You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları<br />
Öğr. Gör. Ali YAYLA<br />
Birincisi, 1071-1683 tarihleri arasındaki “Şark Meselesi” dir. Bu<br />
tarihler arasında Avrupa savunmada, Türkler taarruz halindedir.<br />
Bu tarihler arasındaki Şark Meselesi’ni şu aşamalarda özetleyebiliriz:<br />
1. Türkler’i Anadolu’ya sokmamak,<br />
2. Türkler’i Anadolu’da durdurmak,<br />
3. Türkler’in Rumeli’ye geçişlerini önlemek,<br />
4. İstanbul’un Türkler tarafından fethini engellemek,<br />
5. Türkler’in Balkanlar üzerinden Avrupa içlerine doğru ilerlemelerine<br />
engel olmak.<br />
Şark Meselesi’nin ikinci aşamasında, Türkler savunmada, Avrupa<br />
taarruzdadır. 1920’li yıllara kadar devam eden bu aşamada, Şark<br />
Meselesi’nin gelişmesi şu şekilde olmuştur:<br />
1. Balkanlar’daki hristiyan milletleri Osmanlı hakimiyetinden<br />
kurtarmak. Bunun için hristiyan toplulukları isyana teşvik ederek,<br />
önce onların muhtariyetlerini, sonra bağımsızlıklarını sağlamak,<br />
2. Birinci maddede belirtilen hususlar gerçekleşmezse, hristiyanlar<br />
için reform istemek ve onların lehine Babıâli nezdinde müdahalelerde<br />
bulunmak,<br />
3. Türkler’i Balkanlar’dan tamamen atmak,<br />
4. İstanbul’u Türkler’in elinden almak,<br />
5. Osmanlı Devleti’nin Asya toprakları üzerinde yaşayan<br />
hristiyan cemaatler (azınlıklar) lehine reformlar yaptırmak, muhtariyet<br />
elde etmek veya mümkün olursa istiklâllerine kavuşturmak,<br />
6. Anadolu’yu paylaşmak, Türkler’i Anadolu’dan çıkarmak.<br />
“Şark Meselesi” deyimi bir politika terimidir. İlk olarak 1815 yılında<br />
toplanan Viyana Kongresi’nde kullanılmıştır. Bu kongreye katılan<br />
Rus delegeleri, resmî görüşmelerin dışında, ısrarla kongre devletlerinin<br />
dikkatlerini Osmanlı İmparatorluğu içerisinde yaşamakta<br />
olan hristiyan halkın durumu üzerine çekmeye çalışmış, bu durum<br />
için de “Şark Meselesi” terimini kullanmışlardır. Kongreden sonra<br />
çeşitli anlamlar kazanmaya başlayan bu terim; XIX. Yüzyılın ilk<br />
yarısında genel olarak Osmanlı İmparatorluğunu toprak bütünlüğünün<br />
korunması, aynı yüzyılın ikinci yarısında Türklerin Avrupa’daki<br />
topraklarının paylaşılması, XX. Yüzyılda da İmparatorluğun<br />
bütün topraklarının bölüşülmesi anlamında kullanıldı. Fakat<br />
Osmanlı İmparatorluğu’nun iç ve dış siyasetinde gelişen her buh-<br />
Sayfa 53 / 174