ayetler_renkli
ayetler_renkli
ayetler_renkli
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yönetimine, dolayesiyle ulu önderimize " siktir ol" demek olduğunu sonradan anlıyorum.<br />
Dosyam kabarıyor devrim kaçkını ve cezaevinin teslimiyetcisi; akademi yönetiminin ve<br />
önderliğin temsilcisi oluyor, bende yönetim ve önderliğin karşıtı.<br />
Akademide sorun olan kişileri kısaca tanıtmakta yarar vardır: Sakine Cansız: 1975'te<br />
PKK'ye sempati duydu. Kısa süre sonra profesyonel olarak çalışmaya başladı. 1978'de Fiş<br />
köyünde yapılan PKK'nin birinci kongresine katıldı. 1979 yılında Elazığ'da gözaltına<br />
alındi. Sakine ile birlikte gözaltına alınanların içinde, merkez komüte üyelleri de vardı,<br />
çoğu çözülmesine rağmen, Sakine susmasını bildi. 1982'de Malatya cezaevinden tek<br />
başına firar etmeyi başardı. Dışarda kendisine yardımcı olacak olmadığından, tekrar<br />
tutuklanarak, daha sonra Diyarbakır cezaevine gönderildi. Diyarbakır cezaevindeki bütün<br />
direnişlere katıldı. 300 sayfayı geçen savunmasıyla Kürdistan tarihinin örnek kadınıdır.<br />
Fransızların ulusal kadın kahramanı Jaan De Ark ve Roza Lüksemburg'un benzeridir.<br />
Mustafa Gezgör: 1975'ten sonra bütün yaşamını Kürdistan ulusal mücadelesine adadı.<br />
Tutuklanmadan önce birçok silahlı eyleme katıldı. Tutuklandıktan sonra, kaldığı<br />
cezaevlerinde tüm tutukluların devlete teslim olmasına karşın, o tek başına yıllarca<br />
direndi. Cezaevlerindeki bütün açlık grevlerine ve ölüm oruçlarına katıldı. Diyarbakır<br />
cezaevinde tünel kazma işlerinde inanılmaz becerilerini ortaya koydu. Tarihçi, şair ve<br />
yazardı."Parti karşıt dır!" suçlaması altında tutulduğu için; biran önce Türk ordusuyla<br />
çarpışmak, bu iddiayi çürütmek onun tek arzusuydu. Nihayet 1992'de bu arzusunu<br />
gerçeklestirdi. (12)<br />
Ferhan Güllü: 1975 lerde Kürdistan uluslal mücadelesinin saflarına katıldı. 1978'de<br />
profesyonel çalıştı. Cesur, disiplinli, fedakar ve eylemci bir yapıya sahipti. 12 yıl çeşitli<br />
cezaevlerinde kaldı. O da Mustafa Gezgör gibi, herkesin boyun eğdiği cezaevlerinde tek<br />
başına direndi. Boyun eğmedi, dayatılan kurallara uymadı, parti bayrağını zulüm<br />
kalelerinin burçlarında dalgalandırmayı başardı. Antep cezaevinin tünelini denilebilir ki,<br />
bir başına kazdı. Akademide "savaşa gitmek istemiyor, hasta numarası yapıyor, cezaevi<br />
kişiliklidir, bunalımlı bir tiptır, Zaza kafalıdır" gibi değerlendirmelere tabi tutuldu. Midesi<br />
genişlemişti, sürekli kusuyordu. Tedavi edilmedi, ölüme terk edildi. Mecburen şehir<br />
faaliyetlerine gitti ve Đstanbul’da tutuklandı. Poliste susmak yine tercihi oldu.<br />
Zeki Yılmaz: Laz olmasına rağmen, 1975 lerde Kürdistan ulusal kurtuluş saflarına katıldı.<br />
Ailesini ögretmeliğini, ülkesini terk etti. Birçok silahlı eylemde yer aldı. 1980'de<br />
tutuklandı. Diyarbakır cezaevinde ön saflarda direnenlerle birlikte oldu. Đdam cezasına<br />
carptırıldı. Tahliye olana kadar devlete boyun eğmedi. Akademiye geldiğınde geri plana<br />
atılarak susturuldu. Daha sonra Apo'nun talimati üzerine dağda tutuklanarak idamdan<br />
yargılandı, akıbeti bilinmiyor.<br />
Nesim Kılıç: 12 Eylül darbesi döneminde merkez komüte üyesiydi. Apo dışarı kaçtığında,<br />
o, iç merkezde görevliydi. Mardin'de tutuklandı, poliste iyi tavır sergilememesine rağmen,<br />
merkez komite üyesi olması tasfiye edilmesi için yeterliydi. Akademide gördüğü yaklaşım<br />
karşısında "Bir yurtsever olarak kalmak istiyorum" demişti.<br />
Cahide Şener: Cahide`nin önemli özelikleri yoktu. Sakine cansız´la birlikte cezaevinde<br />
kalması, Kürt kamuoyunda tanınmasını sağladığından, Apo´nun hışmına uğradı.<br />
Akademiden gittikten uzun bir süre sonra "kurtuluşu (!)"Türk polisine sığınmada buldu.<br />
Yukarda kısaca tanıttıklarım ve ben, akademide ne kadar devrimden uzak, partiye karşı<br />
idiysek; Diyarbakır cezaevi teslimiyetçileri ve itirafçıları, Mecit Gümüş, Fevzi Yöndem,<br />
Mustafa göçmen, Ali Aksoy ve Faysal Dunlayıcı o kadar devrimci ve önderlik çizgisine<br />
yakındılar.<br />
Nitekim ulu önderimiz, bunlardan Mecit Gümüş’e çok güvendiği için, GAP bölgesine<br />
koardinatör olarak gönderdi. Mecit GAP'a gittikten beş altı ay sonra yakalandı. Bildiği<br />
bütün bilgileri polise verdi, tüm ilişkilerini tutuklattı, yüzlerce insanı işkenceye aldırttı.<br />
GAP bölgesini tasviye etti. Ayrıca polisin düzenlediği televizyon oturumunda itiraf yaptı.