08.08.2013 Views

Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi

Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi

Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Hiç şüphesiz devlet, insan toplumlarının bir arada yaşaması, toplumun<br />

sürekliliğinin sağlanması, ortak ve bölünemez hizmetlerin gerçekleştirilmesi<br />

gibi işlevleri yerine getiren bir tüzel kişiliktir. Genel anlamda tarih boyunca<br />

da gerçekliği konusunda üzerinde ittifak edilen bir kavramdır. Düzen ve<br />

intizâmı sağlayarak, kaos ve karmaşıklığı önler. Ancak devletin halk ve<br />

insanlardan oluştuğu ve halkın çok farklı din, mezhep, inanç ve düşünceden<br />

insanların toplamına tekabül ettiği düşünüldüğünde, devletin tüm oluşum ve<br />

dağıttığı hizmetlerinde bu çeşitliliği dikkate alması beklenmektedir. Modern<br />

zamanlarda devlet bağlamında kamusal alanla ilgili sorun, tam da bu noktada<br />

oluşmaktadır. Bunun bir sonucu olarak iktidarı ele geçiren düşünce, felsefî<br />

görüş vb. devlete bir ideoloji biçebilmekte ve bu çerçevede kamusal alanda<br />

hâkim düşünce ya da felsefî görüşün dışındaki çeşitliliklerin kendisine nasıl<br />

yer bulacağı ciddi bir tartışma konusu oluşturmaktadır.<br />

Bu bağlamda bu sorunla birlikte gündeme gelen “sivil toplum” ya da<br />

“sivillik” kavramlarından bahsetmeliyiz. Kamusal alanın tektipçi, farklılıklara<br />

kapalı bir biçimde otorite tarafından düzenlenmesi, geçtiğimiz zamanlar<br />

içerisinde ciddi toplumsal sorunlar oluşturmuş ve ciddi tartışmaları beraberinde<br />

getirmiştir. Bu tartışma ve sorunlar temelinde devletin egemen bir aygıt<br />

olarak sivilliklere kapalı oluşu ve tek belirleyici olması gösterilmiştir.<br />

Dolayısıyla sorunları aşmak üzere kamusal alanda sivil yapılanmalara izin<br />

verilmesi gündeme gelmiştir. Böylece “sivil toplum” kuruluşlarının oluşumu,<br />

çeşitlilik ve sivilliğin önünün açılması beklenmiştir. Sivil bir kamusal alan,<br />

bugün hem Batı ülkelerinde hem de diğer ülkelerde en fazla tartışılan konulardan<br />

birisidir. Kamusal alanın herhangi bir ideolojinin belirleyiciliği olmadan,<br />

sivil toplum kuruluşlarının katıldığı ve tartışıldığı bir mekan olması dile<br />

getirilen tezlerden birisidir.<br />

“Kamusal” kelimesinin, devlet ile özdeşleştirilen kullanımının, bugün neredeyse<br />

daha baskın olduğu görülmektedir. Bu da, aslında devlete egemen<br />

olanların ideolojilerinin kamusal alanda baskın olmalarını, kamusal alanı<br />

düzenlemelerini, ilke ve normların bu egemen ideolojilerce belirlenmesini<br />

beraberinde getirmektedir. “Devlet” denilen aygıtın, sivil halk topluluğunun bir<br />

yansıması olarak görülmesi durumunda ancak kamusal alanın bu sivilliklere<br />

açık olmasından bahsedilebilir. Bu bakımdan devlete nasıl bir anlam yüklendiği,<br />

hem sivil toplum hem de kamusal alan kavramı açısından önem<br />

taşımaktadır.<br />

Özel Alan ve Kamusal Alan Ayrımı<br />

“Kamusal alan” kavramı, zikredildiği andan itibaren, bunun karşısına bir<br />

“özel alan” çıkmaktadır. Daha baştan itibaren bir karşıtlık ilişkisi içerisinde<br />

ele alınan bu iki kavram, tarihsel süreç içerisinde sabit ve değişmez bir durumu<br />

ve mekanı tanımlıyor değildir. Yukarıda tarihçe kısmında da bahsedildiği<br />

üzere, zaman içerisinde bu iki alanın boyut ve durumları değişmiştir. Fakat<br />

çağdaş kamusal alan-özel alan ayrıştırması ve bu çerçevedeki tartışmaların<br />

Batı’da birkaç yüzyıllık bir tarihi vardır.<br />

Peki bugün özel ve kamusal alan nereye tekâbül etmektedir? Hiç şüphesiz<br />

kamusal alan farklı yaklaşımlarda da zikredildiği üzere farklı şekillerde<br />

anlamlandırılabilmektedir. Modern-ulus devlet, demokratikleşme, sivil<br />

toplum ve küreselleşme gibi farklı süreçlerle birlikte kamusal alanın nasıl<br />

düzenleneceği de yeni tartışma ve analizlere dâhil edilmektedir. Bugün genel<br />

anlamda özel alan, herkesi ilgilendirmeyen, umumun ilgisi dışındaki ev ve<br />

aile gibi alanları ifade edecek tarzda içeriklendirilmektedir. Buna göre<br />

kamusal alan da, bunun dışındaki tüm alanları kapsayacak tarzda, umumun<br />

160

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!