25.01.2017 Views

ibn-i Haldun - Mukaddime 2

ibn-i Haldun - Mukaddime

ibn-i Haldun - Mukaddime

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- MUKADDiME --<br />

807<br />

Biz bu eserde, müellifinin nahiv ilmindeki üstün derecesine ve engin bilgisine tanıklık<br />

eden büyük ve kuşatıcı bir ilim gördük. Sanki o, lbn-i Cinni'nin izinden giden ve<br />

onun öğretimdeki ıstılahlarına tabi olan Musul'lu nahivcilerin metodunu benimsemiş.<br />

Böylece (nahiv ilmindeki) melekesinin kuvvetine ve bilgisinin genişliğine işaret eden şaşılacak<br />

bir eser ortaya koymuştur. Allah yaratmada dilediğini artırır.<br />

Lugat İlmi:<br />

Bu ilim, kelimelerin konuluş (sözlük) anlamlarını açıklar. Yukarıda söylediğimiz<br />

gibi, nahivcilerin i'rab olarak isimlendirdikleri harekeleri doğru bir şekilde kullanarak<br />

Arapça konuşma melekesi bozulduktan sonra, buna ilişkin kurallar tespit edilmişti. Sonra<br />

acemlerle karışmalar neticesinde bu bozulma devam etmiş ve kelimelerin anlamlarına<br />

kadar yansımıştı. Öyle ki, lisan olarak Araplaşan acemlerin, dili, doğru Arapçaya aykırı<br />

bir şekilde kullandıkları gibi kullanma eğilimine girilmiş ve bir çok kelime, Arapların<br />

kullandıklarından farklı anlamlarda kullanılır olmuştu.<br />

İşte bu durum kelimelerin doğru anlamları ile muhafaza altına alınmasını ve bunun<br />

için eserler telif edilmesini gerektirmiştir. Çünkü aksi takdirde bu kelimelerin koybolup<br />

gitmesinden, bunun sonucunda da Kur'an ve hadislerin anlaşılamamasından korkulmuştur.<br />

Onun için çok sayıda dil alimi hemen bu işe soyunmuş ve bu konuda pek çok<br />

eser (sözlük) telif etmişlerdir. Bu işteki öncülük Halil bin Ahmed Ferahidi'ye aittir. Eserinin<br />

ismi "Kitabu'l-Ayın"dır. Halil bin Ahmed bu eserinde iki, üç, dört ve beş harften<br />

oluşan -ki Arap dilindeki terkibler en fazla beş harften oluşur- bütün terkiblere (kelimelere)<br />

yer vermiştir.<br />

Onun bütün terkiblere yer vermesi sayısal bir sistem içinde gerçekleşir. Şöyle ki:<br />

1ki harften oluşan terkiblerde her bir harfi, kendisinin dışındaki diğer yirmi yedi alfabe<br />

harfiyle birleştirir. Böylece ortaya yirmi yedi kelime çıkar. Sonraki harfi geriye kalan yirmi<br />

altı harfle birleştirir. (Çünkü yirmi sekiz alfabe harfinden birisi kendisidir, diğeriyle de<br />

yani ilk harfle bir önceki aşamada birleşmiştir). Aynı şekilde üçüncü, dördüncü, ... harfleri<br />

de kendilerinden sonra gelen harflerle birleştirir. (Bu sistemde, sonra gelen her aşamada<br />

ortaya çıkan kelime sayısı azalır. Çünkü kendi sırası gelen harf, kendinden önceki<br />

harflerle zaten birleşmiş olduğundan, sadece kendinden sonraki harflerle birleşir ve ortaya<br />

o harflerin sayısı kadar kelime çıkar). Nihayet yirmi yedinci harfi, yirmi sekizinci<br />

harfle birleştirir. Bundan ortaya sadece bir kelime çıkar. (Son yani yirmi sekizinci harf ise<br />

artık bütün harflerle zaten birleşmiş durumdadır. Sonuçta her harf, diğer yirmi yedi harfle<br />

birleşmiş olur.) Sonra hepsi sırayla birden yirmi yediye kadar sayılır ve hesap bilginlerince<br />

malum olan usule göre toplamları alınır. Buna göre ilk sayı, sonuncu sayıyla toplanır<br />

ve elde edilen toplam, (harflerin) sayısının yarısı ile çarpılır. Sonra ikili harflerden<br />

oluşan terkiblerde, harflerin yerini değiştirerer mevcut kelime sayısını ikiye katlamak<br />

mümkün olduğundan, yurakırdaki işlem sonucu elde edilen sayı da ikiye katlanır. Ortaya<br />

çıkan sayı, iki harften oluşan toplam kelime sayısını verir.ıos<br />

205 Aruz ilminin de kurucusu olan Halil bin Ahmed matematiksel bir zekaya sahiptir. Onun bu sisteminde ortaya çıkan her kelime,<br />

Arapçada kullanılan kelimeler değildir. O da zaten bu şekilde elde ettiği kelimelerin kullanılanlarının anlamını verir, diğerlerinin<br />

ise kullanılmadığını belirtir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!