11.04.2018 Views

atailke

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları<br />

Öğr. Gör. Ali YAYLA<br />

Türkçülük<br />

Devletin kurtuluş ve yükselme çaresini, millî varlığını, millî duygu<br />

ve ülküsünü Türk milletinin tek vücut olmasında aramıştır. Böylece<br />

Osmanlı Devleti, birbirine sıkı sıkıya bağlı ve aynı soydan gelecek<br />

bir sosyal dayanak bulmuş olacaktı. Osmanlı devletinin bayrağı<br />

altında şuursuz bir hayat yaşayan Türkler, millî duygunun<br />

uyanmasıyla yeniden eski güçlü günlerine dönecektir. Türkçülük<br />

düşüncesi, Osmanlıcılık ve İslâmcılık akımlarının tesirlerinin fazla<br />

olduğu dönemlerde etkili olamamış, II. Meşrutiyet döneminde Ziya<br />

Gökalp tarafından sosyolojik temellere oturtulmaya başlanmıştır.<br />

Bu dönemlerde ortaya çıkan tüm fikir akımlarını değerlendirdiğimizde<br />

en tutarlı, en ileriye dönük ve en çağdaş olanının Türkçülük<br />

akımı olduğunu söyleyebiliriz.<br />

Bu akımın savunucularına göre; Osmanlı Devleti’nin kurtarılması<br />

ancak, imparatorluk sınırları içinde yaşayan Türklere bit ülkü birliği,<br />

milli şuur aşılanarak sağlanabilir. Osmanlı Devleti’nin bünyesinde<br />

yer alan ayrı dinden ve ayrı ırktan toplulukların bağımsızlık<br />

kazanmak için başkaldırmaları Osmanlı Devleti’ni zayıflatmıştır.<br />

Bunu önlemenin ve devleti güçlendirmenin yolu Türk milletine yeni<br />

bir canlılık, bir silkiniş ve kendi benliğine dönüş yaratmaktır. Fikir<br />

adamı Ziya Gökalp’in Türkçülüğe olan katkıları bu akımın güçlenmesini<br />

sağlamış, milliliğe yöneliş ve milli kurtuluş hareketinin yararlandığı<br />

en tutarlı düşünce ve çabaları oluşturmuştur. Kabul etmek<br />

gerekir ki, bir devlet için en yüce ve en kutsal güç, o devletin<br />

temelindeki millettir. Millet ve Türklük bilinci Osmanlı Devleti’nin<br />

yıkılma noktasına gelmesine kadar hiçbir Türk’ün kafasında ve yüreğinde<br />

yer etmemiştir. Devletin içinde bulunduğu dinî yapı ve dinî<br />

kuralların bütün toplumu her yönüyle sarmalaması Türk olma,<br />

Türk milletinden olma düşüncesinin doğmasına imkân tanımamıştır<br />

18 .<br />

Batıcılık<br />

Bu düşünce de batılılaşma hareketiyle birlikte başlar. Batının sosyal,<br />

siyasî ve felsefî görüşlerinin alınması anlayışıdır. Basit taklitçilikten<br />

öteye gidememiş, batının bilimsel ve teknik gelişmelerinden<br />

çok, şekli kopya ettiği için başarılı olamamıştır.<br />

18 Suna Kili, Türk Devrim Tarihi, T. İş Bankası Yayınları, İstanbul 2001, s. 232<br />

v.d.<br />

Sayfa 21 / 174

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!