Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Özet<br />
Küreselleşmeyi tanımlayabilmek.<br />
Küreselleşme, bir takım iletişim araçları ve teknolojinin gelişmesine paralel<br />
olarak, insanın sadece bulunduğu yer değil, tüm dünya ile ilgili hâle gelmesidir.<br />
Meydana gelen olayların, yapılan eylemlerin ve politik, ekonomik,<br />
kültürel tüm gelişmelerin tüm dünyayı ilgilendirmesi, etkilerinin meydana<br />
geldiği yerle sınırlı olarak kalmamasıdır. Bu anlamda insanda, dünyanın<br />
tümüne ait bir farkındalık oluşturmaktadır.<br />
Küreselleşmenin tarihsel arka planını açıklayabilmek.<br />
Şunu bilmek gerekir ki, sosyal olaylar belirli bir sürekliliğe sahiptirler.<br />
Küreselleşme, aslında Batı dünyasında daha önce başlayan Aydınlanma,<br />
modernlik gibi süreçlerle son derece yakın bağlantılar taşımaktadır. Küreselleşme,<br />
bu süreçlere dayanmakla birlikte, onlardan kimi özellikleriyle de farklılaşmaktadır.<br />
Bu açıdan Batı’nın kendi tarihi ve bu tarihin akışı içerisinde<br />
yer alan kapitalizm, Aydınlanma, modernlik, postmodernlik, küreselleşme<br />
içinde önemli yer tutarlar.<br />
Küreselleşmeyi teorilerle açıklayabilmek.<br />
Teori, bir olguyu açıklamaya çalışır. Küreselleşme teorileri de küreselleşmeyi<br />
açıklamaya çalışmaktadır. Bu bağlamda Immanuel Wallerstein, küreselleşmeyi<br />
“modern dünya sistemi” şeklinde daha çok ekonomi ve kapitalizm merkezli<br />
açıklamıştır. Zygmunt Bauman, küreselleşmenin henüz yerleşmediğini<br />
vurgulamak üzere onu düzensizlik şeklinde tanımlamaktadır. Roland Robertson,<br />
küreselleşmenin hem aynılık hem de farklılık özelliklerinin altını çizerek<br />
onu yerel ile küresel olanın bir etkileşimi olarak görme eğilimindedir. Anthony<br />
Giddens ise, modernliğin sürekliliğine dikkat çekerek, küreselleşmeyi<br />
modernliğin dünya ölçeğinde yayılması şeklinde görmektedir.<br />
Küreselleşmenin boyutlarını sıralayabilmek.<br />
Küreselleşme, sadece ekonomi ya da iletişimle açıklanabilecek bir kavram<br />
değildir. O, içiçe geçen birçok ilişki ve ağların ortasında yer almaktadır. Bu<br />
bağlamda, küreselleşmenin ekonomik, politik, iletişimsel, kültürel ve ekolojik<br />
yönleri, başlıca boyutları olarak sayılabilir. Hiç şüphesiz, küreselleşmenin<br />
ilgili olduğu boyutlar bunlarla sınırlı değildir.<br />
<strong>Din</strong> ve Küreselleşme ilişkisini açıklayabilmek.<br />
<strong>Din</strong> ve küreselleşme çok boyutlu ilişki içindedirler. <strong>Din</strong>, insan hayatının tüm<br />
boyutlarını kapsayıcı bir fenomendir. Buna göre, din insana ve topluma dair<br />
tüm sorunlarla ilgilendiği gibi, insanlar da dinden sorunlarına hem çözüm<br />
beklemekte hem de dinin mânevî himayesine sığınmaktadır. <strong>Din</strong> de küresel<br />
dünyada daha çok görünür olmuştur. Yeni dini hareketlerden, küresel düzeyde<br />
genişleyen yeni dini oluşumlara kadar bir dizi gelişmeler yaşanmaktadır.<br />
Kendimizi Sınayalım<br />
1. Küreselleşmeyi bir bütün olarak dünya bilincinin güçlenmesi şeklinde<br />
tanımlayan kişi aşağıdakilerden hangisidir?<br />
a. Roland Robertson<br />
b. Jonathan Friedman<br />
143