18.01.2015 Views

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ya da zihinsel bir etki yaratmak için son derece öznel bir ışıklandırma yöntemi<br />

yaratmıştır. Tek bir gotik sütunun, sahneye bir kilise havası vermekte ayrıntılı bir<br />

karton kilise dekorundan çok daha etkili olacağını düşünmüştür. Craig'e göre, tiyatro<br />

ve oyunculuk simgesel düzeni bozmamalıdır. Craig ve Appia'nın görüşleri, çok geniş<br />

bir uygulama alanı bulamamıştır; yalnızca Max Reinhardt, Craig'in soyutlamaya<br />

dayalı dışavurum anlatımıyla canlı ve renkli bir oyun anlayışı arasında bir uzlaşma<br />

noktası yakalayabilmiştir. 218 Tüm bu gelişimler, klasik ve gerçekçi tiyatro<br />

anlayışından sonra, tiyatroda soyutlama düşüncesinin gelişmesini sağlamakla<br />

birlikte, tiyatronun da gelişmesine büyük katkılarda bulunmuştur.<br />

“20. yüzyıl tiyatrosunun en belirgin eğilimi, yazarlıkta, sahneye koyuculukta,<br />

oyunculukta ve tiyatro gösterisine katılan bütün yardımcı sanatlarda yeni anlatım<br />

olanakları aramak ve bunları cesaretle denemek olmuştur.” 219 Bu dönemde ortaya<br />

çıkan tiyatro hareketleri Fütürizm, Sürrealizm, Vahşet Tiyatrosu ve Ekspresyonizm,<br />

temelde aynı sebeplerden dolayı ortaya çıkmıştır. Gelişen sanayi, anamalcılığın<br />

yarattığı çıkar savaşı, insanların insana, ürettiklerine ve dünyaya karşı<br />

yabancılaşmaları bu tiyatro hareketlerinin oluşmasını sağlamıştır. Tüm bu gerçeklere<br />

bir de Freud’un bilinçaltının önemini vurgulaması eklenince, nesnel ve kesin<br />

gerçeklik bilincinin yerine görecelik duygusu gelmiştir.<br />

Tarihsel avant-garde akımların ortak yanı, doğalcılık ve gerçekçiliğe karşı<br />

çıkmalarıdır. Ortaçağ’dan bu yana hiç tartışılmadan süregelen, sanatın doğayı<br />

ve yaşamı bağlılıkla yansıtma görevi, ilk kez bu dönem sorgulanır. Gerçekçi<br />

yansıtmanın yerini alan seçenekler çeşitlidir. Dışavurumculukta öznellik adına<br />

gerçekliğin çarpıtılmasına, gerçeküstücülükte bilinçaltı içeriğinin<br />

‘kendiliğinden’ sanat yapıtına dökülüşüne, fütürizmde doğa yerine makinenin<br />

yüceltilmesine tanık oluruz. Dadacılık ise gerçeklikle sanat yapıtı arasındaki<br />

tüm bağları ortadan kaldırır. 220<br />

“Sahne, oyun değil, anlatım olmalı” 221<br />

düşüncesinden hareketle beliren<br />

“Dışavurumcu Tiyatro”da da soyutlama anlayışının özelliklerini görürüz. Bu noktada<br />

218 CANDAN, Ayşın, Yirminci Yüzyılda Öncü Tiyatro, Y.K.Y., Đstanbul, 1994, s.s. 34-39<br />

219 ŞENER, Sevda, Dünden Bugüne Tiyatro Düşüncesi, Anadolu Üniversitesi Basımevi, Eskişehir,<br />

s. 275<br />

220 CANDAN, Ayşın, Yirminci Yüzyılda Öncü Tiyatro, Y.K.Y., Đstanbul, 1994, s.90<br />

221 ÇALIŞLAR, Aziz, 20. Yüzyılda Tiyatro, Mitos Boyut Yayınevi, Đstanbul, 1993, s.91<br />

69

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!