You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
YA KI N TARİ HİN GERÇEKLERİ<br />
farklılaştığı görüldü. Aydınlanıp kafa tutmaya başladılar. Ama<br />
boyuna mektep açan devlet, mektebi ve ilmi, teknik bilgiyi<br />
haydi çok çok doğabilim olarak anlatmaktan öte gidememişti.<br />
Ailede çocuk okutmak demek, ailedeki okumuş üyelerin,<br />
ebeveyninin katkısından çok, çocuğa çarşıdan cepken<br />
almak gibisinden bir sorumluluktu. Osmanlı toplumunda<br />
çocuk okutan baba imajı için Yahya Kemal'in "çocukluk<br />
anıları"ndaki çizgileri kullanmak açıklayıcı olacaktır sanırım.<br />
Şair çocukken Üsküp'te, önce ilkel bir okula yollanır. Zaman<br />
geçer bir şey öğrenemez. Okul değiştirilir ve bir süre sonra<br />
okumayı söker. Çocuğun artık okumaya başladığı, akşam<br />
babaya söylenir. Babası Küçük Yahya Kemal'in okumasını<br />
şöyle bir sınar; sonuç olumludur, baba pek keyiflenir, o akşam<br />
daha fazla rakı içer. Aynı ilişkiye Yeniçağ Avrupa'sında<br />
göz atalım, müzisyense çocuğuna saatler boyu ders veren,<br />
okuryazarsa her gün saatler boyu kitap okutan, Odysseus ve<br />
İliada'yı anlatan, dindarsa İncil okutup, menkıbeler nakleden<br />
orta sınıf Avrupalı baba tipinden farklı bir tiptir yukarda<br />
çizilen baba tipi. Bürokrasinin, yönetici zengin tabakanın<br />
kendi içinde hızlı devinim geçirdiği, yani bir kuşak içinde<br />
yoktan varolup zirveye tırmanan, ertesi kuşaklarda da tepetaklak<br />
olduğu; Diplomalıların Rönesans anlamında entelektüel<br />
olmadığı bir toplumda, çocuğun ailedeki eğitimi zayıf<br />
kalmış; okula terkedilmiştir. Oysa bireyin okuma alışkanlığı<br />
büyük ölçüde çocuklukta ailede verilen eğitimin sonucudur.<br />
Osmanlı ailesinde çocuğun eğitimi, okuma yazma bilmeyen<br />
anaların, nenelerin, dadıların aktardığı sözlü kültüre, çok<br />
çok menkıbe, masal anlatımına ve basit dini bilgiye dayanır.<br />
Sonuç olarak, toplumumuzda okuma, yabancı dil öğrenmek,<br />
eleştirici bir dünya görüşüne yönelmek ve çevreyi<br />
233