Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Din Sosyolojisi - Anadolu Üniversitesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
M. Weber ve J. Wach’ın yolunu izleyen diğer bir Alman din sosyologu da<br />
Gustave Mensching’dir (1901–1978). O da anlayıcı din sosyolojisi ekolüne<br />
bağlıdır.<br />
Wach’dan sonra yazılan ikinci önemli eser olan “<strong>Din</strong> <strong>Sosyolojisi</strong>” (1947)<br />
ona aittir. Eserinde dinleri Milli <strong>Din</strong>ler ve Evrensel <strong>Din</strong>ler şeklinde ikiye ayıran<br />
Mensching, önce milli dinlerin daha sonra da evrensel dinlerin toplumla<br />
ilişkilerini ayrı ayrı incelemektedir. Daha sonra da sırf dini grupları ele alarak<br />
tipolojik sosyolojinin kategorilerini dini-sosyal olaylara uygulamaktadır.<br />
Mensching’e göre, din sosyolojisi, dinde ortaya çıkan sosyolojik olaylar<br />
ile dinin sosyolojik ilişkilerini incelemelidir. Ayrıca Mensching, genel din<br />
sosyolojisinin var olduğu kadar, her dine ait sosyolojik sorunları inceleyecek<br />
özel din sosyolojilerinin de varlığını kabul etmektedir. <strong>Din</strong> sosyolojisinde<br />
Weber, Wach ve Mensching’le başlayan yenilikler, zamanla deneysel çalışmalara<br />
yönelmiştir.<br />
İşte bu aşamada karşımıza çağdaş Fransız din sosyologlarından biri olan<br />
Gabriel Le Bras (1891–1970) çıkmaktadır. Fransa’da dini uygulamalar ve kilise<br />
tarihi üzerine yaptığı araştırmalarla öne çıkan G. Le Bras’ın, din sosyolojisine<br />
en büyük katkısı, günümüz toplumlarında din ve dini pratikler konusunun<br />
sistematik ve sosyolojik incelenmesini yapmış olmasıdır. O böylece,<br />
etnolojik ve tarihi yönelimli din sosyolojisi yaklaşımlarının artık aşıldığını<br />
göstermiş, dikkatleri çağdaş toplumlarda din sorununa yöneltmiştir.<br />
G. Le Bras, hem dolaylı hem de dolaysız gözlem teknikleriyle, Fransız<br />
Katoliklerinin dini pratikleri üzerine geniş denemelerde bulunmuştur. Yaptığı<br />
çalışmaları “<strong>Din</strong>i Sosyoloji Araştırmaları” (1955–56) adlı iki ciltlik bir eserde<br />
toplamıştır. Birinci ciltte, “Fransa Kırsalında <strong>Din</strong>i Pratiğin <strong>Sosyolojisi</strong>” başlığıyla,<br />
18. yüzyıldan itibaren Fransa’nın kırsal bölgelerinde meydana gelen<br />
dini değişiklikler ve çağdaş Fransa’nın dini coğrafyası gibi konuları ele alıp<br />
incelerken, ikinci ciltte, “Morfolojiden Tipolojiye” başlığıyla Fransız şehirlerinde<br />
dini yaşayış konusunu ele almaktadır.<br />
G. Le Bras, çalışmalarını daha çok Fransa’daki dini hayat üzerinde<br />
yoğunlaştırmış olmakla birlikte, amacı bütün dinleri araştırma kapsamına<br />
almaktı. Bunu için bütün dinlere uygulanabilir bir anket de geliştirmişti.<br />
Ancak, bu amacına rağmen, genel din sosyolojisi değil de, “Katoliklik <strong>Sosyolojisi</strong>”<br />
yapmış olup, bu özel din sosyolojisi alanının da öncüsü olmuştur. .<br />
G. Le Bras’ın başlattığı ve ardından hemen hemen bütün ülkelerde farklı<br />
bilim alanlarında da kullanılan “sosyografik” betimleme tekniği, din sosyolojisi<br />
araştırmalarında da yaygın bir şekilde kullanılmaya devam etmektedir.<br />
<strong>Din</strong> sosyolojisi doğuşu ve gelişimi itibariyle daha çok Hıristiyan Batı toplumlarında<br />
ortaya çıktığından, öncü ve kurucu düşünürler doğal olarak bir tür<br />
Hıristiyan din sosyolojisi yapmışlardır. Dolayısıyla bu ilk dönem din sosyolojisi<br />
teorilerinin Doğulu Müslüman toplumların dini gerçekliklerini anlamlandırma<br />
konusunda ne derece işlevsel olacağı tartışmaya açık görünmektedir.<br />
Çağdaş Bazı Yönelimler<br />
20. yüzyılın ikinci yarısından günümüze gelinen süreç içerisinde de, din<br />
sosyolojisi alanında öncekilerden farklı olarak, özellikle modern/seküler<br />
dünyada din–toplum ilişkileri konusunda yeni yaklaşımlar sergileyen önemli<br />
22