Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
YA KI N TA Rİ HİN GERÇEKLERİ<br />
Abdülhamid devrinin tedricen geliştirdiği bir süreçtir. Şüphesiz<br />
müspet neticeleri görülmüştür. Ama sonun yaklaştığı<br />
bir döneme has bir gelişmedir.<br />
19. asırda fiili özerkliğe rağmen Mısır da Osmanlı İmparatorluğu<br />
ile eskisine nazaran daha çok kaynaşmıştır. Suriye,<br />
Bağdat vilayeti, Musul vilayeti gibi kozmopolit yerler<br />
bürokrasiye daha çok eleman yetiştirmiştir. 19. asırda Arap<br />
dünyasının Beyrut, Hayfa, Trablusşam gibi limanları gelişme<br />
göstermektedir. Kudüs-i Şerif Sancağı'nda Bierşeba<br />
(Yedipınar) II. Abdülhamid devrinde kurulup gelişmiş ve<br />
göçebe kabileler için bir buluşma ve yerleşme mekanı olarak<br />
düzenlenmiştir. Aynı şekilde Yafa Limanı'nın geliştirilmesi<br />
ve Kudüs'le doğrudan demiryolu bağlantısının kurulması<br />
Filistin'in tarihi yapısını değiştirmiştir denilebilir. Çünkü<br />
Filistin bütün devirler boyu Akdeniz ile bağlantısını Caesaria<br />
denen bugünkü şehir-liman aracılığıyla kuruyordu. Halep<br />
ve Şam'ın bağlantısının kurulması bir yana, asıl önemli yatırım<br />
Şam ile Medine arasındaki Hicaz demiryoludur. II.<br />
Abdülhamid döneminin bu mühendislik başarısı, bütçedeki<br />
düzenlemelerden çok İslam dünyasının her tarafından toplanan<br />
ianelere dayanır. Bu Osmanlı konsolosluk ağının bir<br />
başarısıdır. Saniyen inşaatta yabancı mühendisler, bilhassa<br />
başlangıçta kullanıldığı halde eğitimi çok daha eskiye uzanan<br />
olan Türk mühendisler kısa zamanda inşaatı ve teknik<br />
bilgiyi kavramışlardır. Bu sebeple Hicaz demiryolu yerli<br />
mühendisliğin de bir atılımı sayılmalıdır.<br />
Hiç şüphesiz ki 19. asır boyunca Fransız, İngiliz, hatta<br />
Alman, Avusturyalı ve Rus misyoner okullarının yanında<br />
Amerikalıların Doğu Anadolu vilayetlerinin yanında Osman-<br />
181