13.04.2014 Views

Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği

Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği

Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

2.2.2.4. TCK kadın platformu ve hızlandırıcı bir araç olarak AB süreci<br />

Kadın STK'larının stratejik ve teknik savunuculuğu: Yeni TCK kapsamında yapılan değişiklikler,<br />

AB sürecinde hükümet tarafından karşılanması gereken siyasi kriterler kapsamına girmekteydi. Bir<br />

aday ülke için siyasi kriterleri yerine getirmemek müzakerelere başlayamamak anlamına gelmektedir.<br />

Bu nedenle, Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlayabilmesinin bir koşulu da TCK'da değişiklik yapılmasıydı.<br />

Yeni TCK'nın kabulü, 2001 Türkiye Ulusal Programı'nın 2.1.1 ve 2.1.3 başlıkları altında orta<br />

vadeli bir hedef olarak belirlenmiş ve Türkiye bu taahhüdünü 26.9.2004 tarihinde yerine getirmiştir.<br />

Oysa kadınların TCK'ya ilişkin talepleri AB sürecinin de öncesine dayanmaktadır.<br />

Yukarıda Yeni TCK'da yapılan, kadınlar açısından çok önemli değişikliklerden bahsedilmiştir. Ancak<br />

bunlar, yasa koyucuların tek taraflı iradeleri doğrultusunda yapılmış değişiklikler olarak algılanmamalıdır.<br />

TCK, siyasi kriterler kapsamında AB adaylığı sürecinde değiştirilmesi gereken bir kanundu, ancak<br />

değişikliğin kadınlar açısından bu derece kapsamlı ve önemli olmasını sağlayan, sürece müdahale<br />

eden ve süreci kendi taleplerini gerçekleştirmek için bir araç olarak kullanan kadın örgütleridir. Yeni<br />

TCK'nın hazırlanması ve kabul edilmesi sırasında, AB sürecinin 'koşulluluğunun' hızlandırıcı etkisinin<br />

önemli bir örneği yaşanmıştır. Süreç, TCK'yı değiştirilme aşamasına getirmiştir, ancak kadın hakları<br />

açısından nasıl değişeceğini, çok büyük bir oranda kadın hareketi belirlemiştir.<br />

Türkiye'de kadın hareketi, AB sürecini üç temel ayak üzerinden kullanmaktadır. Bu üç ayak "stratejik<br />

savunuculuk", "teknik savunuculuk ve izleme" ve "uluslararası işbirliği" olarak kavramsallaştırılabilir<br />

111 . Stratejik savunuculuk, gündem oluşturma üzerinden süreci kendi talepleri doğrultusunda<br />

yönlendirebilmeyi içerir. Teknik savunuculuk ise yasaların izlenmesi ve çalışma gruplarının oluşturulması<br />

ile stratejik savunuculuğu destekler. TCK'nın değiştirilmesi sırasında süreci en hızlı biçimde kadın<br />

örgütleri yakalamış ve Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Vakfı'nın girişimini başlattığı TCK Kadın<br />

Platformu şemsiyesi altında başarılı bir stratejik ve teknik savunuculuk örneği sergilemiştir.<br />

Bu doğrultuda Türkiye'nin 1999 yılında başlayan adaylık süreci sırasında, kadın gruplarından, gey<br />

ve lezbiyen örgütlenmelerinden oluşan TCK Kadın Platformu, TCK'nın genel felsefesini eşitlikçi bir<br />

biçimde değiştirmek üzerine odaklanarak etkin bir kampanya yürütmüştür. Bu doğrultuda, TCK'da<br />

yapılan reformlarda en etkin grup olarak kadın örgütleri dikkati çekmiştir ve kadınların bu örgütlü<br />

mücadelesi yasalar üzerinde reform gerçekleştirme gücünün de tarihsel bir örneğini oluşturmuştur. 112<br />

Yandaşlıklar oluşturma: İki yıl boyunca süren kampanya kapsamında kadınların hak ve özgürlüklerini<br />

gören bir ceza yasası yapılması için yoğun lobi ve savunuculuk çalışmaları yapılmıştır. Kurulan<br />

TCK Kadın Platformu, kadınların TCK'ya dair taleplerinin savunusunu yetkin bir biçimde gerçekleştirilmiştir.<br />

AB adaylık süreciyle birlikte yoğun bir mevzuat uyumunun söz konusu olması, kadın<br />

111 bkz. Acuner, 2006a.<br />

112 Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Vakfı tarafından oluşturulan TCK Kadın Platformu'nun etkinliği hakkında daha<br />

fazla bilgi için Vakfın www.kadinininsanhaklari.org adresindeki web sayfasına bakılabilir. Ayrıca Bkz. Acuner, 2006a ve<br />

2006b; Şenol, İşat, Sayın, 2004.<br />

354

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!