ayetler_renkli
ayetler_renkli
ayetler_renkli
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ilgili <strong>ayetler</strong>i, şehit düşen arkadaşlarımızla ilgili <strong>ayetler</strong>i, bu konu üzerine konulan kurallar<br />
ve kalıplar, yazılanlar, çizilenenler, bir diktatörlüğün korkunç karikatörünü insanın gözleri<br />
önüne seriyordu.<br />
Ulu önderimiz <strong>ayetler</strong>inde kendisini şöyle izah eder: " Ben yedi yaşımda devrimci oldum.<br />
Bir grup çocuğu bir araya getirerek başlarına geçtim ve haksızlıklara karşı mücadele<br />
etmeye başladım. Daha ilk okulda iken general olmayı ve darbe yapmayı düşünüyordum.<br />
Sonra aileye karşı çıktım, gerici bir kurumdu. Babamı taşla kovaladım ve köyü terk ettim.<br />
Gidiş o gidişti, bir daha köye dönmedim. 12 Mart darbesi döneminde, o kahraman<br />
direnişçilerle beraberdik; gençtiler, acemiydiler hepsi katledildiler. Önder olarak ben<br />
kaldım. Tabi ben dersimi almışım, daha küçüklükten beri kendimi hazırlamışım, hem<br />
Türk soluna, hem Kürt soluna önderlik yapmak benim görevim olarak ortaya çıkmıştı.<br />
Ben o kahramanların ahını unutmayacaktım ama, onları aşacaktım. Düşündüklerimi<br />
yaptım tabi. Ama bana engel olmaya çalıştılar.<br />
Đlişki kurduğum kişi ajandı, küçüklükten özel olarak benim için yetiştirilmiş bir ajan.<br />
Babası da ajandı. Dersim isyanını bastırmıştı, tabi kızını özel olarak benim için<br />
yetiştirmiş, getirip bana verdi. Yutar mıyım! Ben de yararlanıyorum. O beni denetim<br />
altında tutmaya çalışıyor, ben onu devrimcileştirmeye çalışıyorum. Sonra aramızda müthiş<br />
bir çatışma başladı. Bu benim ile Türkiye Cumhuriyetinin savaşıydı. Ben kazandım tabii.<br />
Daha kimler kimler… O Şahin Dönmez de öyleydi. Amcası bilmem Mustafa Kemal`in<br />
milisiymiş, o zamandan beri yetiştirilmiş. Semir keza baştan beri bilinçli sokulmuştu.<br />
Saime Aşkın öyleydi. M. Şener sülalece eskiden beri ajandı. Siz bunları bilmezsiniz! Size<br />
hergün anlatıyorum ama kavrama yeteneğiniz yok. Düşman sizi mahf etmiş."<br />
Bunları dinlerken, ulu önderimizin PKK`yi ajanlarla kurduğu sonucuna varıyorum. Ve şu<br />
ara aklıma geliyor; PKK`nin birinci kongresine katılıp daha sonra şehit düşen arkadaşlar<br />
şehit düşmeselerdi, onlarda şimdi ajan olarak damgalanmıyacaklar mıydı? Niye böyle<br />
düşünüyorum? Art niyetli miyim? Hayır! Çünkü ulu önderimiz, kendisi ve şehit düşen<br />
arkadaşlar dışında eski arkadaşlarının büyük çoğunluğunu baştan beri, hatta daha<br />
küçükken ajan olduklarını söylüyor. Kendisi yedi yaşındayken devrimciliğe başlamış, eski<br />
arkadaşları aynı yaşlarda ajanlaşmışlar. Bu mantığını bütün kullarına kabul ettirdi.<br />
Konuyla ilgili yüzlerce ayet indirdi. Bu mantığın komplocu bir mantık olduğunu, bu<br />
mantığın herkes tarafından anlaşılır bir mantık olduğunu düşünüyorum. Đnsanlar sonradan<br />
ajanlaşınca, bu onların önceden ajan olduklarını kanıtlamaz. Bir insan uzun süre mücadele<br />
verdikten sonra ajanlaşabilir. Bu durum onun daha önce mücadeleci olmadığını<br />
göstermez. Şahin Dönmez`in durumu böyleydi. Yıldırım Merkit`in durumu böyleydi. Ali<br />
Gündüz`ün durumu böyleydi. Üçü de PKK`nin birinci kongresine katıldılar. Başta ulu<br />
önderimizin ve o dönemdeki bütün arkadaşlarin güvendiği kişilerdi. Şahin Dönmez<br />
1979`da Elazığ işkencehanesinde çözüldü, Diyarbakır cezaevinde itirafcı oldu, sonra<br />
işkenceciler tarafından kullanıldı. Yıldırım Merkit ve Ali Gündüz Diyarbakır cezaevinde,<br />
bizim yanımızda işkenceye dayanamayarak itirafcı oldular. Eski PKK-MK üyesi Resul<br />
Altınok hakkında birşey diyemem, ulu önderimiz tarafından öldürülen, kaçırtılan, intihara<br />
sürüklenen eski PKK`lilerin hiçbirisinin ajan olmadığını, ulu önderimizin <strong>ayetler</strong>ini<br />
okuyunca, kendisini tanıyınca, entrikalarına tanık olunca; tasfiye etmenin ve ajan olarak<br />
yargılanmanın senaryosunu adım adım yaşayıp görünce anladım. Zaten öldürülenlerin,<br />
kaçırtılanların, intihara sürüklenenlerin ajan olduklarına dair ulu önderimizin demagojisi<br />
dışında elde kanıt yoktur.<br />
Ama bunların ajan olmadıklarını kanıtlayacak o kadar çok delil var ki; yazdıklarım bir<br />
bütün olarak okunduğunda bütün bunlar anlaşılmış olacaktır. Ulu önderimizin bu konuda<br />
bir sıkıntısı, bir yarası olmasaydı, kendisini yedi yaşında devrimci, kaçırttıklarını,<br />
öldürttüklerini, intihara sürüklediklerini, küçüklüklerinden beri ajan olduklarını<br />
değerlendirmezdi.(9) Zaten ulu önderimize göre kendisi hariç bütün Kürtler yedi yaşından<br />
itibaren pisliğe bulaşmışlar. O durumu böyle değerlendirerek kendine göre suçunu veya<br />
ayıbını örtmeye çalışıyordu. Ama hayır! Ben ulu önderimizi dinlediğimde, <strong>ayetler</strong>ini<br />
okuduğumda ayıpları veya suçları örtülmedi, tersine açığa çıktı. Yalnız kaçırtılanlar,<br />
intihara sürüklenenler, öldürülenlerle ilgili <strong>ayetler</strong>i değil, şimdi mücadelede savaşta olan