25.01.2017 Views

ibn-i Haldun - Mukaddime 2

ibn-i Haldun - Mukaddime

ibn-i Haldun - Mukaddime

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

-- IBN-I HALDÜN --<br />

812<br />

Bütün bu üsluplar ile kelime ve cümlelerin, bilinen sözlük manalarını aşan manalar<br />

ifade edilir. Bu manalar, ortamın ve şartların gereklerine göre belirli şekil ve durumdaki<br />

lafızlar ile kendilerine işaret edilen durumlar ve hallerdir. Bu hususları inceleyen beyan<br />

ilmi üç kısma ayrılır: Birincisi, sözün halin gereklerine uygun şekil ve kalıplarda söylenmesidir.<br />

Bu, belagat ilmi olarak isimlendirilir. İkincisi, söylenen söz ile onun gerçek<br />

mananısının değil, sebep ve gereğinin kastedildiği durumları inceler. Bunlar istiare ve kinayedir.<br />

Bu kısım beyan ilmi olarak isimlendirilir. Sonra bu iki kısma bir üçüncüsünü eklemişlerdir.<br />

Bedi ilmi olarak isimlendirilen bu üçüncü kısımda, cinas, tevriye, karşılıklı<br />

olarak zıt anlamlı kelimelerin zikredilmesi gibi pek çok sanatı kullanarak sözün süslenmesini<br />

incelenir.<br />

Sonraki alimler, bu üç kısmın hepsine birden, "beyan ilmi" demişlerdir. Oysa beyan<br />

ilmi sadece ikinci kısmın ismidir. Çünkü eskiler bu ilim dalında konuşanların ilkidir<br />

(ve onun için bu ilmin bütün konularından bahsetmemişlerdir). Sonra bu ilmin konuları<br />

birbiri ardına ortaya çıktı ve Cafer bin Yahya, Cahiz, Kudame ve diğerleri, bu konuları<br />

tam olarak kuşatmayan kitaplar yazdılar. Bundan sonra da bu ilmin meseleleri yavaş yavaş<br />

ortaya çıkmaya ve tamamlanmaya devam etti.<br />

Ta ki Sekkfıki gelene kadar. Evet, SekkAfd bu ilmin bütün konularını diğer ilimlerden<br />

süzüp almış, bir araya toplamış ve biraz önce söylediğimiz şekilde tertip etmiştir.<br />

Nahv, sarf ve beyan ilimleriyle ilgili "El-Miftah" isimli eserini telif etmiş ve bu ilmi de o<br />

kitabın bir bölümü haline getirmiştir. Sonrakiler bu ilmi o kitaptan almışlar ve çağımızda<br />

geçerli olan bu ilimle ilgili temel meseleleri ondan özetleyip çıkarmışlardır. Nitekim<br />

Sekkaki "Et-Tibyan'', İbn-i Malik "El-Misbah" ve Celalüddin Gazvini de "El-İzah ve't-Telhis"<br />

-ki bu kitap El-Misbfıh'tan daha küçük hacimlidir- kitaplarında yanı şeyi yapmışlardır.<br />

Çağımızda doğuda, öğretim ve şerh etme noktasında "El-İzah ve't-Telhis"e diğerlerinden<br />

daha fazla önem verilmektedir.<br />

Genel olarak doğudaki alimler bu ilimde batıdaki alimlerden daha sağlamdır. Bunun<br />

sebebi -Allah en iyisini bilir- b.u ilim dalının, dil ilimlerinin en üst noktası (yani kemal<br />

noktası) olmasıdır. Kemale ulaşmış sanatlar ise kalabalık (ve gelişmiş) umranın bulundu<br />

yerlerde olur. Daha önce söylediğimiz gibi, doğudaki umran batıdan daha kalabalıktır.<br />

Veya bunun sebebinin, acemlerin -ki doğunun çoğunu acemler oluşturur- bu işe<br />

verdiği önem olduğunu da söyleyebiliriz. Zamahşeri'nin tefsiri gibi. Bu eser tamamen bu<br />

ilim dalına dayanmaktadır. Mağribliler ise bu ilmin kısımlarından özellikle bedi'e önem<br />

vermişler, bunu şiirle ilgili edebi ilimlerden biri olarak kabul etmişler, çok sayıda kollara<br />

ve bölümlere ayırmışlardır ve bütün bunları da Arap dilinden elde ettiklerini iddia etmişlerdir.<br />

Aslında onları buna sevk eden tek sebep, lafızları süslemeye olan düşkünlükleri ve<br />

bedi ilminin kolaylığıdır. Çok dikkatli bir bakış istemesi ve manalarının zor anlaşılır olması<br />

nedeniyle belagat ve beyan ilimleri onlara zor gelmiş ve bu ilimlerden uzaklaşmışlardır.<br />

Afrikalı alimlerden bedi ilminde kitap telif edenlerden biri tbn-i Reşik'tir. Telif etmiş<br />

olduğu "El-Umde" isimli kitabı meşhurdur. Afrikalı ve Endülüslü belagatçılardan<br />

bek çoğu, onun bu kitabında esas aldığı metodu izlemiştir.<br />

Bil ki bu ilim dalının semeresi, Kur'an'ın mucize oluşunu anlamaktır. Çünkü<br />

Kur'an'ın mucizi oluşu, hem söylem (manttlk) hem de anlam (mefhum) olarak, halin<br />

bütün gereklerine tam olarak uygunluğunda kaynaklanır. Bu ise sözün terkibinin, dizili-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!