Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ilgilidir. (Arendt, 2000: 9) Bunun bir sonucu olarak kamusal alanın doğal bir<br />
mekan olarak değil insan faaliyetlerinin ortak mekanı olarak ortaya çıktığını<br />
görüyoruz.<br />
Tam da bu noktada, kamusal alanın bir tezat ilişkisi içinde konumlandığını<br />
belirtmeliyiz. Bu bağlamda kamusal, özelde olabilecek olmayan<br />
demektir. “Özel”de olabilecek iken kamusal olan ise, aslında kamusal değil,<br />
devletleştirilmiş olandır. Dolayısıyla kamusal ancak özelin sınırları içerisine<br />
giremeyecek, özel tarafından doldurulması mümkün olmayan bir varlık<br />
kazanmaktadır. (Cangızbay, 1998: 185-186) Buna göre, kamusal ve özel<br />
alanlar birbirlerine göre tanım bulmakta ve sınırları belirginleşmektedir. Özel<br />
alan, aslında kamusala mâl olmayan, herkesi ilgilendirmeyen mahrem alanı<br />
tanımlamaktadır. Söz gelimi; ev böyle bir özel alanın en başat örneğidir.<br />
Nitekim aile, insani yaratımlar (insan eserleri) olmaktan çok, doğal potansiyeller<br />
olarak algılanmıştır. Buna göre insanın kamusal alanda kendisini inşa<br />
etmesi karşısında, özel alan doğasını gerçekleştirebileceği yer olarak<br />
görülmekteydi. (Sennett, 2002: 35) Bu doğallık, aynı zamanda mahremiyeti<br />
ve gizliliği de içermektedir. Çünkü kamusal alan, bir aleniyeti, açıklığı ifade<br />
ederken, özel alan insanın kendi mahremiyetini yaşadığı bir yerdir. Bu<br />
bağlamda ailenin mahremiyetinin gizli tutulması, ev içi hallerinin dışarı<br />
söylenmemesi durumlarını hatırlayabiliriz.<br />
Doğal olanın (yani özel alanda yapılanların) bir gerçeklik durumu olarak<br />
görülmesi ya da özel alanda yapılanların insanın daha gerçekçi eylemleri<br />
olduğu düşüncesi, ferdin kamusalda sürekli izlendiği duygusuyla, rol ve<br />
imajlara önem vermesiyle de ilintilidir. Dolayısıyla kişi, ailede en yalın ve<br />
gerçekçi hâliyle bulunmakta ve davranmaktadır. Arendt’in dediği gibi, sadece<br />
gizlilik ve mahremiyet alanında yaşanabilecek şeylerden söz etmeye başlandığı<br />
zaman aslında yapılan iş, bundan önce asla sahip olamadıkları bir gerçeklik<br />
alanından bahsetmektir. (Arendt, 2000: 93) Fakat burada iki noktanın<br />
altını çizmeliyiz. Birincisi; evin (ailenin) kamuya açık mekanlarının ve<br />
zamanlarının olması. Meselâ; bayramlarda, özel gün ve gecelerde eve misafir<br />
kabul edildiğinde, o mekanlar da (misafir odası, salon vb.) kamusal bir nitelik<br />
taşır. Bu açıdan evlerin misafir odaları daha farklı ve özel olarak düzenlenmektedir.<br />
İkinci husus ise; günümüzde iletişim araçlarının yaygınlaşmasına<br />
paralel olarak özel alanın sınırlarının daralıyor olmasıdır. Bu hususu daha<br />
sonra kamusal alan tartışmaları başlığında ele alacağız.<br />
Yukarıda anlatılan kamusal alan kavramının farklı tanımlarını inceleyiniz.<br />
Kamusal alanın farklı boyutlarına işaret eden anahtar kavramları yazınız.<br />
Tarihsel Süreçte Kamusal Alan<br />
İnsanlar yüzyıllardır bir devlet çatısı altında bulunmakta, birbirleriyle ilgi ve<br />
ilişkilerini ev dışı alanlarda farklı biçimlerde yaşamaktadırlar. Bu anlamda<br />
kamusal alanın öz olarak çok uzun bir tarihinin olduğunu söyleyebiliriz.<br />
Fakat “kamusal alan”ın bir kavram olarak tartışılması ve gündeme girmesi,<br />
daha yakın zamanlara rastlamaktadır. Bu durum, kavramın hem tarihini hem<br />
de tarihsel süreç içerisinde kendisine yüklenen anlam ve değişimleri ele<br />
almayı zorunlu kılmaktadır. Öte yandan ülkemizde, birçok sosyal ve politik<br />
sorunlar eşliğinde gündeme gelen kamusal alan kavramının, Batı kökenli<br />
olduğu da hatırlanırsa, tarihi süreç ve değişimin tartışılması daha da önem<br />
kazanmaktadır. Çünkü kamusal alan denilen kavramın içinden çıktığı coğrafya<br />
olan Batıdaki tarihi, bağlamı (hangi somut olaylar ve durumlarla ilintili<br />
olduğu) ve değişim süreci ortaya konduğunda, konunun daha rahat ve net bir<br />
152