25.01.2017 Views

ibn-i Haldun - Mukaddime 2

ibn-i Haldun - Mukaddime

ibn-i Haldun - Mukaddime

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

-- IBN-1 HALDÜN --<br />

692<br />

li delillere dayanır. Onun için genelde bu ilinin öğrenilmesi ile parlak ve doğrulara ulaşmaya<br />

alışmış bir akıl oluşur.<br />

Deniliyor ki: Hesap öğrenimiyle kendini yetiştirmeye başlayan kişide genellikle<br />

doğruluk hali hakim olur. Çünkü hesapta, her şeyi doğru esaslar üzerine bina etmek ve<br />

bunun için nefsi kontrol altında tutmak vardır. Zamanla bu durum kişinin ahlakı haline<br />

gelir ve artık doğruluktan ayrılmaz.<br />

Bu konuda çağımızda Mağrib'te telif edilmiş en güzel ve detaylı eserlerden biri<br />

"El-Hısaru's-Sağir" isimli kitaptır. Yine İb,n-i Benna Merrakişi'nin bu ilimdeki işlemlerin<br />

kurallarını kayıt altına aldığı kısa ama faydalı bir kitabı bulunuyor. Sonra bu kitabı,<br />

"Ref'u'l-Hicab" olarak isimlendirdiği bir eserde şerh etmiştir. Ancak bu eser, bu ilinin temeli<br />

niteliğindeki delilleri içerdiği için, yeni başlayanlar için anlaşılması wrdur. Bununla<br />

birlikte eser çok kıymetli bir yere sahiptir. Üstadlarımızın bu eseri övdüklerine şahit olduk<br />

ki, bu eser ona layıktır. Müelif bu eserinde İbn-i Munim'in "Fıkhu'l-Hisab" ve Ahdab'ın<br />

"El-Kamil" isimli kitaplarının üslubunu esas almış, onların delillerini özetlemiş ve<br />

delillerin harf şeklindeki ıstılahlarını, bu harflerle işaret edilinenin sırrı ve özü niteliğinde<br />

olan, açık ve manevi sebeplerle değiştirmiştir. Bütün bunlar anlaşılması güç ve kapalı<br />

şeylerdir. Ancak buradaki kapalılık, diğer matematiksel ilimlerde de olduğu gibi, delillerden<br />

kaynaklanır. Yoksa bu ilmin konularının ve işlemlerinin hepsi açıktır. Ancak işlemlerin<br />

açıklaması, onlardaki sebeplerin ortaya konulması suretiyle olur. İşte anlaşılması zor<br />

olan da budur. Bu zorluk konuların ve işlemlerin kendisinde yoktur. Bütün bunlar üzerinde<br />

iyi düşün. Allah nuru ile dilediğini doğruya ulaştıran, güçlü ve metin olandır.<br />

Cebir tlıni:<br />

Sayı ilimlerinin bir diğer dalı da cebir ve mukabele' dir (karşılaştırma). Bu ilim, bilinen<br />

farazi bir sayıdan hareketle, bilinmeyen bir sayıyı elde etme sanatıdır. Ancak bunun<br />

için iki sayı arasında belli bir oranın bulunması gerekir. Bu ilimle uğraşanlar çarpma ile<br />

ikiye katlamak suretiyle bilinmeyenleri farklı derecelere ayırmak noktasında bazı terimler<br />

kullanırlar. Bu terimlerden birincisi "sayı" dır. Çünkü bilinmeyenin belirlenmesi, ancak<br />

bu sayıya olan oranının ortaya konulmasıyla mümkün olur. İkincisi "şey" dir (yani<br />

kendisinden haber verilinesi mümkün olan nesne). Çünkü her bilinmeyen, müphemliği<br />

(kapalılığı) açısından (kendisinden haber verilinesi gereken) "şey"dir. Aynı şekilde o,<br />

ikinci derecede ikiye katlanması gerektiği açısından da köktür. Üçüncüsü "mal" dır (yani<br />

bilinmeyen sayının karesi).<br />

Bundan sonrası, çarpılan iki şeyin üsleri oranına göredir. Sonra meselede farazi işlem<br />

yapılır ve buradan bu cinsten iki veya daha fazla denklem kurulmasına geçilir. Sonra<br />

bunların birbirleriyle karşılaştırılır. Tam bir sonuca ulaşmak için kesirli sayılar bütünlenir.<br />

Mümkünse dereceler en az üsse indirilir. Böylece cebir işleminin ana yörüngesi olan<br />

üç elemana, yani sayı, şey ve mal'a ulaşılsın.<br />

Eğer denklem bu elamanlardan biri ile bir diğeri arasında yapılırsa müphemlik<br />

ortadan kalkar. Mal'ın ve kökün müphemlikleri, sayı ile denkleştirilineleri ile ortadan<br />

kalkar. Mal köklerle denkleştirildiğinde, onların sayılarıyla müphemliği ortadan kalkar.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!