Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
YA KI N TA RİHİN GERÇEKLERİ<br />
kaldırmıştık. Mütarekeden sonra bunların yeniden ihdası<br />
yoluna gidildi ise de Lozan'da bunlar sökülmüştür.<br />
Fransa ile tarih boyunca ciddi olarak karşı karşıya geldiğimiz<br />
bir savaş yoktur. Birinci Harp'te İngiltere'ye nazaran<br />
Fransa tali bir unsurdu. Yaşananlar unutulacak gibiydi. Mütarekede<br />
Fransa, Britanya ile olan anlaşmazlığından dolayı<br />
çok aktif ve tahripkar davranmamıştır. Bizzat İstanbul'da<br />
surların içindeki klasik İstanbul onların idaresindeydi. Burada<br />
milliyetçiler her türlü faaliyetlerinde İngilizlere göre daha<br />
lakayt bir idareyle karşılaşmışlardır. Yeni Türkiye'nin Batı ile<br />
ilk anlaşması 1921 Ankara Müsalahası'dır. Bunun sonunda<br />
Paris'te iki diplomatik temsilciliğimiz oldu. İstanbul'u Ahmet<br />
Muhtar Bey sefir olarak temsil ediyordu, Ankara'yı da<br />
Müfit (Tek) Bey. Lozan'dan sonra Fransa, Türk Batılılaşmasının<br />
eski modeli ve öncüsü olarak Türkiye Cumhuriyeti'nde<br />
konumunu uzun süre devam ettirmiştir. Bir yerde Fransız<br />
kültürünün 18. yüzyılda ve kısmen 19. yüzyıl başında sahip<br />
olduğu beynelmilel kültürel modellik, Türkiye'de daha uzun<br />
süre devam etmiştir. Ta ki İkinci Cihan Savaşı'ndan sonra<br />
hızlı bir Anglosakson etkisi ve bir Amerikanizasyonla bu<br />
sürecin sona erdiği söylenebilir.<br />
Fransa ile 1970'lerde başlayan ve o ülkenin yüzde 1 'ini<br />
teşkil eden Ermeni azınlığı dolayısıyla çıkan sürtüşmeler<br />
bugünkü sorunların tek nedeni gibi görünüyor. Acaba bu<br />
tek neden mi? Fransa politik elitini, idarecilerini değiştiriyor.<br />
Değişim, sınıfsal yapının değişmesi her ülkede yaşanan bir<br />
olay. Eski Fransa'nın sahneden çekilmesiyle bir nevi diplomatik<br />
ve siyasi bilgelik "sagesse" ortadan kalkmaktadır. Bu<br />
yeni elitin ve yeni sahneye çıkanların Türkiye' nin konumunu,<br />
59