Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
5- <strong>Din</strong> ve Kamusal Alan<br />
<strong>Din</strong> ve kamusal alan arasındaki ilişkinin analiz edilebilmesi, din ve kamusal<br />
alanın ortaya konması kadar, modern zamanlardaki din ve kamusal alan tartışmalarının<br />
içeriğini ve tartışılma bağlamını da dikkate almayı<br />
gerektirmektedir. Bu çerçevede ünitenin başından bu yana kamusal alanın<br />
tanımı ve temel karakteristikleri konusunda yeterince bilgi verilmiştir. Bu<br />
noktadan sonra kamusal alan bağlamında dinin bazı niteliklerine ve modern<br />
zamanlarda dinin konumlandırılış biçimine dair bazı hususların altını çizebiliriz.<br />
Diğer ünitelerde de işlendiği gibi din, insan hayatının en aslî gerçeklerinden<br />
biri olarak tarih boyunca varlığını hep korumuştur. Dolayısıyla insanın<br />
dünyada ilk bulunuşundan itibaren, dinin toplum hayatındaki yeri hep<br />
önemli olmuştur. İnsan, sadece maddî ve biyolojik bir örgenlikten ibaret olmamıştır.<br />
Onun psikolojik ve mânevî boyutu da bulunmaktadır. <strong>Din</strong>ler, genel<br />
ve küllî bir perspektif oluşturarak, insanların ve toplumların hem maddî hem<br />
de mânevî boyutuyla ilgili olmuşlardır. Bununla da kalmayarak ölümden<br />
sonra bir hayat olduğunu vurgulamışlar, böylece insanı sadece dünyada kuşatıcı<br />
olarak kalmamış, âhiret denilen âleme doğru da insanla ilgisinin sınırlarını<br />
genişletmişlerdir. Bu açıdan dinler, öncelikle insanın anlam sorununa bir<br />
çözüm getirirler. Dünyada yaşamın amacı, ölünce ne olacağı, Allah, dünya,<br />
âhiret gibi anlamla ilgili temel sorulara cevap üreten yegâne unsur olarak dini<br />
görmekteyiz. Dolayısıyla din, insana bu dünyaya gelişinden itibaren bir perspektif<br />
vermekte, bu perspektife göre kişinin dünyaya, topluma ve diğer insanlara<br />
karşı tavır alışlarını belirlemektedir.<br />
<strong>Din</strong>ler, kendi aralarında farklılaşmakta, farklı kriterlerden tasniflere göre<br />
bazı özelliklerinden bahsedilebilmektedir. Bu bağlamda Budizm, Hinduizm<br />
gibi beşeri kökenli dinlerin yanında Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam gibi<br />
ilâhî kökenli dinler de vardır. Bu dinlerden bir kısmı diğerlerine göre daha<br />
mistik ve zâhidâne özellikler taşısa da, neticede insanın farklı boyut ve ihtiyaçlarına<br />
tekâbül etmektedirler. Bu anlamda genel olarak dinlerin inanç, ibadet<br />
ve ahlâkî boyutlarından bahsedebiliriz. Bir dine inanan kişi, sadece inanmakla<br />
yetinmemekte; bu inancını gerek bireysel gerekse toplumsal boyuttaki<br />
ibadetleriyle göstermektedir. Bundan da öte, inancın gündelik hayatın birçok<br />
alanında yansımaları olmaktadır. Dolayısıyla tarih boyunca dinlerin salt bir<br />
inancın konusu olmadığını müşahede etmek mümkündür. Tüm bu analizlere<br />
dayanarak, dinin sadece özel alanla sınırlı olmayıp kamusal boyutlarının<br />
olduğunu söyleyebiliriz.<br />
Nitekim gerek Ortaçağ Avrupa’sı gerekse Osmanlı örneklerine baktığımız<br />
zaman, dinin gündelik hayat içerisinde kamusal alanda var olan temel bir mekanizma<br />
olduğunu görmekteyiz. Kamusal alanda bütün dînî sembol ve değerlerin<br />
rahatlıkla ifade edilebildiğini, dinin kamusal alana yansıyan boyutlarını<br />
sosyal, kültürel, ekonomik birçok alanlarda takip etmek mümkündür. Meselâ;<br />
Osmanlı tecrübesi, farklı dinlerin biraradalığı kadar, her dine ait sembollerin<br />
kamusalda taşınması gibi bir durumu da var kılmıştır.<br />
Fakat modern zamanlarda dinin rolü ve konumu değiştirilmeye çalışılmıştır.<br />
Bu yeni durumda din, salt bir kalbî inanç olarak görülerek özel alanla,<br />
vicdanla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla dinin kamusala taşan boyutlarının<br />
yoğunluğu azaltılarak özel alanın bir konusu yapılmıştır. İşte kamusal alan ile<br />
din arasındaki problemlerin odaklandığı nokta burasıdır. Modern zamanlardaki<br />
kamusal alan düzenlemeleri ya da tasarımları, dinin kamusal alandan<br />
162