25.01.2017 Views

ibn-i Haldun - Mukaddime 2

ibn-i Haldun - Mukaddime

ibn-i Haldun - Mukaddime

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

BEŞİNCİ FASIL<br />

Servet Elde Etmede Makam Ve Nüfuzun<br />

Etkili Olduğu Hakkında<br />

Makam ve nüfuz sahiplerinin, geçim (kazanç) yollarının her türlüsünde, makam<br />

ve nüfuz sahibi olmayanlara göre daha zengin ve daha fazla servete sahip olduklarını görüyoruz.<br />

Bunun sebebi şudur: Makam ve nüfuz sahiplerine, -onların bu konumlarına<br />

duyulan ihtiyaçtan ve etkilerinden yararlanmak için- hizmetler sunularak onlara yaklaşılmak<br />

istenir. İnsanlar, zaruri veya tamamlayıcı nitelikteki bütün ihtiyaçlarını karşılama<br />

noktasında, ona (makam ve nüfuz sahibi kimseye), çalışmalarıyla yardımcı olurlar. O,<br />

bütün bu çalışmaların kıymetini bir kazanç olarak elde eder. Böylece karşılık ödeyerek<br />

yaptıracağı bütün işler, hiçbir karşılık ödemeden insanlar tarafından yapılır ve o da bunların<br />

kıymetlerini biriktirmiş olur.<br />

Dolayısıyla makam ve nüfuz sahibi kişi, yaptıracağı işlerin kıymetlerini (bedellerini)<br />

biriktirip; (sadece) zaruri olarak harcama yapacağı diğer ihtiyaçlarının kıymetlerini<br />

öder. Onun için daima birikim yapar. Bu kimselerin (yaptıracağı) işleri çok olduğundan<br />

(ve bunları yaptırmak için de bir bedel ödemediğinden) dolayı çok kısa sürede zenginleşir<br />

ve zamanın geçmesiyle servet sahibi biri haline gelir. İşte -daha önce söylediğimiz gibi-<br />

emirliğin (idareciliğin) geçim yollarından biri olmasının anlamı budur.<br />

Oysa -zengin bile olsa- makam ve nüfuz sahibi olmayan kişinin, serveti ve birikimi<br />

sadece malı ve çalışması oranında olur. Bu durumda olanların çoğunu tüccarlar teşkil<br />

eder. Ancak hem bu durumda bulunup, hem de makam ve nüfuz sahibi olanlar çok<br />

daha zengin ve varlıklı olurlar.<br />

Makam ve/veya nüfuz sahibi olanların kısa sürede zengin olduklarına tanıklık<br />

eden bir diğer durum da şudur: Fakih, din ve ibadet ehli (alim ve abid) olan kimselerden<br />

pek çoğu (bu özellikleriyle) şöhret olup tanındıktan sonra, insanlar onlar hakkında hüsnü<br />

zan beslerler ve onlara yardım etmenin Allah'ın rızasını kazandıracağına inanırlar. Bu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!