01.06.2017 Views

bin-muhtesem-gunes

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Leyla hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı.<br />

Neden ağlıyorsun ki? Takma bacağını yeniden yerleştirmiş, kayışlarını sıkmıştı. Görmek isteyen sendin,<br />

#»*'ciryanok, sulugöz! Böyle böğüreceğini bilseydim, göstermezdim.<br />

"Pul," dedi Tank.<br />

"Ne?"<br />

"Bilmecenin cevabı. Yemekten sonra hayvanat bahçesine gidelim mi?"<br />

"Biliyordun. Değil mi?"<br />

"Kesinlikle hayır."<br />

"Sahtekânn tekisin."<br />

"Sen de kıskançsın."<br />

"Neyi kıskanacağım?"<br />

"Erkeksi zekâmı."<br />

""Erkeksi zekan mı? Yok canım? Söyle bakalım, satrançta hep kim kazanıyor?"<br />

"Kazanmana göz yumuyorum." Oğlan güldü. Bunun doğru olmadığın', ikisi de biliyordu.<br />

"Matematikten kim kaldı, peki? Bir sınıf büyük olmana karşın, matematik ödevlerine yardım etmem için bana<br />

gelme-din mi?"<br />

"Matematik beni bu kadar sıkmasaydı, iki sınıf yukarıda olurdum."<br />

"Galiba coğrafya da sıkıyor seni?"<br />

135<br />

"Nerden anladın? Tamam, kes artık. Hayvanat bahçesine gidiyor muyuz gitmiyor muyuz?"<br />

Leyla gülümsedi. "Gidiyoruz."<br />

"Güzel."<br />

"Seni özledim."<br />

Bir duraklama oldu. Sonra Tarık yüzünde yarı sırıtır yarı dudak büker bir anlamla ona döndü. "Neyin var<br />

senin?"<br />

Hasena, Çiti ve ben bu iki sözcüğü birbirimize karşı kim-bilir kaç kez kullanmışızdır, diye düşündü Leyla. İkiüç<br />

gün birbirimizi görmesek, kolayca, hiç duraksamadan söyleriz: Seni özledim, Hasena. Ah, ben de seni<br />

pok özledim. Tarık'ın suratındaki ekşimeye bakılırsa, oğlanlar bu açıdan kızlardan farklıydı. Onlar<br />

dostluklarını bir gösteriye dönüştürmüyordu. Bu tür sözler etme dürtüsü, ihtiyacı hissetmiyorlardı. Leyla<br />

ağabeylerinin de aynen böyle davrandığını tahmin etti. Oğlanların, dostluklara da güneşe davrandıkları gibi<br />

davrandığını anlamaya başlamıştı: varlığını tartışılmaz, mudak kabul etmek, parlaklığının tadını çıkarmak,<br />

ama üzerinde kafa yormamak.<br />

"Seni kızdırmaya çalışıyordum," dedi kız.<br />

Tank ona yan yan baktı. "Eh, basardın."<br />

Ama yüzü yumuşamıştı. Yanaklanndaki bronzluk bir an için koyulaşır gibi mi olmuştu ne?<br />

Leyla'nın ona söylemeye niyeti yoktu. İşin aslı, ona söylemenin çok kötü olacağına karar vermişti. Birinin<br />

canı yanabilirdi, çünkü Tarık böyle bir şeye asla boş vermezdi. Ama daha sonra sokakta, otobüs durağına<br />

doğru yürürlerken, bir duvara yaslanmış duran Kadim'i gördü. Çevresi her zamanki gibi arkadaşlarıyla<br />

sanlıydı, başparmaklarını kemerinin ilmeklerine sokmuştu. Kıza meydan okurcasına sınttı.<br />

136<br />

Bunun üzerine, Tank'a anlattı. Durdurmasına kalmadan, öykü ağzından dökülüverdi.<br />

"Ne yaptı?"<br />

Leyla bir kez daha söyledi.<br />

Tank parmağıyla Kadim'i gösterdi. "Bu mu? Yapan bu muydu? Emin misin?"<br />

"Eminim."<br />

Tank dişlerini sıktı, Peştun dilinde bir şeyler mınldandı; Leyla sözcüklerin anlamını çıkaramamıştı. "Sen<br />

burada bekle," dedi kıza, bu kez Farsça.<br />

"Tank, hayır..."<br />

Oğlan sokağın karşısına geçmişti bile.<br />

Onu ilk, Kadim fark etti. Sıntışı silindi, duvardan uzaklaştı. Parmaklannı ilmeklerden çıkardı, sırtını dikleştirdi;<br />

beceriksizce de olsa, gözdağı verir bir hava takındı. Diğerleri de onun baktığı yöne döndüler.<br />

Leyla söylediğine <strong>bin</strong> pişman olmuştu. Ya birlik olurlarsa? Toplam kaç kişiydiler - on? on bir? on iki? Ya<br />

Tank'a zarar verirlerse?<br />

Tank, Kadim'le avanesine birkaç adım kala durdu. Bir an, durumu tartar gibi oldu; belki de gözü yemedi, diye<br />

düşündü Leyla; oğlanın eğildiğini görünce de, ayakkabısının bağcığı çözülmüş gibi yapacağını, sonra da<br />

dönüp yanına geleceğini varsaydı. Ama oğlanın elleri harekete geçince, Leyla anladı.<br />

Tank doğrulup tek bacağının üzerinde dimdik durunca, ötekiler de anladılar. Sonra, topallayarak Kadim'e<br />

doğru ilerledi; kayışları çözülmüş olan takma bacağını bir kılıç gibi havaya kaldırmışta.<br />

Oğlanlar hızla yana kaçıştılar. Kadim'le ikisinin arasında yeterli bir boşluk bıraktılar.<br />

Sonra tozlar, tekmeler, yumruklar, naralar havada uçuştu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!