You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları<br />
Öğr. Gör. Ali YAYLA<br />
ile Takrîr-i Sükûn Kanunu’nun belirli bölgelere değil, bütün vatana<br />
uygulanması kararlaştırıldı.<br />
12 Nisan 1925’te devamlı takip sonunda Şeyh Sait ve arkadaşları<br />
yakalandı. Ayaklanma tamamen bastırılmıştı. Doğu’ya gönderilen<br />
İstiklâl Mahkemesi, Diyarbakır’da faaliyete geçti. Mahkemenin<br />
araştırmaları ve tespitleri arasında, Terakkîperver Cumhuriyet Fırkası’nın<br />
olumsuz faaliyetine dair belgeler bulunduğu iddia ve kanaati<br />
ile ve Takrir-i Sükûn Kanunu’nun verdiği yetkiye dayanılarak<br />
3 Haziran 1923’de Terakkîperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı.<br />
29 Haziran 1925’te Şark İstiklâl Mahkemesi, Şeyh Sait ve 46 arkadaşının<br />
idamına karar verdi. Hüküm ertesi gün yerine getirildi.<br />
Ekim ayına kadar faaliyetine devam eden İstiklâl Mahkemesi bu<br />
toplu idamdan sonra olayla ilgisi görülen ve aralarında Birinci Büyük<br />
Millet Meclisi’nde milletvekilliği yapmış olanların da bulunduğu<br />
17 idam kararı daha verdi. Ayaklanmanın çıkmasından 4 gün<br />
sonra “aşar vergisi” 48 kaldırıldı. Ancak feodal yapının kırılamaması,<br />
din devriminin başarılamaması, aşırı nüfus artışı gibi nedenler,<br />
“toprak reformu sorunu”nun bölgenin en önemli sorunlarından biri<br />
olarak gündemde kalmasını engelleyememiştir.<br />
Bursa Olayı (1 Şubat 1933)<br />
Ezan ve kamet güzel bir üslûpla, anlamları bozulmadan Atatürk<br />
tarafından Türkçe’ye çevirtilmişti. Böylece Müslüman Türkler namaz<br />
çağrısının anlamını bilerek ibadete gitmeye başlamışlardı.<br />
Ezan’ın ve kametin Türkçe okunmaya başlanması da bazı çevrelerde<br />
rahatsızlık uyandırdı. İş gene çığırından çıkarıldı. Ezanın Türkçe<br />
okunmasına karşı çıkan kişiler, 1 Şubat 1933’te Bursa’da, Ulu<br />
Cami’de namazdan çıkan halkı kışkırtarak, Hükümet Konağı<br />
önünde gösteri yaptılar. Onlara göre, dinimizin bir gereğini Türkçe<br />
olarak öğrenmek dinsizlikti.<br />
Bu olay büyük boyutlara ulaşmadı. Halk göstericilere katılmadı.<br />
Güvenlik güçleri hemen sorumluları yakaladılar. Olay üzerine Atatürk<br />
şöyle demiştir: “...olaya dikkatimizi özellikle çevirmemizin nedeni<br />
dini, siyâset ve herhangi bir kışkırtmaya vesile etmeye asla<br />
hoşgörü göstermeyeceğimizin bir daha anlaşılmasıdır. Olayın nite-<br />
48 Osmanlı döneminde köylülerden, ürettikleri tarım ürünleri için %10 oranında<br />
alınan vergi olup, Cumhuriyet döneminde de alınmasına devam edilmiştir.<br />
Sayfa 81 / 174