Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
olmuştur. Söz gelimi; feodal dönem ile sanayi devrimi arasında hiç şüphesiz<br />
bu bağlamda değişimler söz konusudur.<br />
Ortaçağ Avrupa’sında hâkim olan ruhban sınıfın otoritesi (yani kilise<br />
hâkimiyeti) modern zamanlara gelindiğinde köklü bir değişime uğramış;<br />
Tanrı merkezli bir evren ve insan anlayışından insan merkezli evren ve insan<br />
anlayışına geçiş yaşanmıştır. Bu geçiş ile din oldukça büyük bir konum<br />
kaybetmiş ve insan hayatının birçok alanlarından el çektirilerek etkisi<br />
sınırlandırılmıştır. Kamu hayatının dışında bireysel olarak bir vicdan işi olarak<br />
nitelendirilmiştir. Buna göre insanoğlunun birçok ihtiyaçları yanında dini<br />
ihtiyaçları da ilgili kurumlar tarafından karşılanacaktı. <strong>Din</strong>in vicdan sınırları<br />
içine ve hayatın belirli bir alanına çektirildiği bu durum karşısında yeni<br />
arayışlar hızlanmıştı. Bunun mantıkî sonucu olarak, dinin kurumsal yapılar<br />
dışında daha çok bireyselleştiği ve sivilleştiği görülmektedir. Bugün küresel<br />
dünyada dinin temel tezahürlerinden birisi budur.<br />
<strong>Din</strong>in sivilleşmesiyle bağlantılı olarak ortaya çıkan bir başka husus da<br />
yeni dini hareketlerdir. Yeni dini hareketler, dünyanın birçok yerinde mevcut<br />
klasik, kurumsal dini yapı ve mezheplerin dışında, daha eklektik unsurları<br />
içinde barındıran ritüalistik ve âyinsel boyutları ağır basan, fakat sistematik<br />
ve tutarlı bir inanç, ibadet ve gündelik yaşam uygulamaları içermeyen yapılardır.<br />
Bu dini hareketler, farklı kültürlerin ve dinlerin dünya ölçeğinde daha<br />
rahat tanınmasıyla çeşitlenmekte ve daha da eklektik hale gelebilmektedir.<br />
Hiç şüphesiz ulus-devletin sınırlı dolaşım imkanları ile küresel dünyanın<br />
imkanları arasındaki fark, dinin dünyada farklı biçimlerde tezahür etmesine<br />
sebep olmuştur. Bir kere her ulusun kendi etnisitesini merkeze alarak kurduğu<br />
ulus-devleti, aynı zamanda homojen bir dini anlayışı da içinde barındırmaktadır.<br />
Hatta bunu gerektirmektedir. Ulus-devlet içerisindeki bu homojen<br />
kimlikler, süreç içerisinde farklılaşmış ve çoğul hale gelmiştir. Bunu ekonomik,<br />
politik ve kültürel gelişmeler zorladığı gibi teknolojik imkanlar da<br />
önemli bir zemin hazırlamışlardır. Amerika ve pek çok Avrupa ülkesinde<br />
farklı sebeplerle gelen çeşitli dinlere mensup insanlar, ülkelerde hem homojenliği<br />
bozmuşlar hem de kültürel anlamda entegrasyon problemlerinin ortaya<br />
çıkmasına sebep olmuşlardır. Bu fiili durum, küresel dünyada çokkültürlü ve<br />
buna bağlı çok dinli yapıları konuşulur ve tartışılır hâle getirmiştir. Tabii ki<br />
sadece Asya ya da Ortadoğu’dan Batı’ya işçi akını ve göçler olmamıştır. Paralel<br />
bir biçimde Batı’dan doğuya doğru da bu göçleri izlemek mümkündür.<br />
Aslında bunların tamamı kalıcı bir göç olmak zorunda da değildir. Artık daha<br />
geçici yerleşmeler görünmeye başlamıştır. Bu durum dünya ölçeğinde bir<br />
dolaşımı hızlandırmakta ve sürekli kılmaktadır. Dolayısıyla insanların çok<br />
farklı din ve kültürle teması, en azından zihinlerde homojenliğin kırılmasına<br />
ve çeşitliliğin içselleştirilmesine sebep olmaktadır.<br />
Bu açıklamaların ardından küreselleşen dünyada dinle etkileşim içerisinde<br />
oluşan çeşitliliğe kabaca bir göz gezdirebiliriz. Bunlara şimdilik isim olarak<br />
değineceğiz ve yeri geldikçe ilgili başlıklar altında bazıları üzerinde duracağız.<br />
Dünyaca etkinlik gösteren Evanjelik hareketi, Yahudi, Hıristiyan ve<br />
İslam fundamentalizmleri, Ilımlı İslam Projesi, Latin Amerika’da kilise önderliğindeki<br />
hareketler. Bir çok sivil dini hareketlerin dünya ölçeğinde<br />
yapılanması, yeni dini hareketler bunlardan sadece bir kaçıdır.<br />
Bu konuda dünya ölçeğinde çeşitliliği görebilmek ve konuyla ilgili küreselleşme<br />
çerçevesinde yapılan analizleri öğrenmek için Oliver Roy’un Küreselleşen<br />
İslam (Çev. Haldun Bayrı, İstanbul, Metis Yay. 2003) kitabını okuyunuz.<br />
139