18.01.2015 Views

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Her üç türün de kahvelerde, mesire yerlerinde, yani kalabalığın bulunduğu<br />

her yerde, seyircinin içinde oynanabilmesi oyuncu ve seyirci arasındaki organik<br />

bağı kurmakla birlikte, özdeşleyime el vermeyen bir uzam içinde “her şeyin bir<br />

oyun olduğu” düşüncesini de bir kez daha anımsatır. 294<br />

Karagöz’de kullanılan deve derisinden yapılmış tasvirler birer “aracı”<br />

niteliğindedir ve oyunun yapısı gereği izleyici ve oyuncu arasındaki bu “aracılar”,<br />

izleyicinin ve hatta oyuncunun tüm tiplere uzak açıdan ve eleştirel bir yaklaşımla<br />

bakmasını sağlar. Bu özellik Meddah ve Ortaoyunu için de geçerlidir. Bu iki türde<br />

her ne kadar canlı oyuncular olsa da izleyici bu oyuncuların belli kalıplaşmış tipleri<br />

canlandıracağını b<strong>ile</strong>rek izler.<br />

Nitekim, halk tiyatrosunun bütün bu türleri için önemli olan, oyuncuların<br />

oynadıkları kiş<strong>ile</strong>r ve onların davranışları değil, yani karakterler değil, o<br />

kalıplaşmış tiplemenin arkasında bulunduğu bilinen usta’nın söz ve<br />

davranışlarıdır.Sonuç olarak, bütün bu türlerde, oyun kiş<strong>ile</strong>ri (tipler) gerçekliğin<br />

“anlatımı” ya da “aktarımı” için birer araçtır. Bu bakımdan seyirci her zaman<br />

oyun izlediğini bilir, bir bakıma sahnedeki kişi ve olaylara uzaktan bakarak bir<br />

gözlemci konumu alır. 295<br />

Her üç türdeki tipler çoğunlukla birbirlerinin karşıtıdırlar ve kiş<strong>ile</strong>ştirme bu<br />

karşıtlıklarla ve yinelemelerle gerçekleştirilir. Tip boyutundaki kiş<strong>ile</strong>r belli durumlar<br />

karşısında durağan ve değişmez özelliklerinden dolayı hep belli davranışları<br />

gösterirler. Bu tiplerin ilişk<strong>ile</strong>rinde de değişmezlik vardır. Kusurları ve zayıflıklarıyla<br />

belirginleşen bu tipler başka bir anlatımla “soyutlanmış” kiş<strong>ile</strong>rdir.<br />

<strong>Soyutlama</strong> açısından yaklaşıldığında, belirgin özellikleriyle öne çıkarılan bu<br />

tipleme aracılığıyla, kiş<strong>ile</strong>rin toplum içindeki davranışları ve konumları<br />

seyredenin tasavvur gücüne bırakılır. Böylece mutlaklaştırılarak koşullarla<br />

ilişk<strong>ile</strong>ndirilir ve seyircinin değerlendirme yapması sağlanır. Tip boyutundaki<br />

kiş<strong>ile</strong>rin kişilikleri silinmiş, belli bir zamana oturtulmamıştır. Yani geçmişleri<br />

ve gelecekleri yoktur. Bu bağlamda seyircinin kolayca tanıdığı kiş<strong>ile</strong>rdir<br />

bunlar. 296<br />

294 TEKEREK, Nurhan, Popüler Halk Tiyatrosu Geleneğimizden Çağdaş Oyunlarımıza<br />

Yansımalar, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2001, s. 35.<br />

295 PEKMAN, Yavuz, Çağdaş Tiyatromuzda Geleneksellik, Mitos Boyut Yayınları, Đstanbul, 2002,<br />

s. 28.<br />

296 TEKEREK, Nurhan, Popüler Halk Tiyatrosu Geleneğimizden Çağdaş Oyunlarımıza<br />

Yansımalar, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2001, s. <strong>58</strong>.<br />

98

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!