18.01.2015 Views

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“Sanat ifadedir. Bizim sanatça yaptığımız gerçeklik deneyimimizin<br />

ifadesidir. Biçim verici sanat, biçim verici araçlarla biçim verici ifadedir.<br />

Đfadeyi ancak biçim verme olarak anlayabiliriz. Đfade etmek, biçim vermek<br />

demektir. Biçim vermekle sanat, deney objesinin doğal görünüşünü ortadan<br />

kaldırır. Bu görünüş ne kadar çok ortadan kaldırılırsa, estetik deneme o derece<br />

güçlü olur.” 116<br />

Çağdaş soyut sanattaki soyutlama, bir “öz” arama çabasına dayanmaktadır.<br />

Đnsan, varlığın özüne, tümel-evrensele ulaşmak için soyuta gitmektedir. Bu çıkış<br />

noktasıyla doğaüstü bir yola giren sanat, insanı da doğaüstü boyutta belirlemek<br />

istemektedir. Bu boyutta insan, “kendini kavrayan insan” durumuna geçecek, sanatta<br />

duyu üstü bir realite anlayışını arayacaktır. 117 Bu bağlamda sanatta “estetik” anlayışı<br />

da yeni bir boyut kazanmıştır: “Tümel-evrensel olana, gizlide bulunan varlığa biçim<br />

verme yoluyla onu görünür kılma” 118 Sanat tarihi, genel olarak bir biçim verme tarihi<br />

olarak anlaşılırsa, bu anlayışın altyapısında sanat tarihinin salt <strong>ile</strong> bir denkleşme<br />

tarihi olduğu düşüncesini çıkartılabilir:<br />

“Estetik kavramını biz gerçek temel varlığın ifadesi olarak anlıyorsak, o<br />

zaman kolayca bu idenin biçim kazanması bütün sanatın özü olarak<br />

kavranabilir. (…) Sanatın özü, mutlak olanı görünüşe çıkarmaktır. Çünkü sanat<br />

yapıtında görünen kaynaksal derinlik, metafizik gerçekliktir.” 119<br />

Soyut sanat böyle doğaüstü bir eğilimle yola çıktığına göre, sanatın genel<br />

özü, ancak soyut sanatta açıklığa kavuşab<strong>ile</strong>cektir. Bunların doğrultusunda soyut<br />

sanatın ereği şöyle özetlenebilir: Tümel-evrensel olana, salta, temel varlığa ulaşmak,<br />

ona biçim vermek. Bu bağlamda, ancak soyut sanatta doğaüstü gerçekliğin biçim<br />

elde edeb<strong>ile</strong>ceğini, soyut sanatın tüm sanatın amacını varlığında gerçekleştirdiğini<br />

söyleyebiliriz. Soyut sanatta güzellik, geometrik yapısal bir güzelliktir. Bu güzelliğin<br />

ölçütleri de “mutlak açıklık” ve “sayı”dır. Estetik düzen, bu ussal unsurlarla oluşur<br />

ve böyle bir düzene dayanan sanat yapıtı, artık kişisel olan bir yapıtlıktan çıkacak;<br />

evrensel olacaktır. Maurice Denise “biçimler harmonisi ve düşünceler mantığı<br />

arasında bir karşılılık vardır. Sanatın tüm yaratıcıları, ölçü, sayı ve dengeye göre<br />

116 TUNALI, Đsmail, Felsefenin Işığında Modern Resim, rh+Sanat Basımevi, Đstanbul, 2003, s. 130<br />

117 TUNALI, Đsmail, Felsefenin Işığında Modern Resim, rh+Sanat Basımevi, Đstanbul, 2003,s. 149<br />

118 TUNALI, Đsmail, Felsefenin Işığında Modern Resim, rh+Sanat Basımevi, Đstanbul, 2003,s. 149<br />

119 TUNALI, Đsmail, Felsefenin Işığında Modern Resim, rh+Sanat Basımevi, Đstanbul, 2003, s.149<br />

35

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!