You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları<br />
Öğr. Gör. Ali YAYLA<br />
Bu gelişmelere karşı bölgenin Türk halkı büyük tepki gösterdi. Bunun<br />
üzerine Fransa’nın önerisiyle Şam Meclisi, 1928’de, İskenderun<br />
Sancağı’nın özel bir statüsü olduğunu kabul etti ve bu,<br />
1930’da, Milletler Cemiyeti Mandalar Komisyonu tarafından da uygun<br />
görüldü. Böylece, İskenderun Sancağı’nın mali ve yönetim<br />
özerkliği uluslararası bir belgeye bağlanmış oldu. Bu arada Türkiye’de<br />
gerçekleştirilen Atatürk devrimleri, İskenderun Sancağı içerisinde<br />
yayılmaya ve bölgenin Türk halkı Türkiye ile birleşmeyi istemeye<br />
başladı. 1935’de Fransa’nın Suriye ve Lübnan’daki manda<br />
yönetiminin sona ermesi de bir fırsat olarak görüldü.<br />
Fransa, 1936 yılında Suriye ve Lübnan üzerindeki mandasını kaldırdıktan<br />
sonra, Suriye ile 9 Kasım 1936’da bir antlaşma yaptı.<br />
Bununla bölgedeki, İskenderun da dahil, bütün yetki ve haklarını<br />
Suriye Hükümetine devretti. Bu durum Türkiye tarafından tepki ile<br />
karşılandı ve kabul edilmedi. Türk Hükümeti, 9Eylül 1936’da, Milletler<br />
Cemiyeti’nde İskenderun sorunu hakkında Fransa’ya ikili<br />
görüşme yapılmasını önerdi. Fakat öneri kabul edilmedi. Bundan<br />
sonraki gelişmeler ise, Türk-Fransız ilişkilerini yeniden gerginleştirdi.<br />
Türkiye, 9 Ekim 1936’da, Fransa’ya bir nota vererek, Suriye ve<br />
Lübnan’a olduğu gibi İskenderun Sancağı’na da bağımsızlık verilmesini<br />
istedi. Atatürk, bu konuya Türkiye’nin verdiği önemi, 1<br />
Kasım 1936’da, Millet Meclisi’nin açış konuşmasında şöyle belirtmiştir:<br />
“Bu sırada, milletimizi gece gündüz meşgul eden başlıca<br />
büyük mesele, hakikî sahibi öz Türk olan İskenderun-Antakya ve<br />
havalisinin geleceğidir. Bunun üzerinde, ciddiyet ve kat’iyetle durmaya<br />
mecburuz. Daima kendisiyle dostluğa çok önem verdiğimiz<br />
Fransa ile aramızda tek ve büyük mesele budur.”<br />
Fransa, Türkiye’nin notasına, 10 Kasım 1936’da verdiği cevapta,<br />
İskenderun Sancağının bağımsızlığının tanınması halinde Suriye’nin<br />
parçalanmış olacağım, buna da kendisinin yetkili olmadığım<br />
bildirdi. Türkiye’nin isteğinde ısrar etmesi üzerine, Fransa sorunu<br />
Milletler Cemiyeti’ne götürmeyi önerdi. Türkiye de bunu kabul<br />
etti. Bu sıralarda İskenderun Sancağında da halk Fransızlara<br />
karşı harekete geçmiş ve çeşitli olaylar oluyordu.<br />
İskenderun sorunu, 14 Aralık 1936’da, Milletler Cemiyeti’nde ele<br />
alındı ve 22 Aralıkta bölgeye bir gözlemci kurulu gönderilmesine<br />
Sayfa 124 / 174