayı ele<br />

geçirince, anıtın bulunduğu yeri namazları için kıble edinmişlerdir. Bu şöyle olmuştur: Allah'<br />

ın daha önce atalan İsrail'e (Yakub'a) ve onun babası İshak'a vaddettiği Beytü'lMakdis'<br />

e sahip olmak için Hz. Musa -Allah'ın selamı onun üzerine olsun- İsrail oğullarını Mısır'<br />

dan çıkarınca, (belli bir süre) !ıh çölünde ikamet etmişlerdi. işte Tih çölünde ikamet<br />

ettikleri dönemde Allah Hz. Musa'ya akasya ağacından bir kubbe edinmelerini emretti. Bu<br />

kubbenin ölçüleri, vasıflan ve şekli vahiyle bildirildi. Onun içinde bir sandık, tabaklarıyla<br />

birlikte bir sofra ve kandilleriyle birlikte bir minarenin olması ve kurbanlar için bir de<br />

mezbahanenin yapılması emredildi. Bütün bunlar en ayrıntılı şekilde Tevrat'ta anlatılır.<br />

Evet, bu şekilde kubbe yapılmış ve sandık onun içine konmuştu. Bu sandığın içinde,<br />

gökten Hz. Musa'ya indirilen ve "on emir"in yazılı bulunduğu ancak daha sonra kınlan<br />

levhaların yerine yapılan levhalar vardı. Mezbahane de kubbenin yanında yer alıyordu.<br />

Allah, Hz. Musa'ya kurban işleriyle Hz. Harun'un ilgilenmesini vahyetti. İsrail<br />

oğulları bu kubbeyi Tih çölünde çadırlarının ortasına dikmişlerdi. Namazlarını ona yönelerek<br />

kılıyorlar, önündeki mezbahanede kurbanlarını kesiyorlar ve (peygamberlerine)<br />

vahyin gelmesini orada bekliyorlardı. Sonra Şam'aI48 hakim olduklarında, bu kubbeyi de<br />

mukaddes topraklardaki Yamin (Bünyamin) oğulları ile Efraim oğulları arasında kalan<br />

Kilkal mıntıkasını koydular. Orada yedi yılı savaşlar döneminde, yedi yılı da fetihlerden<br />

sonra ülkenin taksim edilmesi döneminde olmak üzere on dört yıl kaldı.<br />

Hz. Yuşa'nın vefatından sonra kubbeyi Kilkal'a yakın bir yer olan Şilıl beldesine<br />

naklettiler ve etrafını duvarlarla çevirdiler. Filistinliler onları yenip, bu kubbeyi onların<br />

elinden alana kadar kubbe üç yüz yıl burada kaldı. Sonra kubbeyi tekrar İsrail oğullarına<br />

iade ettiler ve onlar da Kohen Ali'nin vefatından sonra kubbeyi Nftf'a naklettiler. Son<br />

148 Sözü edilen Şam bölgesi, bugünkü Filistin, Ürdün, Lübnan ve Suriye'yi kapsamaktadır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!