ayetler_renkli
ayetler_renkli
ayetler_renkli
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
önce haberimiz olsaydı. Ona göre tedbirimizi alırdık başkanım " diyorlardı. Ulu<br />
önderimizin, bizim gibi taktik önderlerle sorunu görüşeceğine başka güçlerle görüşmüştü.<br />
Birkaç gün önce Özal’la görüşen Talabani, öğle saatlerinde Esat’la, akşama ulu<br />
önderimizle de görüşmüştü.<br />
Talabani ile görüşmesinde ulu önderimiz bana çok önem verdiği için, beni de<br />
protokoldeki dört kişiye dahil etmişti. Talabani ve beraberindeki üç kişiyi kapıda<br />
karşılayıp toklaştıktan sonra öpüşmüştük, Oturma odasında cola içmiş, meyve yemiştik.<br />
Talabani’nin yanında gelenlerle konuşmaya daldık. Başka ne yapabilirdik? Ulu önderimiz,<br />
Talabani ile asıl görüşmeyi ayrı bir odada yaptı. Bu yüzden hiç bir şey öğrenemedik.<br />
Talabani beraberindekilerle ayrılıp gidince, geceyi ulu önderimizim -eğitim adayı olarak<br />
Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen altı bayanla - evinde geçirdik. Sabah Cemil<br />
Bayık`ın kaldığı eve gittiğimde Cemil gelişmeleri öğrenmek istedi: "Görüşme ayrı bir<br />
odada yapıldı dedim sadece.<br />
Basın toplantısı yapılmadan önce Suriye parlementosunun Kürt milletvekillerinin<br />
bulunduğu bir sohbet toplantısında ateşkes ile ilgili konuşurken, sorularını özellikle bana<br />
yönelterek görüşlerimi alması, milletvekili Timur Sayan’ın dikkatini çekmiş olacak ki,<br />
toplantı bittikten sonra yanıma gelen Timur:" başkanın sana bu kadar önem verdiğini<br />
bilmiyordum "Timur’un bu sözleri karşısında sessiz kaldım;" kedinin fare ile oyunudur<br />
bu" diyecektim; ama henüz iç ilişkimizi Timur`a açmanın zamanı değildi.<br />
Avrupa’da benimle ilişkilerini çok iyi ayarlamıştı. Ama dalkavuklarını kullanarak ayağımı<br />
kaydırmaya çalışmıştı. Şam da da aynı taktiği uyguluyordu; kendisi iyi davranacaktı.<br />
Avrupa’dan Şam`a gelmiş ve dalkavuklarını harekete geçirecek, tutuklatacak, ipe sapa<br />
gelmez ifadeler vermeleri için kendilerine talimatlar verecek - bazılari ifadelerinde dolaylı<br />
olarak Türk ajanı olduğumu iddia edecek- bazıları çizgiyi boşa çıkaran objektiv ajan<br />
olduğumu söyleyecek, böylece ya intihar edeceğim ya da objektiv ajan olduğumu kabul<br />
edeceğim.<br />
Bu noktaya geldikten sonra beni huzuruna çağıracak:" Ben sana her türlü desteği, kimseye<br />
vermediğim önemi verdim. Senin arkadaşların, senin akrabaların ajan olduğunu iddia<br />
ediyorlar ama ben kimsenin sözüne göre hareket etmem, bunlar basit insanlardır.<br />
Önderliğin kanunlarının takipcisi ol! Kendini düzelt! Önderliğe ölümüne bağlan, uyumlu<br />
çalış, bunlar sorun değil! Nereye gitmek istiyorsun?" diyecek, bağlı kalman için "önemli<br />
bir görev" verecek ve böylece iyi bir dalkavuk olacağım. Bunu Şam`da veya Güney<br />
Kürdistan`da yapacağını tahmin ediyorum. Çünkü daha Avrupa`dayken dalkavukların<br />
öfkesi bana karşı patlamıştı. O ise müthiş iyi davranıyordu. Ben de bu çelişkiyi<br />
kavramayacak kadar aptal değildim.<br />
1993 Newroz bayramı nedeniyle Şam`dan Suriye Kürdistan`ına gönderiliyoruz. 15 KUM<br />
Parlementeri, Halep, Kamışlı, Haseki, Derik gibi kentlerde kutlanacak olan Newroz<br />
bayramına katıldıktan sonra Erbil veya Zele kampına gececeğiz. Newroz kutlamaları<br />
bittikten sonra milletvekili arkadaşlar Halep`te bir evde toplandık. Akşam üstü ulu<br />
önderimiz bizimle bir telefon görüşmesi yapacaktı. Kısa bir beklemeden sonra telefon<br />
çaldığında, ilk telefona koşan Đsmet Sezgin oldu. Đsmet telefonla: "başkanım başı boşuz,<br />
başımıza bir koordinatör atansa iyi olur" diye söze başlıyarak, Yıldırm Akbulut`u<br />
koordinatörlüğe önerdi. Ulu önderimiz sırayla diğer milletvekilleriyle görüşürken; Rıfat<br />
Çelebi`ye Yıdırım Akbulut`un koordinatörlüğe önerildiğini, bu konuda ne düşündüğünü<br />
sorunca, Rıfat amca:" kessinlikle olmaz başkanım, biz oyla kendi aramızda birini seçer,<br />
adını size iletıriz " cevabını veriyor. Kendisine göre çok doğal bir tavır takınan Rıfat<br />
Amca, milletvekilliğinin orada sona erdiğinden habersizdi. Ulu Önderimiz, Rıfat amcanın<br />
yanıtına karşı hemen olumsuz bir tavır takınmıyor:" Tamam tamam " diyor, diğer<br />
milletvekilleriyle görüşmelerini sürdürüyor, ama koordinatörlük sorununa dokunmuyor.<br />
Benimle görüşmesinde Güney-Batı Eyaletinde Ömer isimli Vejinci bir ajanın açığa<br />
çıkarılarak çözüldüğünü, çok önemli bilgilerin alındığını, benim, Mustafa Karasu`nun,<br />
Rıza Altun`un, Faysal Dunlayıcı`nın, Aysel`in ve Helin`in aleyhinde ifadeler verdiğini,<br />
kendime çok dikkat etmem gerektirdiğini söylüyor.