Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları<br />
Öğr. Gör. Ali YAYLA<br />
ması, aleyhinde karar alması ve bu nedenle örgüte karşı uyanan<br />
tepki ile bu sıralarda Türkiye’nin yakın ilişkileri bulunduğu Sovyetler<br />
Birliği’nin tutumu önemli rol oynamıştır. Türkiye gibi Sovyetler<br />
Birliği de örgütün dışındaydı ve her iki ülke Milletler Cemiyeti’ne<br />
güvensizlik duyuyordu.<br />
Sovyetler Birliği, 1932 yılına kadar Batılı devletlerle iyi ilişkiler kuramadığı<br />
için, Türkiye’nin bu devletlerle ilişkilerini normalleştirmesinden<br />
ve Milletler Cemiyeti’ne üyeliğinin söz konusu olmasından<br />
memnun kalmamıştı. Bu da Türkiye’nin üyeliğini geciktirmişti.<br />
Bununla beraber, 1931 yılında Türkiye prensip olarak<br />
Milletler Cemiyeti’ne girmeyi benimsemiş ve bu konuda bir nota ile<br />
de Sovyetler Birliği’ne güvence vermişti.<br />
Türkiye, Atatürk’ün direktifleri üzerine, Milletler Cemiyeti’ne kendisi<br />
müracaat ederek değil, örgüt tarafından davet edilerek girmek<br />
istiyordu. Nitekim Milletler Cemiyeti Genel Kurulu, 6 Temmuz<br />
1932’de, yaptığı olağanüstü toplantı sırasında İspanya’nın önerisiyle<br />
Türkiye’yi davete karar vermiştir. Bunun Türkiye’ye bildirilmesi<br />
üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi, 9 Temmuz 1932’de, daveti<br />
kabul ettiğine dair karar almış ve bu, aynı gün Örgütün Genel Sekreterliğine<br />
bildirilmiştir. Bundan sonra işlemlerin tamamlanması<br />
ile 18 Temmuz 1932’de, Milletler Cemiyeti’nin 43 üyesinin ittifakla<br />
aldığı bir kararla, Türkiye örgütün üyesi olmuştur.<br />
Böylece Türkiye, Milletler Cemiyeti’ne üye olmakla, aynı zamanda<br />
uluslararası işbirliğine resmen katılmış oldu. Bundan sonra da barışın<br />
korunması çalışmalarına Örgüt içinde ve dışında devam etti.<br />
2. Türkiye ve Balkan Antantı (9 Şubat 1934): Türkiye, uluslararası<br />
diplomasi alanında, yukarıda belirtilen barışçı ve iyi ilişkiler<br />
kurmaya dayanan çalışmalarını yaparken, aynı şekilde Balkan devletleri<br />
ile de yakın ilişkiler kurmaya çalışıyordu. Bu amaçla Balkan<br />
devletleri ile uzun süreden beri kesilmiş olan ilişkilerini yeniden<br />
kurmak için ikili dostluk antlaşmaları yapmıştı. Bunlar;<br />
Ankara’da, 15 Aralık 1923’de Arnavutluk, 18 Ekim 1925’de Bulgaristan<br />
ve 28 Ekim 1925’de Yugoslavya ile imzalanan Dostluk Antlaşmaları<br />
idi.<br />
Sayfa 114 / 174