22.11.2014 Views

ayetler_renkli

ayetler_renkli

ayetler_renkli

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1974 yılında Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesine katıldığım zaman, sahip olduklarım<br />

yine bu kadardı. 19 yıl sonra yine hiç bir şeyim yok! Đşin kötü tarafı ülkemden uzaktayım,<br />

önümde deniz var, bir yere gidemem. Suriye`ye yaya olarak geçsem, yakalanırım.<br />

Ürdün`e geçsem, ordan nereye geçeceğim? Çaresizim, kendime sorduğum soruların<br />

yanıtlarını veremiyorum. Geldiğim yere gerimi döneyim, sorusunu kendime sormuyorum.<br />

Çünkü çok uzun süre düşündükten sonra "kaçacağım" kararını vermiş ve kaçmıştım.<br />

Türkiye`ye gidemem, 19 yıl boyunca karşısında savaştığım, işkence gördüğüm,<br />

horlandığım, boyun eğmediğim bir rejimin egemen olduğu bir ülkeye gidemem.<br />

Kürdistan`a tek başıma gitmem mümkün değil, gitsem bile nasıl yaşarım? Yasa dışı<br />

birisiyim.<br />

Ulu önderimizle derin çelişkilere düşmüşüm. Ne devletle, ne de gerilla ile yaşıyabilirim.<br />

Đkisininde resmi ideolojisi var; devlet kayıtsız şartsız beni ajanlaştırmak ister, oysa ben<br />

resmi ideolojinin dediklerini yapmamak için 19 yıl mücadele verdim. Gerillada da kendi<br />

resmi ideolojisini dayatılır; ben resmi ideolojilere karşıyım. Bir tek seçeneğim var,<br />

Avrupa`ya geçebilmek. Bunun için üç şeye ihtiyaçım var; pasaport, vize ve para. Ama<br />

bunların üçü de yok. Peki ne yapabilirim? Düşünüyorum. Hüseyin`nin faxla göndereceği<br />

yanıt kafama takılıyor. Yanıt acaba geldi mi? Bu akşam gideyim mi, sabahı mı<br />

bekliyeyim? Sabaha kadar bekleyemem, sabrım taşar, gözlerime uyku girmez, sıkıntı<br />

basar beni. Faxdan bir umut bekliyorum, umut yarım saat ötemde yatabilir miyim,<br />

diyorum. Kalkıp otele doğru yola çıkıyorum. Farlarını yakmış arabalar hızla yanımdan<br />

geçiyor, ben hızlı adımlarla yürüyorum. Otel resepsiyonundaki adama; Almanya’dan fax<br />

gelip gelmediğini soruyorum. "Hayır" diyor. Otelin salonunda biraz oturuyorum, salonun<br />

bitişiğinde lokanta var. Beyler, bayanlar masalarda şampanya patlatıyorlar, şuh<br />

kahkahalarla gülüyorlardı. Beyaz giysili garsonlar tekerlekli araçlarla onlara kızartılmış<br />

etler, kabukları alınmış karpuzlar taşıyorlardı. Ben ise aç karınla onlara bakıyordum.<br />

Faxtan umudumu kesince otelden ayrıldım. Bir bakal dükkanı arıyor ve buluyorum. Đki<br />

ekmek, bir büyük şişe su istiyorum. Bin liramı verip yoluma koyuluyorum. Deniz<br />

dalgalarının sanki benim için oyduğu tek kişilik odama saat onda varıyorum. Önce soğuk<br />

suyumu yudumluyor, ardından su ile ekmek yiyorum.<br />

Yemekten sonra denizi seyrediyorum. Çok uzaklarda bir ışık görünüyor. Evet bir gemi bu!<br />

Nereye gidiyor acaba? Ah bir gemiye binebilsem? Beni Beyrut`tan çıkarsın, nereye atarsa<br />

atsın, diyorum. Ama gemiye nasıl binebilirim? Pasaportsuz, parasız gemiye binilmez ki!<br />

Sonra para bulabilirsem, bir tekneyle Kıbrıs`a geçebilirim, zor bir iş değildir diyorum.<br />

Gözlerim uzaktaki gemi ışığında, çeşitli olasalıkları düşünüyorum. Gemi ışıkları<br />

kaybolunca, yatağıma uzanıyorum ama gözlerime uyku girmiyor. Kafamda 20 yıllık<br />

mücadelenin muhasebesini yapıyorum. Mücadeledeki arkadaşlarımı, kardeşlerimi<br />

düşünüyorum.<br />

Ulu önderimiz, "Selim kaçtı" diyecek, ama "neden kaçtı " diye düşünenler de olacak.<br />

"Selim yıldı, mücadele etmeyi göze alamadı artık" diyecek resmi ideoloji. Gerçekleri<br />

çarpıtacak, ters yüz edecek. Zaten onun bütün marifeti bu. Gerçekleri çarpıttığı, ters yüz<br />

ettiği, tarihi yok saydığı, yalanı gerçeğin yerine koyduğu için resmi ideoloji adını alır. Bu<br />

tür resmi ideolojiler, geri kalmış halkları, tarihin belirli bir kesitinde etkilerler; geri<br />

halklar, gerçeklere inanmaktan çok, yalanlara inanmaya yatkındırlar. Ama geçmiş yok<br />

edilemez, tarih uzun süre çarpıtılamaz, yalanların ömrü uzun olmaz, resmi ideoloji ebedi<br />

değildir. Kısa bir süre sonra kokuşmuşluğu açığa çıkar, kendisiyle birlikte, kurduğu<br />

düzeni yıkılır.<br />

Ben kaçtım. Resmi ideolojinin cezaevinden kaçtım. O cezaevi ki, fiziki tutsaklığım<br />

aracılığıyla, beynimi de tutsak yapmak istiyordu. Beynimin tutsak olmaması için kaçtım.<br />

Yalanları bana doğru diye onaylattırarak piyasaya sürmek isteyen resmi ideolojiyi red<br />

etmek için kaçtım. Yamyamı ve yamyamlığı gözlerimle gördüm, aldandığımı anladığım<br />

için kaçtım. Gerçekleri anlatmak için kaçtım. Halkımın uzun bir süre sonra göreceklerini,<br />

söyleyeceklerini, çok daha önceden, bu gün söylemek için kaçtım. Gerçeklerin gizli<br />

kalmaması, yalanların, gerçeklerin yerini almaması için kaçtım. Gelecek nesillerin

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!