13.04.2014 Views

Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği

Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği

Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

tarafından 1990 yılında kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kadın Vali Lale Aytaman, 1991 yılında<br />

Muğla'ya atandı 7 .<br />

Türkiye'de ancak 1980'li yılların ikinci yarısından başlayıp günümüze kadar güçlenerek devam eden<br />

'kadın hakları hareketi' sayesinde birçok kadın sorunu gündeme gelerek tartışılır olmaya başlandı. Bu tarihten<br />

sonra kadın-erkek eşitliğini sağlamada önemli adımlar atılmaya başlandığını ve sürecin hızlandığını<br />

görüyoruz. Bugün için gelinen noktada artık, bazı temel kadın sorunları ile ilgili olarak –örneğin<br />

kadınların okullaşma oranlarının arttırılması, aile için şiddetin önlenmesi, kadınların eşit siyasal katılımının<br />

sağlanması– kadın örgütlerinin çoğunluğunun desteklediği bir 'ortak gündem' oluşturulması<br />

gerçekleşmiştir. Bu politikanın somut örnekleri, kadın-erkek eşitliğine uygun Medeni Kanun ve Ceza<br />

Kanunu değişikliklerinin gerçekleştirilmesi sürecinde kadın örgütlerinin yürüttüğü ortak kampanyalar ve<br />

lobi çalışmalarında açıkça gözlenmiştir.<br />

Kadın hakları mücadelesi yerel ile küresel arasında yeni bir bağ kurmuştur.<br />

Türkiye'de kadın hakları talepleri karşısında siyasal partilerin, kamu politikalarının ve piyasada<br />

istihdam kararlarını alan aktörlerin büyük ölçüde duyarsız olmaya devam etmeleri, kadın örgütlerini,<br />

ulusal düzeydeki politik aktörlerden çok, uluslararası alandaki politik aktörlerle ilişki kurmaya yöneltmiştir.<br />

Türkiye'de kadın örgütlerinin sayısız çabası ve mücadelesine rağmen, ulusal düzeydeki siyasal<br />

çevrelerden kadın sorunlarının çözümünde yeterli siyasal ve mali destek sağlanamamaktadır. Bunun<br />

sonucu olarak, kadın örgütlerinin 1980'lerden sonra, uluslararası alanda önemli bağlantılar<br />

geliştirerek, dünyada büyük bir ivme kazanan küresel kadın hareketinin oluşturduğu iletişim<br />

ve örgütlenme ağlarında önemli bir yere sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu iletişim ağları içinde<br />

Türkiyeli kadın örgütleri kendi devletlerinden ve siyasal sistemlerinden bulamadıkları siyasal ve mali<br />

desteğin bir kısmını sağlayabilmişler ve başka ülkelerdeki benzer deneyimlere sahip örgütlerle işbirliği<br />

yaparak, önemli bir gelişim göstermişlerdir.<br />

Türkiye'nin CEDAW'a imza atması, kadın haklarından sorumlu bir Devlet Bakanlığı ve Genel Müdürlük<br />

kurulması, çok sayıda uluslararası proje finansmanının sağlanması bu uluslararası işbirliğinin önemli<br />

göstergeleridir. Gerek Birleşmiş Milletler (BM) gerekse Avrupa Birliği (AB) gibi örgütler nezdinde sağlanan<br />

destekler, Türkiye'de kadın hakları gündeminin kamuoyuna taşınmasında önemli rol oynamıştır.<br />

Kadınların yaşadığı hak ihlalleriyle mücadele etmeye çalışan kadın örgütleri, ulusal düzeydeki<br />

siyasal kurumlardan bulamadıkları desteği uluslararası düzeyde çalışan kurumlardan sağlamış<br />

ve böylece yerel-küresel ittifakının önemli bir örneğini oluşturmuştur.<br />

Ulusal bütçenin sunacağı mali kaynaklara ulaşamayan ve bununla ilgili siyasal karar süreçlerinden<br />

dışlanmış konumdaki kadın örgütleri, uluslararası fonlar sayesinde hayata geçme şansı bulan 'kadın<br />

projeleri' sayesinde şiddete uğrayan kadınlara yardım etme, yerel düzeyde örgütlenme, bilgi ve kaynaklara<br />

ulaşım gibi birçok konuda sorun çözme ve güçlenme şansı yakalamıştır.<br />

7 Türkiye'de ve dünyada kadının yeri: Sosyal hayattan, iş hayatına kadar Türkiye'de kadın araştırması, CNNTürk, 11 Mart,<br />

2005 tarihli haber.<br />

221

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!