Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
YA KIN TA Rİ HİN GERÇEKLERİ<br />
Hollandalılar ve İngilizler de bu kervana katilacaklardır.<br />
Bu kervanın sonu gelmez. 18. yüzyıldan itibaren birtakım<br />
seyrüsefain anlaşmaları ile Roma İmparatorluğu dediğimiz,<br />
aslında Avusturya'dan başka bir şey olmayan kuvvet de bunları<br />
takip edecektir.<br />
Kapitülasyonlar üzerinde edebiyatımıza kadar giren bir<br />
görüş, bu sistemin sayesinde Avrupa'nın tek taraflı olarak<br />
İslam ülkelerinin hammaddelerini sömürdüğü, sanayinin<br />
hammadde ihtiyacını bu yüzden kestiği ve pahalılaştırdığı<br />
ve kendi mallarını da rahatça içeri sokarak mahalli rakip<br />
endüstriyi yok ettiği gibi değerlendirmelerdir ve kısmen<br />
doğrudur. Ama genel olarak doğrunun nedenleri üzerinde<br />
durulmuyor; rejimin nasıl olduğuna bakmamız gerekir.<br />
İslam hukukçularına göre genel olarak Osmanlı<br />
Devleti'nde kapitülasyonları ahidname şeklinde müftünün<br />
yani şeyhülislamın fetvasıyla verirler. Her ahidname, padişah<br />
değiştikçe yeniden tasdik edilir. Bununla tüccarlar işlerine<br />
devam ederler. Ticaret her sistemin ihtiyacı olan bir uğraştır.<br />
Memleket içindeki bazı mamulatın ve hammaddenin ihracı<br />
gerekir. Bunların içinde sizin sanayinizin ihtiyacı olanlara<br />
ihraç yasağı konur. Bu bugünkü kadar liberal değildir ve<br />
konmuştur. Osmanlı'nın ihraç yasağı koyduğu maddelerin<br />
uzun bir liste teşkil ecciğine hiç şüphe yoktur. Mesela yelken<br />
bezi, gemi halatı, güherçile, gümüş, keçe hatta pirinç<br />
gibi... Ordunun ihtiyacı göz önüne alınarak tahıl, hububat,<br />
birtakım meyveler de yasaktır. Ancak 18. yüzyılda sanayi<br />
safhasına geçen ve kendi ürettikleri zirai ürünler kendilerine<br />
yetmeyen (aynı durum İtalyan devletlerinde Venedik, Cenova<br />
ve Floransa'da daha erken dönemde söz konusuydu) ülkeler<br />
51