Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Tanzimat’la başlayan Batı etkisi ve öykünmeciliği bizde sosyolojinin de<br />
Batı formunda ithali ile yeniden kurulması sonucunu doğurmuştur. Bu<br />
nedenle sosyolojimizin başlangıçta ilgilendiği imparatorluğun çöküşten<br />
kurtarılması arayışları içinde bir sosyolog / din sosyologu ve aynı zamanda<br />
bir çöküş teorisyeni olarak İbn Haldun’dan yararlanma ihtiyacı duyulmamış,<br />
daha yakın, somut Batı ülkelerindeki örnekler, yani sosyoloji ekolleri ve<br />
teorileri tercih edilmiştir. Uzun bir aradan sonra nihayet 1940’ta Hilmi Ziya<br />
Ülken ve Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu’nun birlikte hazırladıkları ‘İbn Haldun’<br />
adlı monografik eserle tekrar bilim dünyamızın gündemine düşen İbn<br />
Haldun’un, o tarihten bugüne yeterince çalışıldığını söylemek de zordur.<br />
Ölümünün altı yüzüncü yılı münasebetiyle UNESCO’nun 2006 yılına adını<br />
verdiği İslam bilgininin kim olduğunu öğrenmeye çalışınız.<br />
Bu genel girişten sonra, İslam dünyasında ve Türkiye’de din sosyolojisinin<br />
gelişimine ve belli başlı görüşlere geçilebilir. Burada en önemli<br />
örmeklerle yetinilecektir.<br />
İSLAM DÜNYASINDA DİN SOSYOLOJİSİ<br />
İslam dünyasında sosyoloji ve din sosyolojisi açısından en büyük malzemeyi,<br />
İslam bilginlerinin en tanınmışlarından Farabi, Gazali ve İbn Haldun’un<br />
eserlerinde bulmak mümkündür. Örneğin, Farabi, daha çok eski Yunan filozoflarından<br />
Aristo ve özellikle de Eflatun’un etkisinde kalarak bir ideal<br />
toplum teorisi geliştirmiş ve dikkate değer toplum sınıflamaları yapmıştır.<br />
Gazali ise Farabi’nin felsefi temelli bakış açısını eleştirerek, daha çok dini<br />
merkeze alan bir toplum ve siyaset görüşü ortaya koymuştur. İbn Haldun’a<br />
gelince, o, tarih felsefesi ve sosyolojisi alanındaki görüşleriyle ‘sosyolojinin<br />
babası’ unvanını almayı hak eden bir İslam bilginidir. Bu açıdan Haldun’un<br />
en önemli eseri olan ‘Mukaddime’nin, mükemmel bir ‘ön sosyoloji’ olduğu<br />
rahatlıkla söylenebilir.<br />
Farabi (890–950)<br />
İslam dünyasında, din sosyolojisinin öncüsü ve hazırlayıcısı olarak dikkati<br />
çeken ilk isimlerden biri Farabi’dir. Farabi’nin toplum anlayışı ile ilgili<br />
görüşleri, daha çok, es–Siyasetü’l–Medeniyye (Site Yönetimi) ve Arau<br />
Ehli’l–Medineti’l–Fadıla (Erdemli Şehir Halkının Görüşleri) isimli eserlerinde<br />
toplanmıştır. Toplum görüşü konusunda Eflatun’dan etkilendiği anlaşılan<br />
Farabi, toplumsal yaşamın bir ihtiyaç olduğunu belirtmektedir. Zira insanlar<br />
yaratılışları gereği ve yaşamlarını sürdürebilmek için toplum halinde<br />
yaşamak zorundadırlar.<br />
Ayrıntılı bir toplum sınıflamasına girişen Farabi’ye göre toplumlar öncelikle<br />
ikiye ayrılır: eksik toplumlar ve tam toplumlar.<br />
1. Eksik toplumlar (el–ictimaatü gayrü’l–kamile): Eksik toplumlar kendi<br />
içinde, (1) köy (karye), (2) mahalle, (3) sokak (sikke) ve (4) hane (menzil)<br />
olmak üzere dört alt kısma ayrılır.<br />
2. Tam toplumlar (el–ictimaatü’l–kamile): Tam toplumlar da kendi arasında<br />
(1) büyük (uzma), (2) orta (vusta) ve (3) küçük (suğra) olmak üzere üç alt<br />
gruba ayrılmaktadır. Büyük toplum, dünya; orta toplumlar, milletler ve<br />
küçük toplumlar, şehirlerdir. Şehirleri de erdemli şehir (el–medinetü’l–<br />
35