58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
töreleri ve başka kısıtlamaları dinlemiyor. ‘Toramanlı Karagözler’ var örneğin.<br />
Karagöz bir gün kadınlar hamamına giriyor, sonra onu yakalayıp toramanından<br />
iple bağlı olarak çıkarıyorlar hamamdan. Bu örnekten daha erotik ve pornoya<br />
kaçan ögeler de buluyoruz Karagöz’de. 351<br />
Đroni; ister söze, ister duruma dayalı olsun tersinleme, tersini gösterme ya da<br />
ima ederek, bir duruma ya da kişiye ilişkin karşıtlığı, aykırılığı kavratmak yoluyla<br />
sağlanan güldürüyle yapılır. 352 Beklenen <strong>ile</strong> gerçekleşen arasındaki uyumsuzluk 353 ,<br />
gerçek <strong>ile</strong> görünen, söylenen <strong>ile</strong> söylenmek istenen arasındaki karşıtlıktan çıkan<br />
sonuçtur. 354 “Tekerleme” bölümünden sonra gelen “Fasıl” bölümünde Karagöz bir iş<br />
aradığını söyler Hacivat’a ve Hacivat onun için bir iş bulur. Ancak kimi zaman<br />
Hacivat’la anlaşmazlığa düşerek, kimi zaman içki ve eğlence düşkünlüğü <strong>ile</strong> kimi<br />
zaman da cahilliğinden ve fırsatçılığından işini ihmal eder. Masal kaynaklı oyunlarda<br />
da (Leyla <strong>ile</strong> Mecnun ya da Ferhad <strong>ile</strong> Şirin fasıllarında olduğu gibi) sınıf<br />
farklılığından kaynaklı sorunlarla işini bırakmak zorunda kalır. Karagöz’ün<br />
bilmediği bir işin başına getirtilip orada çalışmaya başlaması hem ironik bir durumu<br />
ortaya koyar hem de durumun toplumsal alandaki yaygınlığına yergisel bir eleştiri<br />
getirilir.<br />
Karagöz’ün en temel özelliklerinden biri çok dillilik ve güldürüdür. 355<br />
Karagöz, karmaşık biçemleri, dilleri ve lehçeleri içine almış, bu dilleri ve lehçeleri az<br />
ya da çok parod<strong>ile</strong>ştirerek kendi söylemini oluşturmuştur.<br />
Çoğul dillerin perdede birbirleriyle itişip kakışmasıyla, birbiriyle çene<br />
yarıştırmasına, altta kalmamasına dayalı basit bir olay örgüsü içinde kalarak,<br />
sürekli alaşağı ed<strong>ile</strong>n ciddiyetin ve oyunbazlığın çatışmasından oyun doğar. 356<br />
351 DURU, Orhan, “Muhalif Oyun Karagöz”, Sanat Dünyamız, Sayı: 74, 1999, s. 156.<br />
352 TEKEREK, Nurhan, Popüler Halk Tiyatrosu Geleneğimizden Çağdaş Oyunlarımıza<br />
Yansımalar, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2001, s.s. 110-111.<br />
353 AND, Metin, Geleneksel Türk Tiyatrosu, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1969, s. 318.<br />
354 SOKULLU, Sevinç, Türk Tiyatrosu’nda Komedyanın Evrimi, Kültür Bakanlığı Yayınları,<br />
Ankara, 1979, s. 179.<br />
355 BĐNGÜL, Đlyaz, “Şenlikli Karagöz”, www.dergi.org, Yıl:4, Sayı: 20, Mart/Nisan 2002<br />
356 BĐNGÜL, Đlyaz, “Şenlikli Karagöz”, www.dergi.org, Yıl:4, Sayı: 20, Mart/Nisan 2002<br />
115