58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
III.C. Karşı Gerçekçi Akımlarda <strong>Soyutlama</strong><br />
Gerçekçilik Akımı’na eleştiriyle yaklaşan ve karşı çıkan Karşı Gerçekçi<br />
Akımlar’dan “Simgecilik”te, somut yaşam gerçeğinden soyutlamaya yönelmeye<br />
başlayan tiyatroda soyut, düşsel ve büyülü olanın yansıtılması yerine simgelerin<br />
kullanımıyla soyutlamaya yaklaşılmıştır. Gizli gerçeğin anlatımı olarak simgecilikte<br />
sanat yapıtı, soyut, gizli, gizemli gerçekleri doğrudan değil, sezdirerek, anımsatarak,<br />
çağrıştırarak bir benzeri ya da bir parçası <strong>ile</strong> anlatma yolunu seçmiştir. Sahnede<br />
yaratılan havanın, soyut gerçeği sezdireb<strong>ile</strong>ceği inancında olan simgeci sanatçılardan<br />
Mallarmé’ye göre gerçeklik sınırlıdır; dram, gizemli ve kutsal bir törendir. Bu<br />
yüzden “dram, gerçeğin gizemini duyuran belirsiz imgeler kullanır. Seyirci yavaş<br />
yavaş gerçeği sezer gibi olur.” 214<br />
Adolphe Appia da geliştirdiği ışıklama teknikleriyle hem geleceğin tiyatrosu<br />
için büyük adımlar atmış, hem de geçmişinin ve döneminin tiyatro anlayışına bir<br />
karşı çıkış gerçekleştirmiştir. Yanılsamacı sahne tasarımına temel oluşturan Đtalyan<br />
sahne yapısının oluşturduğu seyirci <strong>ile</strong> imgelem dünyasının ayrımını onaylamayan<br />
Appia’ya göre “gerçekliğin yanılsamasını vermek, sanatı olumsuzlamaktır.” 215 Bu<br />
bağlamda Appia, “Wagner’in yüzeysel duyumları aşarak sezg<strong>ile</strong>rle insanın yüreğine<br />
işlemesi gereken imgelerini en kusursuz anlatab<strong>ile</strong>cek sahne ortamının soyutlukla<br />
kurulab<strong>ile</strong>ceğini görmüş”tür. 216 Ayrıca Appia, “Bireşimci Tiyatro” görüşüyle,<br />
“zamansal sanat” olarak şiir, drama ve müzik <strong>ile</strong> “uzamsal sanat” olarak resim<br />
heykel ve mimarinin bireşimini öngörmüş; oyuncuyu da bu bireşimin kaynaştırıcı<br />
unsuru olarak değerlendirmiştir. 217 Böylece Appia, yanılsamayı tümden kırarak,<br />
soyutlama yoluna gitmekle soyutlama felsefesine yaklaşmıştır.<br />
Appia'nın dışavurumcu görüşleri, Gordon Craig tarafından geliştirilmiştir.<br />
Craig, sahnede soyutlamayı uç noktasına götürmüş; duygusal ve görsel değil, tinsel<br />
214 ŞENER, Sevda, Dünden Bugüne Tiyatro Düşüncesi, Anadolu Üniversitesi Basımevi, Eskişehir,<br />
s. 262<br />
215 CANDAN, Ayşın, Yirminci Yüzyılda Öncü Tiyatro, Y.K.Y., Đstanbul, 1994, s. 31<br />
216 CANDAN, Ayşın, Yirminci Yüzyılda Öncü Tiyatro, Y.K.Y., Đstanbul, 1994, s. 31<br />
217 ÇALIŞLAR, Aziz, 20. Yüzyılda Tiyatro, Mitos Boyut Yayınevi, Đstanbul, 1993, s. 42<br />
68