22.11.2014 Views

ayetler_renkli

ayetler_renkli

ayetler_renkli

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

oturman, mücadeleden vaz gecmen doğru olmaz. Birbirinizi sevin, bu çok doğaldır, ama<br />

evlenecek koşuları yaratmak için mücadeleyi geliştirmemiz gerekiyor," diyorum.<br />

Söylediklerimin çok doğru olduğunu söylüyor, "Ama ben yapamıyorum" diyor.<br />

Söylediklerimin üzerinde düşünmesi istiyor, bir isteğinin olup olmadığını soruyorum<br />

"Hayır" diyor. Ayağa kalkıp hazırol vaziyette geçiyor. Abdurrahman'ın kapatıldığı odadan<br />

çıkınca, kapıda hazırol vaziyette bekleyen nöbetçilere. "Emine'nin kapısını açin!"<br />

diyorum. Anahtar ve zincir sesi geliyor, bu seslerden nefret ediyorum. Kapı açılınca içeri<br />

giriyorum. Emine korkulu gözlerle hazırol vaziyette penceresiz, karanlık küçük odanın<br />

orta yerinde durmuş bana bakıyordu. Kısa boylu, esmer, ince, zayıf, siyah saçlı, kurbağa<br />

yüzlü karakuru bir kızdı Emine. Kendisi ile Kurdmanci diliyle konuşuyorum: "Raporunu<br />

okudum, son olarak bir diyeceğin var mı?" diye soruyorum, zavallı bir durumda boynunu<br />

bükerek "Willeh heval gotina min i davi ez dixwazim bi Ebdurrahman're bizewicim<br />

(Vallah arkadaş son sözüm abdurrahman'la evlenmek istiyorum.) " deyince içim<br />

burkuluyor. Nöbetciler gülüyorlar ve kapı Emine'nin yüzüne kapanıyor.<br />

Akademi yönetiminin bulunduğu binalara doğru yürürken yolda düşünüyorum; önderlik<br />

çizgisini değil, aklın çizgisini uygulamıştım. Önderlik çizgisine göre böyle konuları<br />

tartışmamanın veya böyle konularda kişileri ikna etmeye kalkmanın zamanı çoktan<br />

gecmiştir. Kişi önderlik çizgisine karşı gelerek suç işlemiştir. Otorite dayatılarak,<br />

gerekenler yapılmalıdır. Ya önderlik öldürülmeli, ya da "adam" edilmelidir.<br />

Yönetim binasına gidince arkadaşlar merakla "ne oldu?" diye soruyorlar, isteklerinde<br />

diretiyorlar yanıtını veriyorum. Ali Aksoy tekrar önderliğin talimatindan söz ediyor,<br />

yanaşmıyoruz. Bizi ispiyonladıkların da, tutuklanarak Abdurrahman'ın yanına<br />

gideceğimizi, başımıza kötü şeylerin geleceğini biliyoruz. Sonra Ali'nin kolay kolay böyle<br />

bir şeyi göze alamayacagini düşünüyoruz. Bilge: "Bir iddianame hazırlayın yargılayalım"<br />

diyor. Đddianame hazırlamayı kabul etmiyor, kızı serbest bırakıp babasının evine<br />

gönderelim, Abdurrahman'ı eğitime alalım diyorum. Bilge, Adnan, Zeki ve Resul önerimi<br />

mantıklı buluyorlar, ardından "Önderlik bu öneriyi kabul etmez" diyorlar. Sonunda Zeki<br />

Yılmaz'a iddianame hazırlama görevi veriyoruz.<br />

Bir gün sonra iddianemeyi hazırlayıp getiriyor, okuyunca Zeki'ye sinirleniyorum. Çünkü<br />

iddianame "yozlasmış, fahişe, alçak, rezil, şerefsiz…" kelimelerle dolu. "Ben bu<br />

iddianamenin altına imzamı atmam, bir gün bu yazılanlar tarihe geçer, gelecek nesiller<br />

okuduklarında yüzümüze tükürür" diyorum. Zeki ise : Selim arkadaş, partinin uslubu<br />

nasılsa, ben öyle yazmak zorundayım, burada kendi uslubumuza göre iddianame<br />

hazırlayamayacağımızı hala anlayamadın mı?" diyor. O da haklı. Ama buna rağmen<br />

diretiyordum. Neticede ikisini yargılamaktan vazgeçiyoruz. Zaten ulu önderimiz, uzun<br />

süre tutuklu kalmalarini istiyor, bunu biliyoruz. Bizde önerimizi, bizden sonra gelecek<br />

olan yönetime devretmeye karar veriyoruz. Bizden sonra gelen yönetim önerimize uygun<br />

olarak Emine'yi babasının evine gönderiyor, Abdurrahman eğitime alınıyor. Bir süre sonra<br />

Abdurrahman akademiden firar ederek Beyrut'a gidiyor, Emine'yi alıp kayıplara<br />

karışıyorlar.<br />

Đbretlik olaylardan birini daha anlatmak istiyorum: "Türk'lerin kızı, yani Kürt milletvekili<br />

Ahmet Türk'ün yegeni, Hevi Türk (20) akademinin öğrencilerinden Azman kod adlı bir<br />

gerillaya aşık olmuştu. Azman Serhat eyaletinde bir ağanın oğlu, avukat. Gerilla savaşına<br />

katılmış, üç yıl kadar dağda kaldıktan sonra akademiye gelmişti. Hevi Türk 20-21<br />

yaşlarında uzun boylu, esmer iriyapılı bir kız. Bir gün dersten sonra akademi yönetimine<br />

geldiğinde, yönetimde görevli Malatyalı Leyla bana: "Hevi ile Azman arasında birşeyler<br />

var" dedi. Ne var diye sorduğumda; sen ders anlatırken Hevi sürekli Azman'a bakıyordu"<br />

dedi. Önemsemez bir tavır takınarak, baktıysa ne yapalım dedim. Tekrar derse girişte<br />

Azman başka bir yere oturdu, Hevi yerini değiştirerek Azman'la bakışabileceği bir yere<br />

geçti," diye sürdürdü konuşmasını. Yani başkanımın dışında stratejik konuslandırma mı<br />

var, demek istiyorsun, dediğimde güldü.<br />

Ertesi gün yine ben ders veriyordum, ikisini izledim Leyla’nin söyledikleri doğruydu; hem<br />

bakışma hem strateji konuslanma vardı. Benim anlayışıma göre değil, önderlik çizgisine<br />

göre bu suçtu.(2) Kutsal akademi toprak" ları üzerinde göz zinası yapılıyor, dersler<br />

dolayesiyle savaş boşa çıkarılıyordu. Bu da objektiv olarak ajanlıktı! Aynı günün akşamı<br />

Leyla "Dediklerim doğru çıktı değil mi?" deyince diğer arkadaşların yanında konuyu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!