58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
58-Soyutlama-acisindan-postmodern-edebiyat-ile-meddah-karagoz
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Karagöz’ün oyun düzeninde “Tasvir” adı ver<strong>ile</strong>n figürler kullanılır. Oyun<br />
başlamadan önce perdeye, soyutlamaya dayalı, konuyla ilintili ya da ilintisiz<br />
düşürülen resimler de “Göstermelik”tir. Göstermelik narekenin sesiyle kalkar ve<br />
semai eşliğinde Hacivat seyirciye göre soldan gelir, perde gazeli ve teganniden sonra<br />
da Karagöz sağdan perdeye gelir. Muhavere başlar. “Karagöz tipleri soyutlamaya<br />
dayalı figüratif anlayışta çizg<strong>ile</strong>rle oluşturulmuştur. Karagöz’de kırmızı, Hacivat’ta<br />
yeşil renk baskındır.” 327 Karagöz’ün perdesi yani “Hayal Perdesi” izleyici için<br />
sonsuz bir uzam sunmaktadır.<br />
Karagöz’ün en önemli özelliği –tıpkı Ortaoyunu ve seyirlik oyunlarda da<br />
olduğu gibi- sahnenin itibarî bir değer taşımasıdır. Genel olarak Đstanbul’un orta<br />
halli bir mahallesinde bir meydan, bir sokak başı olarak düşünülebilir burası.<br />
Perdenin sağ tarafında dekor filan bulunmadığı halde, Karagöz’ün evi, solda da<br />
Hacivat’ın ve başka kiş<strong>ile</strong>rinki varmış gibi kabul edilir. Karagöz hep sağ<br />
taraftan sahneye girer; öteki kiş<strong>ile</strong>r sol taraftan. Karagöz’ün başı ikide bir<br />
perdenin sağ yukarı köşesinden görünür: Sahnede konuşulanların sözlerine<br />
karışmak, kendi kendine bir tuhaf düşünce ortaya atmak gibi durumlarda burası<br />
Karagöz’ün penceresi sayılır.” 328<br />
Karagöz oyunlarının konusu, içerdiği olay örgüsü genel olarak bir iki<br />
cümleyle özetleneb<strong>ile</strong>cek gibidir. Karagözcünün becerisi Karagöz’ü hoşa gidecek<br />
sözler, dolaylı anlatımlar ve anıştırmalarla süslemek olduğunu söyleyen Selim<br />
Nüzhet Gerçek’e göre Karagöz’de “hadise, muhtelif şahsiyetlerde uyandırdığı<br />
intibalardan ve mevzu diye bir şey olmayıp mevzuun o hadisenin cereyanından<br />
ibarettir.” 329 Çok basit konular ya da olaylar üzerine kurulu olan fasılların çoğunda<br />
da aynı dolantı içinde benzer olaylar tekrarlanır. Olaylar zincirinin bu denli yalın<br />
olmasına karşılık söz olabildiğince geniş yer tutar. Bu bakımdan, Ortaoyunu ve<br />
Ortaoyunu’nun kaynağı olan Karagöz için oyun “eylem üzerine değil, söyleşme<br />
üzerine kurulmuştur.” 330 denebilir. Metin And bu söyleşmenin niteliği hakkında şu<br />
görüşleri belirtmiştir:<br />
327 TEKEREK, Nurhan, Popüler Halk Tiyatrosu Geleneğimizden Çağdaş Oyunlarımıza<br />
Yansımalar, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2001, s.76.<br />
328 BORATAV, Pertev Naili, 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı, Gerçek Yayınevi, Đstanbul, 1997, s.<br />
205.<br />
329 GERÇEK, Selim Nüzhet, Türk Temaşası, Kanaat Kitabevi, Đstanbul, 1942<br />
330 KUDRET, Cevdet, Ortaoyunu, Đş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1973, s. 92<br />
109