22.11.2014 Views

ayetler_renkli

ayetler_renkli

ayetler_renkli

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

eynidir. O gitti mi, herşey gider. Herşey gideceğine, önderliğin, dolayısiyla ulusun<br />

selameti için, üç beş kişinin hatta ilerde üç-beş milyon kişinin gitmesi önemli değildir.<br />

Önemli olan önderliktir. Yani önemli olan benim.<br />

Osmanlı padişahları önderliği güvence altına almak için neler yaptılar, bilmiyor musunuz?<br />

Nereden bileceksiniz! Önderliğin esasları vardır, padişahlar o kadar ahmak mıydı?<br />

Sanmıyorum. Adamlar iktidarı güvenceye almak için, erkek evlatlarının hepsini<br />

boğdurdular. Hatta Fatih Sultan Mehmet bunun için kanun çıkardı. Padişahlar bu<br />

tedbirlere baş vurmasalardı, imparatorluk 722 yıl yaşar mıydı? Yaşamazdı. Padişahlar<br />

oğullarını, kendilerine muhalif olabileceklerini göz önünde bulundurarak boğdurdular.<br />

Muhalefet gerekli değil, padişah diktatördür, bunun için padişaha karşı potansiyel bir<br />

muhalefet daima vardır. Fakat bu potansiyel muhalefete önderlik yapacak kişi yoktur.<br />

Kitleler sıradan kişilerin peşine takılmazlar. Ama bir padişahın oğlu kolaylıkla hazır,<br />

kendini bekleyen potansiyel muhalefeti peşine takabilir. Đşte Osmanlı padişahları,<br />

oğullarını bu melun muhalefetin aleti olmasınlar diye boğduruyorlardı. Önderliğin<br />

selameti için bu gerekliydi. Eğer önderliğin, bir ulusun başı ve kalbi olduğuna inanıyorsak<br />

bu böyledir. Baş ve kalp gittikten sonra ortada gövde kalır. Gövde ne ise yarar? Hiç! Bir<br />

çukura atılır, üstü toprakla örtülür. Türk rejiminin dediği gibi `Kürt ulusunu toprağa<br />

gömdük, üstünü betonladık.` tekrar böyle olmasını istiyor musunuz? Hayır! O halde<br />

önderliğin ebediyen korunması için, benim iyi yaşamam için herşey mubahtır.<br />

Bırakın makyaveliyi, felsefeyi, bilmem hümanizmi! Ben ne yapıyorum? Kitlelerin<br />

tanıdığı, halk ve kamuoyunun adını duyduğu, şu veya bu oranda yetenekleri olan, savaşan,<br />

düşünce üretebilen, dört dörtlük kuzu olmayan kişilerin, şimdi olmazsa ilerde bana karşı<br />

olabileceğini, zaten var olan, mevcut potansiyel muhalefetin başına geçebileceğini veya<br />

bu muhalefetin aleti olabileceğini düşünüyorum. Korkum bundandır. Bu yüzden onları<br />

sırasıyla, birer birer ortadan kaldırıyorum. Kimseye de güvenmiyorum, çünkü lafta bana<br />

bağlı olduklarını söylerler ama pratikte muhaliftirler. Görünümde bana bağlılar, gerçekte<br />

öyle değiller. Ben bunu biliyorum. Bir ayağım kaysa veya allah esirgesin ölsem, en bağlı<br />

olanlardan biri önce fotoğraflarımı yırtar, heykellerimi yıkar, ardından başa geçip halay<br />

çeker.<br />

Ben bunları dünden görüyorum. 30 yıllık ömrümü boşuna mı harcadım? Yanılıyorsunuz.<br />

Adamlarımin hepsi gafil, ama ben gerçekçiyim. Benim dışımda kitlelerin kimseyi<br />

tanımaması için kurallar koydum. Ama uymadılar, isimleri ünlendi, tanındılar. Bunu<br />

çekemem işte! Üne kavuşmaya yönlenen cezasını çekecek, kabahat bende mi? Hayır!<br />

Baştan beri kimin kim olduğu, ölümü, sağ mı, var mı yok mu, belli olmamalı. Benim<br />

dışımda kimsenin kimliği, ismi cismi, kişiliği olmayacak demedim mi? Baki Karer, Haki<br />

yoldaşın durumundan ötürü Kürt halkı tarafından tanındı; sayıldı sevildi. Baktım<br />

olmuyor:`Adını değiştir` dedim, değiştirmesi gerekiyordu. Süleyman adını koyduk ama,<br />

Süleyman bir türlü Baki`yi kitlelerin kafasından silemiyordu. Ne yapayım? Önderliğin<br />

gereklerini yapmayacak mıyım yani? Bunu benden istemeye hakkınız yok. Bizim<br />

ilişkimiz vardır, bizden dolayı tanındı; onda önderlik yetenekleri de mevcuttu.<br />

Daha 12 Eylül öncesi bizim Cuma ile Kemal Pir `onu boğalım` dediler, engel oldum.<br />

Bana karşı muhalefet etmeye yatkındı. Osmanlılar, oğullarına güvenmiyorlardı, ben<br />

karıma mı güvenecektim? Semir vardı, Çetin miydi adı? Müthiş bir demagogtu. En<br />

güvendiğim adamları kafaya almıştı, sözde kongreyi boşa çıkarıp beni alt edecek, ondan<br />

sonra herşey elimden gidecekti. Meşhur lafazan, Troçki gibi bir adamdı. Yani ulusun<br />

selameti için bunun şey edilmesi o kadar önemli değildi. Hüseyin Yıldırım, üç gün<br />

cezaevinde kalmış, burada bizim karşımızda titriyordu. Belki bir şey arar diye Avrupa`ya<br />

gönderdik. Orada basit bir sözcülük, evet basit bir sözcülük görevi verdik; bir baktım ki, o<br />

benden daha çok tanınmaya başlandı. Koskocaman bir önderlik, ne idüyü belirsiz birisinin<br />

gölgesinde kalır mı? Üstelik arkadaşlar diyorlar ki; cezaevinde dayak yemeden teslim<br />

oldu. Bu önemli değil mi, size önderliğin esaslarını anlatıyorum.<br />

Dilaver Yıldırım vardı, tam bir Elazığ kişiliği. Ona `Kasko` diyorlardı. Küstahlık tabii

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!