Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
şılan bir olgunun, dünyadaki ve çevremizdeki tezahürlerinden bir kısmıdır.<br />
Örneklerden de rahatlıkla anlaşılacağı üzere, dünyanın bir yerinde meydana<br />
gelen bir olay, politik hareket ve kültürel değişimler, sadece bir bölge ile<br />
sınırlı kalmamakta, farklı yerlerde farklı oranlarda etkilerde bulunmaktadır.<br />
Küreselleşme ile ilgili tartışma ve daha geniş bilgiler için www.turkcebilgi.com<br />
sitesine bakınız.<br />
KÜRESELLEŞME (TANIM VE ÇERÇEVE)<br />
Yukarıda betimlemeye çalıştığımız değişim ve dünya manzarası, konuyla<br />
ilgili bir fikir vermekte ve onun farklı boyutlarına işaret etmektedir..Sosyal<br />
bilimlerdeki pek çok kavram gibi küreselleşme kavramı farklı biçimlerde<br />
anlaşılmakta ve tanımlanmaktadır. Kavrama olumlu ya da olumsuz yaklaşımlar,<br />
farklı kullanımlar içerisinde belirginleşmektedir. Bazıları için bu kavram,<br />
yeni bir barış ve demokratikleşme çağrısı açacak tarzda uluslar arası<br />
sivil toplum vadini çağrıştırmaktadır. Bazıları içinse, tehditkâr bir biçimde<br />
Amerika’nın ekonomik ve siyasal egemenliğini akla getirmektedir. (Berger,<br />
2003: 10) Tabii ki ortada farklı bakış açılarının olması doğaldır. Fakat bugün<br />
küreselleşmenin bir olguyu mu yoksa dünya çapında geçerlilik kazandırılmaya<br />
çalışılan bir ideolojiyi mi ifade ettiği hususu hâlâ tartışmaların ana<br />
mihverini oluşturmaktadır. (Kutluer, 2006: 15)<br />
O halde küreselleşme nasıl tanımlanabilir? Bir kavram olarak küreselleşme;<br />
hem dünyanın küçülmesine hem de bir bütün olarak dünya bilincinin<br />
güçlenmesine gönderme yapmaktadır. (Robertson, 1999/a: 21) dünyanın küçülmesi,<br />
artık dünyada olup bitenlerden kolaylıkla haberdar olmak ve karşılıklı<br />
etkileşimi anlatmaktadır. Bu durum, insanı kendi ülkesi dışında tüm dünyayla<br />
ilgili hale getirmekte ve bir dünyalılık bilinci oluşturmaktadır. Dolayısıyla<br />
Roland Robertson’ın deyişiyle, giderek artan karşılıklı bağımlılık tek<br />
bir mekan olarak dünya bilincini inşa etmektedir. (Robertson, 1999/a: 295)<br />
Bilhassa elektronik karşılıklı bağımlılık (internet gibi), dünyayı “küresel bir<br />
köy” olarak yeniden oluşturmaktadır. (McLuhan, 2007: 48) “Küresel köy”<br />
ifadesi, hem dünyayı yeni imajlarla inşa etmekte, hem de tümüne erişilebilir<br />
oranlarda küçültmektedir.<br />
Burada her şeyden önce, bir bilinç durumu söz konusudur. Zaten küreselleşmenin<br />
özüne ilişkin karakteri, küreselliğin bilincine varma ile gerçekleşecektir.<br />
Bir başka deyişle, birey küresel düzeye ilişkin bir bilinçlilik düzeyine<br />
ulaşacaktır. Bu durum, dünyanın hepimizin katıldığı bir arena olarak<br />
kavranışında görülmektedir. (Friedman, 1999: 82-85) Böylece daha önce<br />
uzakta sayılanlar yakın hale gelmekte, her şey her şeyle ilintili olabilmektedir.<br />
Bu, aslında küresel (global) ölçekte düşünen bir insana doğru giden<br />
yolu açmaktadır. David Harvey, küreselleşmeyi “zaman mekan sıkışması”<br />
olarak tanımlamaktadır. Ona göre, mekan ve zamanın nesnel niteliklerinde<br />
kapsamlı değişimler olmakta ve insanların dünyayı görüş tarzı çok köklü bir<br />
biçimde değişmek zorunda kalmaktadır. (Harvey, 1999: 270) Bir kere zaman<br />
“hız”lanmıştır. Zamanın hızlanması demek ulaşım ve iletişim gibi birçok<br />
faaliyetin daha kısa zamanda yapılabilmesi demektir. Bundan yüz yıl öncesine<br />
kadar, belki günlerce zaman harcanarak kat edilen mesafeler, bugün<br />
uçakla birkaç saat içerisinde alınabilmektedir. Mekanın sınırları da eski önemini<br />
yitirmiştir. Sanal âlemde internet üzerinden tüm dünyaya ulaşmak ve<br />
ileti göndermek mümkündür. Sınırlar söz konusu olduğunda mekanın önemini<br />
kaybetmesi, sınır ötesi sermaye akışının hızlandığı finans sektöründe<br />
128